Türkiye’de beklenmedik gelişmeler olasılı
Amerikan Girişimcilik Enstitüsü (AEI) uzmanı Michael Rubin, muhtemelen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, korkudan Türkiye’de koronavirüs salgını konusunda yalan söylediğini belirtiyor.
Rubin’e göre Türkiye hükümetinin yayımladığı veriler uyarınca Türkiye’de bu hastalığın 49 kişiye bulaştığı tespit edildi. Ancak Türkiye yöneticileri, bu konuda artık yeni bilgiler vermiyorlar. Bazı Türk doktorlara da atıfta bulunan uzmana göre, Türkiyelilerin % 60’ı bu hastalığa yakalanmış olabilir. Oysa Erdoğan test yaptırmalarına engel oluyor. Rubin’e göre Erdoğan’ın bu davranışı, Türkiye’de binlerce insanın ölümüne yol açabilir.
Uzman, “Anlaşılan o ki, Erdoğan koronavirüs hastalığına dair enforasyonu sınırlamak istiyor. Çünkü aksi takdirde turizm gelişmez ve vaat ettiği Türkiye gerçek olmaz. Oysa böyle davranan Erdoğan turistlerin hayatını, hem de Türklerin yaşamını tehlikeye sokuyor. Ne yazık ki, Türkler, Türkiye uğruna en yüksek ücretini ödeyebilir çünkü bu şartlarda bu devlet, koronavirüsün ertesi büyük merkezine dönüşebilir” diye kaydetti.
Bu arada, koronavirüsün yayılması Erdoğan’ın jeopolitik planlarını vurdu. Özellikle Suriye’ye askeri müdahalenin bir sonucu olarak Erdoğan, AB ülkelerine milyonlarca mülteci göndermeyi ve böylece AB’yi Türkiye’nin taleplerine uymaya zorlamayı amaçladı. Ankara, Türkiye’nin Avrupa’ya entegrasyon müzakerelerine devam etmesini, Gümrük Birliği anlaşmasını geliştirmek ve mültecilere para tahsis etmek için somut adımlar atmasını talep ediyor.
Erdoğan, İdlib’deki gergin durumun yaşandığı günlerde Avrupa’ya bir “mülteci pilot akışı” düzenledi ancak Yunanistan, sınırlarının yakınında bu akımı durdurdu. Şu anda Avrupa Birliği, koronavirüsü sayesinde daha kararlı adımlar atabildi ve AB’nin dış sınırlarını üçüncü ülke vatandaşları için kapattı.
Bu koşullarda, Türkiye tarafından göçmenleri şantaj olarak kullanılması siyaseti gücünü kaybeder ve üstelik, Avrupa ile göçmenlerle ilgili müzakereler ancak salgın bağlamında yapılabilir.
Dahası, mülteci sorunu Türkiye’ye bir bumerang gibi dönüyor ve salgının sıcak odaklarından biri haline gelebilir.
Ekonomik gerileme, küresel salgın ve jeopolitik planların başarısızlığı koşullarında Türkiye’de öngörülemeyen gelişmeler yaşanabilir.