Amerikalı gazeteci John Christie’nin Musadağılı Ermeni büyükannesinin hikayesi
Amerikalı gazeteci John Christie, Ermeni asıllı büyükannesinin memleketini bulmak için Musadağı’na gitmiştir. Türklerin, büyükannesinin köyüne saldırdıklarında kendisi ancak 9 yaşındaydı. John Christie’nin büyükannesi Nana Gulenia Hovsepian Banaian, bu hikayeyi torununa anlatmış, torunu da bu anlattıklarını kayda almıştı. John Christie bu hikayeyi The Armenian Weekly’in sayfalarında yayınladı.
Hikayeye göre 1909 yılında büyükannesi Nana, ancak 9 yaşındayken bir Türk oğlan “Orada gavurlar öldürülüyor” diye haykırarak yanına gelmiş. Ertesi gün ise Nana’nın babasının cesedi bulunmuş…
John Christie bir sene önce oğlu Nicolas ile beraber Türkiye’yi ziyaret ederek büyükannesinin köyü Bityas’ı ve evini bulabilmişti. Amerika’ya dönen gazetecinin eşi ve dostları, kendisine “Aradığını bulurken ne hissettin?” diye sormuştur. John Christie de çok duygulandığını ve o an pek üzgün olduğunu belirtmişti. Gazetecinin anlattıklarına göre bugün ise duyduğu hisler sadece üzüntüden değil, kızgınlıktan da ibarettir.
John Christie: “Atalarım Hovsepyanlar, Bityas’ta ağır çalışmalar yapıyordu ama yaşadıkları yer, onların memleketiydi. Onlar hayvancılıkla uğraşıyor, ekip biçiyordu… Şimdi duyduğum kızgınlığın nedeni şudur: büyükannem Nana ve ailesi, sırf Ermeni oldukları için oralardan sürülmüştü. Büyükannemin köyüne bakarken onun 9 yaşındayken oralarda nasıl yaşadığını hayal ettim. Büyükannem 87 yaşında vefat etti, 6 çocuğu ve 7 torunu oldu…” diye yazdı.