ANASİYASET

Ermenistan Başbakanlığı Sözcüsü: Eğer Artsakh meselesinin savaş yoluyla çözülmesi gerekiyorsa, Artsakh vatandaşları bu sorunu çoktan çözmüşlerdir

Ermenistan Başbakanlığı Sözcüsü Mane Gevorgyan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Khata bölgesinde yaptığı açıklamayı yorumladı. Dün konuyu Facebook sayfasında değerlendiren Mane Gevorgyan şöyle yazdı:

“Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in, arifede Khata bölgesinde yaptığı açıklamayı okudum. Azerbaycan Cumhurbaşkanının, tarihin derinliklerine girme sürekli denemeleri gerçekten komiktir. Aliyev’’in iddia ettiğine göre 1800’lü yılların başında imzalanan Kürekçay Antlaşması’nda Ermenilerden hiç bahsedilmemekteymiş.

Oysa bizler safça düşünmüştük ki Aliyev, antik tarih yazımının en popüler eserlerini okumuştur. Mesela Herodot’un yazdığı tarih, Ksenophanes’in “On Binler’in Dönüşü”, Strabon’un “Coğrafyası” gibi… Zira bu eserlerde, Kitab’ı Mukkades’te de anılan Ermenistan-Armenia ülkesinden ve bu ülkede yaşayan ve yerli halk olan Ermeni halkından sözedilmektedir.

Sayın Aliyev, yukarıda saydığım tarihçilere güvenmiyorsa, bari 16’ıncı-19’uncu yüzyıllarda yaşamış olan Osmanlı yazarların yazdıklarını okusun. İbrahim Peçevi, Mustafa Naima, Reşit, İsmail Asım Efendi, Katip Çelebi, Ahmet Cevdet Paşa, Evliya Çelebi gibi… Bunların çoğu, Ermenistan dünyasına ve bu ülkede yaşayan Hristiyan Ermenilere dair bol bol bilgi vermektedir. Eğer okumuş olsaydı 19’uncu asrın bir belgesinde Ermenilerin isminin geçip geçmediğinden sözederek kendisini böyle zor bir duruma düşürmezdi. Ermeniler ve Ermenistan’ın adı, Antik çağdan beri yayımlanan bütün tarih kitaplarında, belgelerde ve haritalarda geçiyor.

Aliyev’in, en azından Artsakh’ta (Yukarı Karabağ Cumhuriyeti) Ermeniler tarafından inşa edilmiş Amaras, Dadivank veya Gandzasar manastırlarındaki Ermenice kitabelerine ilişkin bilgisi olması gerekirdi. Bu arada belirtmemiz gerekir ki, 13’üncü yüzyılda yapılmış Gandzasar, Aliyev’in sözü ettiği Kürekçay Antlaşması bile imzalanmadan önce Artsakh’ın ruhani merkeziydi. Yani Artsakh’ın Ermeni olduğunu Ermenistan Başbakanı Nikol Pashinyan değil, Amaras, Dadivank ve Gandzasar gibi anıtlar kaydeder.

Aliyev’in iddia ettiğine göre Ermenistan Başbakanı Pashinyan, Münih Konferansı’nda Ermeni halkıyla hiç bir alakası olmayan bir kralı Ermeni olarak tanıtmaya çalışmış. Sayın Aliyev, bari yukarıda adları geçen yazarlardan utansın. Bu yazarlar tabii ki, Azerbaycan hakkında hiç bir şey yazmadı. Çünkü 1918 yılına kadar Azerbaycan topraklarında böylesi bir ülke bulunmamış olması, onların suçu değildir.

Artsakh sorunu müzakerelerine gelince Sayın Aliyev’in yaptığı açıklamada da bu meselenin düzenlenmemesinin sebebi açıkça gösteriliyor: nedeni, Artsakh halkının haklarının ihmal edilmesinden kaynaklanıyor.

Peki Artsakh yurttaşları buna ne gibi bir yankı vermelidir? Elbette ki, Artsakh halkının kendi haklarını savunması gerekir. Ve Azerbaycan bu hakları tanımadıkça görüşmeler verimli olamaz. Zira Artsakhlı Ermenilerin de bu müzakerelere katılma hakkı var.

Ermenistan Başbakanı Pashinyan bu görüşme sürecini daha verimli yapmak için açık bir formül önermişti: buna göre Artsakh sorununun herhangi çözümü, Ermenistan, Artsakh ve Azerbaycan halkları için de kabul edilir olmalıdır. Dünya camiası tarafından bile kabul edilmiş olan bu formül, Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev tarafından kabul edilmiyor. Ve hep bunlardan sonra Aliyev bizi faşizmle suçluyor. Aliyev Artsakh sorununun savaş yoluyla çözme gerektiğinden de sözediyor. Buna cevabımız şudur: eğer Artsakh meselesinin savaş yoluyla çözülmesi gerekiyorsa Artsakh vatandaşları bu sorunu çoktan çözmüştür.

Sayın Aliyev bu sorunun düzenlenmemesinden dolayı AGİT Minsk Grubu eşbaşkanlarını, Ermenistan’ı, tarihi adaleti suçluyor. Halbuki sadece kendisini suçlaması gerekir.”

Daha fazlasını göster
Back to top button