Pekin Türkiye’ye Ağrı’yı hatırlattı
Siyaset yorumcusu Hakob Badalyan’a göre Tavuş sınır bölgesindeki Azeri provokasyonuna yanıt olarak, Ermeni silahlı kuvvetlerinin cezalandırıcı darbesi ve sonuç olarak yaratılan yeni askeri-politik durum derhal güç merkezlerinin dikkatini çekti.
Bu eylemlerden sonra, Ermenistan Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanının konukları, büyük olasılıkla durumun askeri-politik kapsamını tamamlamaya çalışan İran, ABD, Rusya ve Fransa’nın büyükelçileriydi.
Bu bağlamda, Ermenistan Savunma Bakanı’nın, Azerbaycan provokasyonu ve asimetrik cezai darbeden öncesinde tanıştığı “son diplomat” olmasına rağmen, Çin büyükelçisinin bu hattaki “yokluğu” önemlidir.
9 Temmuz’da Çin Büyükelçisi Savunma Bakanlığı’nı ziyaret etti ve ikili ve bölgesel öneme sahip güvenlik konularını görüşmek üzere Bakan Tonoyan ile bir araya geldi.
Toplantının Pekin’i Tavuş’tan sonra yeni soruları olmadığı için tamamen tatmin ettiği mümkündür.
Dahası Tavuş, Çin’in cevaplarını tamamlamış görünmektedir.
Çin’in değişen jeopolitik rolü ile ilgili bir dizi faktör göz önüne alındığında, bunlar Pekin için önemlidir.
Şu anda, Pekin artık ikinci kutup adayı olmaktan öteye, bu rolde kendisine yer edinmektedir. Bu rol haliyle Kafkasya’da da büyük ilgi anlamına gelecektir ve Pekin için fiili anlamda, Ermenistan’ın güvenlik sisteminden öteye bu ilgiyi gerçekleştirme alanı bulunmamaktadır.
Bunun “alternatifi” ise Türk sistemidir.
Kafkasya’da iki temel güvenlik sistemi vardır, Rusya’nın da bulunduğu Türk veya Rus-Türk ve Ermeni, ancak yine de birçok stratejik soru vardır.
Durumun değerlendirilmesi, Çin’in Erivan’da, Moskova’dan sonra Avrasya alanındaki en büyük ikinci büyükelçiliğini inşa ettiği gerçeği ile kanıtlanmıştır, bu da Pekin’in Ermenistan’daki büyükelçiliğini oldukça geniş bir işlev yelpazesinde gördüğü anlamına gelir.
Ermenistan Başbakanı Nikol Pashinyan ile Mayıs 2019’da yaptığı toplantıda, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Pekin’in Ermeni meselesine, dikkatini benzeri görülmemiş bir vurgu ile ima etti.
Pekin yaklaşık bir yıl sonra koronavirüs salgını sırasında Ermenistan’a gönderilen insani yardım kutuları üzerine Ararat yazarak, Türkiye’ye bu durumu ima etmiş, Ankara bu durumla ilgili hoşnutsuzluğunu bildirmişti.
Nikol Pashinyan tarafından kısa süre önce açıklanan Türk tehdidinin stratejik olarak ele alınması konusunda mevcut Rus ekseni formatlarının, artık bu sorun için yeterli olmadığını, Çin’in Ermenistan için önemli ortaklarından biri olduğunu ima etmiştir.
Aynı zamanda, belki de bu durumun varoluşsal, bir nevi sembolik bir kaydı, yaklaşık bir yıl önce Haziran ayında, Avrasya’daki güç dengesinin dönüşümünü simgeleyen Rusya, Çin ve Ermenistan’ın birinci seviyede olduğu St. Peterburg ekonomik forumunda, yer bulmuştur.
Bu arada, Tavuş’taki Azeri provokasyonunun arka planına karşı, Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün gizemli notu önemlidir, “St.Petersburg Ekonomik Forumu ve Bakü’deki “ısı” eksiktir, siz anlayın”.
Elbette, Bayan Maria’nın Temmuz ortasında nesinin eksik olduğunu söylemek zor, ancak Rusya’nın, Türkiye’nin askeri genişlemesini engellemek için Kafkasya’da Batı’ya veya Çin’e gerek duyduğu bir gerçektir.
Bir yıl önce, St.Petersburg forumu, Moskova’nın muhtemel Çin versiyonunu düşünmeye hazır olduğunu göstermektedir.
Bununla birlikte, ABD ve Çin’in, Rusya’nın sorumluluğu altındaki uluslararası güvenlik bölgelerini yeniden paylaşarak bu seçeneği düşünüyor olmaları da mümkündür. Ermenistan’ın, Kafkasya’nın Ermeni güvenlik sistemindeki ortak rollerini, Ermenistan’ın sorumluluğuna dayanan, çok taraflı karşılıklılık ilkesine dayanan çok vektörlü çalışma yoluyla paylaşması stratejik bir görevdir.