Siyaset yorumcusu Hakob Badalyan: Bakü’den Ankara’ya endişe verici haberler. Bakü’ye askeri-siyasi çıkarma
Türk askeri yönetiminden büyük bir heyet, Türk-Azerbaycan askeri tatbikatlarını gözlemlemek için 12 Ağustos’ta Bakü’ye gelecek.
Tatbikat, 10 Ağustos’ta bitmesi gerekirken, uzatıldı.
Bunun olası nedenlerinden biri, Bakü’den gelen endişe verici haberin Ankara’ya gitmesi ve ardından büyük bir üst düzey Türk askeri heyetinin Bakü’ye gitmesi olabilir.
Türkiye Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, askeri birliklerin komutanları ve subaylar Bakü’ye gidecek.
Yeni atanan Azerbaycan Dışişleri Bakanı Bayramov’un Ankara’da kabul edildiği dün bildirilmişti.
Diplomasi ile hiçbir ilgisi olmayan Bayramov, Azerbaycan’ın Tavuş’taki provokasyonuna karşılık aldığı güçlü darbenin ardından, Bakü yönetiminin ciddi iç sarsıntıları bağlamında göreve atanmıştı.
Ankara ziyareti, Bayramov’un ilk ziyareti, ilk faaliyetiydi.
Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov da kendisine Ankara’ya kadar eşlik etmişti.
Hasanov’un gidişi, Türk askeri liderliğinin Azerbaycan’a bir ziyaret planlamadığını göstermektedir, yoksa Hasanov neden Ankara’ya gitmiş olsun?
Görünüşe göre Hasanov ve Bayramov, Azerbaycan’daki iç duruma ilişkin Bakü’den Ankara’ya hayırlı haberler getirmediler.
Muhtemelen bundan sonra, Türk-Azerbaycan askeri tatbikatının uzatılmasıyla örtmeye çalışılan, Bakü’ye acil bir askeri-siyasi çıkarma gönderilmesine karar verildi.
Bakü’deki sorunun, Ankara’nın etkisine karşı gözle görülür bir direnişin oluşmasından dolayı olması muhtemeldir.
Türkiye ile Rusya arasındaki uzaktan zıtlaşma, 4 günlük Nisan çatışmalarında Ermenistan ordusunun egemen direnişinin ve Bakü’ye dayalı oluşturulan askeri-politik bölgesel planların başarısızlığının önemli bir rol oynadığı Azerbaycan hükümeti için 2017’den bu yana kademeli olarak fark edilmektedir.
Durum, Ermenistan’daki Kadife Devrim ile daha da kötüleşti ve 2020 yılının Temmuz ayında Tavuş’ta olanlar, bölgesel gerçeklerin mantığını derinden değiştirerek, Azerbaycan için Rus-Türk rekabetini daha da şiddetlendirdi.
Ankara, fırsattan faydalanmaya çalışarak, Bakü ve Nahçıvan’daki pozisyonlarını güçlendirmeye çalıştı.
Ancak bundan sonra, Mehriban Aliyeva’nın Kasım 2019’da Putin’den aldığı madalyaya paralel olarak siyasi ilk adımını attığı, Rusya, kendine gelmiş gibi görünüyor.
Dostluk davasına büyük katkı amacıyla olsa da, bu madalya depozitodan ziyade, reel politikada bir avanstı belki de.
Azerbaycan’daki Rus basını, dolaylı olarak, Ankara’nın Azerbaycan’ı Rusya ile karşı karşıya getirmeye çalıştığından dolayı şikâyet etmeye başlamış, öte yandan Azerbaycan propaganda makinesinin sayfalarında AEB’ye referans etmeye başlanmıştır.
Genel olarak, Bakü’deki bu oyuna Ankara’nın izin vermiş olduğu mümkündür, ancak askeri-politik indirme birliğinin olağanüstü ziyareti, oyunun her halükârda Ankara’nın kontrolü dışında olduğunu göstermektedir.
Soru, Aliyev’in mi ikili oynamaya çalıştığı, yoksa Bakü’de iktidarın “Türk karşıtı” unsurunun daha aktif hale gelip, Mehriban Aliyeva’nın avansı geri mi çevireceğidir.
