Erdoğan, İslam’ın Hıristiyanlığa “üstünlüğünü” gösterme politikasını sürdürüyor
Ayasofya’nın camiye çevrilmesinin ardından, bu kez 1945 yılında müze haline gelen Kutsal Kurtarıcı Kilisesi’nin camiye çevrilmesi konusu Türkiye’de gündeme geldi.
Uluslararası ve Güvenlik Sorunları Ermeni Enstitüsü’nde yardımcı uzman olan, Türkolog Hayk Gabrielyan, Lragir.am ile yaptığı görüşmede Türkiye’nin bölgedeki istikrar bozucu politikasına değindi.
Ona göre, bu durumda, Ayasofya’da olduğu gibi, Erdoğan’ın güdülerinin üç ana unsuru aynıdır: İslam, Neo-Osmanlılık ve Atatürk’e karşı çıkmak.
“Erdoğan, Mustafa Kemal Atatürk’ün veya genel olarak Kemalist hükümetlerin (Eski Türkiye) kararlarına (camiden müzeye çevrilmiş olan eski kiliselerin tekrar camiye çevrilmesi) karşı geldikten sonra, Osmanlı (ve Selçuklu) geçmişinin yüceltilmesi, Türkiye’nin İslamlaşması ve Hıristiyanlık üzerindeki “üstünlüğünü” gösterme siyasetini sürdürmektedir.
Ayrıca Erdoğan, “Yeni Türkiye”nin boğazında bir kemik olan, İstanbul’daki Rum kiliselerini bir Yunan “tecavüz” alanı olarak tanımlıyor ve bu “tecavüzleri” camiye dönüştürerek buna bir son vermek istiyor. Erdoğan, yalnızca Ege ve Akdeniz’deki son gelişmelere değil, aynı zamanda tarihsel faktöre de dayanan bir ‘Yunan saldırısı’ başlattı”,- dedi Hayk Gabrielyan.
Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Karadeniz’de gaz rezervlerinin keşfedildiğine ilişkin açıklamasına atıfta bulunan Gabrielyan, Türk yetkililerinin son zamanlarda vatandaşları için herhangi bir sevindirici ekonomik haber verememiş olması nedeniyle, Türk tarafının keşfedilen gaz miktarını (gerçekten gaz keşfedilmişse) abartmış olabileceğini ve komşu bölgelerdeki kavgacı ifadeler ve eylemlerle “halkı beslemeyi” düşündüğünü söyledi.
“Her halükârda, pek çok ekonomik sorunu olan Türkiye’de, ekonomik alanda mutlu bir şeyler söyleme zamanı gelmiş olduğundan, Erdoğan bu adımı attı.
Türkiye’nin Karadeniz’de bu kadar çok petrol bulması biraz şaşırtıcı görünebilir, Türkiye, Karadeniz’de uzun yıllardır petrol aramış, petrol aramalarına 8 milyar dolar harcamış, ancak hiçbir şey bulamamıştı.
80 milyar dolarlık petrolün keşfedildiği haberinin, keşfedilen doğalgazdan potansiyel tasarruflar pahasına Erdoğan’ın yakın gelecekte kişisel hedeflerine ulaşmak için yayıldığını göz ardı etmiyorum.
Her şeyden önce, Türkiye Cumhurbaşkanının kişisel hayali olan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin hiç ihtiyaç duymadığı, 10-20 milyar dolar (daha fazla değilse) olarak tahmin edilen saçma İstanbul Kanalı projesinin uygulanmasıyla ilgili olabilir”,- dedi Gabrielyan.