ANASİYASET

Azerbaycan’da bırakılan Türk savaş uçakları

Azerbaycan’ın gaz ve petrol boru hatları ve jeopolitik. Türkiye neden Azerbaycan’da savaş uçakları bırakmak istiyor?

Ortadoğu’dan Akdeniz bölgesine ve Kuzey Afrika’ya kadar, Erdoğan’ın Türkiye’si bir dizi karmaşık çatışmaya karıştı ve Libya, Suriye ve diğer bölgesel sıcak noktalardaki başarısızlıklarına rağmen giderek daha saldırgan, öngörülemez bir politika izledi.

Sınırlı kaynaklarına, ciddi iç siyasi ve ekonomik sorunlarına ve bazı ortaklarla ilişkilerinin bozulmasına rağmen, özellikle son aylarda, Karabağ sorununa yönelik saldırgan söylemini keskinleştirip, müdahale etmeye çalışarak, Güney Kafkasya’da önemli faaliyetler göstermeye başladı.

“Araçin Lratvakan”, Türkiye’nin bölgemizdeki faaliyetinin, özellikle Temmuz ayında Ermenistan-Azerbaycan sınırında birkaç gün süren çatışmalarda, Türkiye cumhurbaşkanı, savunma bakanı ve daha başka devlet görevlileri tarafından Ermenistan’a yönelik suçlamalar ve Azerbaycan’ı savunan söylemler sırasında belirginleştiğini kaydediyor.

Kısa bir süre sonra, Temmuz ayı sonlarında, Temmuz olaylarıyla psikolojik olarak bağlantılı olan ve Erivan’a bir mesaj veya güç gösterisi olarak kabul edilebilecek, Nahçıvan Özerk Bölgesi de dâhil olmak üzere Azerbaycan’ın bazı bölgelerinde büyük ölçekli ortak Türk-Azerbaycan askeri tatbikatları başladı.

Aldığımız bilgilere göre, son askeri tatbikatlardan sonra, Amerikan yapımı F-16 savaş uçakları da dâhil olmak üzere Türk askeri teçhizatının bir kısmı, personeliyle birlikte Azerbaycan’da kalmıştır.

Türk savaş uçakları, Ermenistan-Artsakh sınırından çok uzak olmayan Gandzak (Azerbaycanca Gence, eski adıyla Kirovabad) ve Yevlakh’ta konuşlandırıldı.

Türk ve Azerbaycan hava kuvvetlerinin ortak tatbikatları 29 Temmuz – 10 Ağustos tarihleri ​​arasında Bakü, Nahçıvan ve Kürdamir ile bu iki merkezde gerçekleştirildi.

Kaynağımıza göre, geçen hafta Gence’de konuşlanmış olan Türk savaş uçakları havalanıp, Tavuş istikametinde uçmuş, bunun üzerine Ermenistan silahlı kuvvetleri tarafından, yaklaşmaları durumunda vurulacakları konusunda uyarılmışlardır.

Kaynak, uçakların sınırımızdan çok uzağa uçtuğunu, ancak bir gün yaklaşmayacaklarının garantisinin olmadığını söylemektedir.

Azerbaycan topraklarında askeri personel, özellikle savaş uçakları bırakmanın anlamı nedir?

Türkolog Hayk Gabrielyan’ın, bu konuya atıfta bulunarak, Temmuz muharebeleriyle ilgili, önümüzdeki aylarda Tavuş cephesinde durumun gergin kalması halinde enerji ve ekonomik potansiyelin yanı sıra Türkiye ve dünyada jeopolitik açıdan da büyük önem taşıyan “Bakü-Tiflis-Ceyhan” petrol boru hattı ve “Bakü-Tiflis-Erzurum” gaz boru hattının geçtiği bu bölgede asker konuşlandırabileceği görüşünü hatırlamak yerinde olacaktır.

Temmuz çatışmalarına jeopolitik bir tonlama veren bu durum, , özellikle Türkiye ve Rusya gibi bazı bölgesel güçler arasındaki örtülü rekabetle ilgili oldukça ilginç hipotezlere yol açtı.

Bu hipotezlerden birine göre, Temmuz çatışmaları özellikle Rusya için jeopolitik açıdan avantajlıydı, çünkü petrol ve gaz boru hatlarından sadece birkaç on kilometre uzakta, Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki çatışma, Rusya’nın enerji rakiplerine ait boru hatlarını doğrudan risk altına almaktaydı.

Temmuz muharebeleri, bilindiği üzere, Ermenistan’ın Tavuş ve Azerbaycan’ın Tovuz sınır bölgesinde gerçekleşti, Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-Erzurum boru hatları da Yevlakh, Gence ve Tovuz’dan geçmektedir.

Dolayısıyla Ermeni silahlı kuvvetleri stratejik öneme sahip Karadaş tepesini ele geçirdiğinde, söz konusu boru hatlarını uzaktan kontrol edip, gerekirse havaya uçurarak Azerbaycan’a büyük zararlar verebilirler.

Ancak Erivan akıllı davranıp, bölgeden geçen petrol ve gaz boru hatlarının uluslararası şirketlere ait olduğunu ve Ermenistan’ın, bu bölgenin güvenliğinin bir garantörü olarak, bu bölgedeki herhangi bir devletten daha iyi bir koruma sağlayabileceğini ilan ederek, Temmuz zaferini siyasi alanda daha akıllıca pekiştirdi.

Bir diğer Ermeni Türkiye siyaseti uzmanı Andranik İspiryan ise konu hakkında özel bir bilgisi olmadığını ancak Azerbaycan’da Türk askeri personeli veya birlikleri bırakıldığı bilgisinin mantıksız olmadığını, Türkiye’nin, başta eğitmenler olmak üzere, Azerbaycan’da her zaman askeri personel bulundurduğunu belirtmiştir.

Türk savaş uçaklarına gelince, bugün bu uçakların Azerbaycan topraklarında bulunduğu durumda da, Ermenistan silahlı kuvvetlerinin radarlarının bunların hareketlerini takip ettiğinden dolayı Türkler ve Azerbaycanlıların bunu saklayamayacağı, bu uçaklarının tüm hareketlerinin izlendiğini belirtmiştir.

Görüldüğü üzere böyle de olmuş ve Ermenistan sert bir uyarıda bulunmuştur.

Bu açıdan, Türk savaş uçaklarının, Ermenistan sınırının güvenliği için bir tehlike oluşturmayacağını düşünmektedir.

Daha fazlasını göster
Back to top button