Ermeni zaferinin ittifakı Ankara’yı çileden çıkardı. Kaldı Rusya ve İsrail
Hakob Badalyan, Yorumcu
Bir İsrailli kaynağa atıfta bulunan Bakü propaganda makinesi, Ermenistan’ın Türk askerlerine karşı savaşmak için Suriye’ye 450 asker gönderdiğini ve sözde lojistiğin Hmeymim’deki Rus askeri üssünden gerçekleştirildiğini bildirdi.
Bakü bu şekilde Suriye’den 500 paralı askerin Ermenistan’a karşı savaşmak için Azerbaycan’a nakledildiği bilgisine açıkça ters düşmeye çalışıyor.
Dahası, “cevap” propagandasının mantığı çok önemli, “Ermeniler, Türkiye’ye karşı savaşmak için Suriye’ye asker gönderdiler”.
Bakü’yü daha uygunsuz bir duruma sokan çok ilginç bir durum var.
Ermeni olmayan kaynaklardan gelen bilgiler, paralı askerlerin Ermenistan’a karşı savaşmak için Suriye’den Azerbaycan’a nakledilmesinden bahsetmektedir.
Halbuki Azerbaycan’ın “yanıtı”, Ermenilerin Türkiye’ye karşı savaşmak için Suriye’ye asker gönderdiği iddia ediliyor.
Dolayısıyla Bakü’nün burada sadece bir propaganda kanalı olduğu aşikârdır ve gerçek propagandanın arkasında Azerbaycan’ın olmadığı, kendisinin olduğunu bir kez daha vurgulayan Türkiye vardır.
Bakü bir Türk enformasyon ve askeri-siyasi ataşesi haline gelmiştir.
Elbette, bu bilginin satır arasında Rusya bulunmaktadır, üstelik Moskova bu durumda Ermenilerle kamufle edilmektedir.
Bu anlamda Ankara bir ikilem içinde olup, bir yandan Azerbaycan sübje olarak etkisiz hale getirilmekte, diğer yandan Ermenistan’ı görmezden gelmeye çalışıp, sürekli Moskova’yı bir “alışveriş” içine çekmeye çalışmaktadır.
Tavuş savaşları esnasındaki ve sonraki açıklamalarında Moskova, Ermenistan’ın askeri-politik adımları üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olmadığını ima etti.
Lavrov’un, Ermeni tarafının haksız yere sert adımlar attığını açıklaması, Türk-Azerbaycan propagandası tarafından, Ermenistan aleyhine bir suçlama olarak kabul edildi veya sunuldu, ancak belki de Moskova’nın Azeri provokasyonuna ve Ermenistan’ın askeri başarısında Erivan’ın asimetrik darbesini meşru kıldığını çok iyi anlamaktadır.
Aynı zamanda bunun uluslararası meşruiyeti tartışılmaz olup, iki faktör Türkiye için çok önemlidir.
Rusya ve İsrail’in bu askeri başarıya tepkisi ve her iki tarafın da Ermeni zaferine meşruiyet sağlaması.
Çünkü şimdiye kadar Türkiye’nin bölgesel politikası Moskova ve Tel Aviv ile yapılan bir anlaşmaya dayanıyordu.
Şimdi bu anlaşma çeşitli nedenlerden ötürü çöküyor ve Ankara, Rusya ve İsrail’in katılımıyla Ermeni zaferi için meşru bir uluslararası ittifakın oluşumunu engellemeyi kendisi için asgari bir görev olarak görmektedir.
Ermenistan Savunma Bakanı’nın yakın zamanda Moskova’da yaptığı konuşmada değindiği bir ittifak.