Siyasi iktisat uzmanı, Hrant Mikaelyan’a göre, ciddi yaptırımlar olması durumunda Türkiye’nin onlara direnmesi zor olacak.
Mikaelyan, İran’dan farklı olarak, gelişmiş mal ve hizmetlerin katma değeri yüksek malların ihracatına dayalı olarak, Türk ekonomisinin çok daha açık olduğunu kaydetti.
“Yaptırımların şiddetli olması durumunda, Türkiye’nin dayanması zor olacak.
Bugün bazı yerlerde, özellikle Suudi Arabistan’da ağır yaptırımlar görüyoruz.
Büyük çaplı bir rol oynamamakla birlikte, Türk mallarına Ermenistan’ın ambargosu da özellikle siyasi açıdan önemlidir”,- dedi Mikaelyan.
Hrant Mikaelyan’a göre ekonomik zorluklar nedeniyle Erdoğan’ın 2023’e kadarki ekonomik programı, bir sorunla karşı karşıya.
İçinde birçok büyük proje öngörülmektedir. Şimdi ise, bunların uygulanması tehlike altındadır.
“Türkiye kendi hırslarının kurbanı oluyor, bu ise ekonomide kendisini göstermektedir.
Uzun vadeli yatırımlarını riske atıyor.
Türkiye’nin savunmasız olduğunu herkes biliyor ve bu yüzden yaptırımlar konusu daha çok tartışılıyor.
AB’de, Türkiye’ye yaptırımlara karşı çıkan ülkeler var, fakat bu pozisyonların değişmesi olası.
Bu ise, özellikle Türkiye’nin doğrudan ya da dolaylı olarak yarattığı arka plana aykırıdır.
Bildiğimiz gibi, Avrupa’da terörizmin yoğunlaşması, Artsakh savaşıyla bağlantılıdır.
Böylece Türkiye çevresinde olumsuz bir arka plan oluşuyor”,- dedi.
Ekonomist, Türkiye’nin, ilişkilerini iyi sürdürdüğü İslam ülkelerine yatırım yaparak durumu telafi etmeye çalışacağını kaydetti.
Türkiye’nin dış politika aktivasyonunun ekonomik hedefleri vardır.
