Lüksemburg Temsilciler Meclisi, Azerbaycan ve Türkiye’nin Artsakh’a karşı eylemlerini kınayan kararı kabul etti
Hollanda Ermenistan Büyükelçisi Tigran Balayan tarafından Facebook sayfasından belirtildiğine göre, Lüksemburg Büyük Dükalığı Temsilciler Meclisi, Azerbaycan ve Türkiye “cihatçılarının” Artsakh’a karşı eylemlerini kınayan bir kararı oybirliğiyle kabul etti.
“Temsilciler Meclisi:
27 Eylül 2020 tarihinde Azerbaycan’ın, Ermenistan ve Artsakh’a saygı göstermesini gerektiren Minsk Grubu süreci ve Madrid İlkelerine aykırı olarak, Dağlık Karabağ bölgesinin kontrolünü ele geçirmek amacıyla saldırganlık sergilemiş olduğunu belirterek,
Türkiye’nin, Dağlık Karabağ’daki Ermeni kuvvetlerine yönelik operasyonlarında cihatçı çeteler konuşlandırarak ve askeri teçhizat sağlayarak Azerbaycan’a kararlı bir şekilde askeri-siyasi yardım sağladığını dikkate alarak,
Savaş öncesinde Dağlık Karabağ tarafından yönetilen binlerce kilometrekarelik bölgenin işgalinden sonra, Dağlık Karabağ’daki Ermeni nüfusunun güvenlik ve özgürlüğünün garanti edilmediğini ve hem Azerbaycan, hem de Türkiye tarafından savaş söyleminin sürdürüldüğünü kaydederek,
Güney Kafkasya’da tam ölçekli bir savaş tehdidi yaratan, başta Türkiye olmak üzere üçüncü ülkelerin katılımıyla ilgili zorluklar ve tehditleri göz önüne alarak,
Özel bir çözüme ihtiyaç duyan “dondurulmuş çatışmaların” aşırı alevlenmeler yaratabileceği ve her an patlayabileceğinin, 27 Eylül 2020’de çatışmanın yeniden başlamasıyla kanıtlanmış olduğunu hesaba katarak,
AGİT ve BM’nin Dağlık Karabağ’da henüz kalıcı bir barış çözümü bulamadığını kaydederek,
Avrupa Birliği’nin komşusunun istikrarını sağlamakla yükümlü olduğunu, Güney Kafkasya’da barışçıl, müreffeh bir anlaşmayı teşvik etmeye hazır olduğunu beyan ettiğini kaydederek,
Hükümete çağrıda bulunmaktadır:
Dağlık Karabağ’ın nihai statüsünü elde etmek için siyasi sürecin hazır olmasını talep etmek ve bu bağlamda, AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanlarının Avrupalı ortaklarla çabalarını desteklemek,
Dağlık Karabağ Ermenilerine bölgenin altyapısının yeniden inşasını sağlayacak bir yardım programının geliştirilmesine yardımcı olmak amacıyla, derhal, uygun ve acil yardım sağlamak için insani yardım kuruluşlarının Dağlık Karabağ’a sürekli girişini talep etmek,
Daha fazla can kaybını önlemek, insan haklarının korunmasını sağlamak ve tutukluları ve şehitlerin bedenlerinin hızla değiş tokuşunu sağlamak için Rusya’nın himayesinde, Ermenistan ile Azerbaycan arasında 9 Kasım ateşkese kesinlikle saygı gösterilmesini beklemek,
Misket bombası kullanımı, sivil altyapıya saldırılar, beyaz fosfor içeren silahların kullanımı ve savaş esirlerinin toplu halde kurşuna dizilmesi de dâhil olmak üzere, rapor edilmiş çok sayıda savaş suçlarına yönelik, gerçekleştirenlerin ilgili makamlar önünde sorumlu tutulacağı, bağımsız bir soruşturma beklemek,
Dağlık Karabağ bölgesinden yerlerinden edilen tüm mültecilerin evlerine dönmelerine izin verilmesini ve hayatlarının garanti altına alınmasını sağlamak için uluslararası ortaklarla işbirliği yapmak,
Gerektiğinde, Azerbaycan’a, topraklarında bulunan Ermeni nüfusu ile ilişkileri normalleştirmesi, Ermenilere yönelik nefret ve şiddet uygulamaya devam edecek Azerbaycan siyasi ve sosyal temsilcilerine yaptırımlar uygulaması için baskı yapmak, Ermeni manastırlarının, kiliselerinin ve kültürel anıtlarının korunmasını garanti altına almak için faaliyet göstermek.”
