Moskova ve Bakü rehineleri
Aydınlık Ermenistan fraksiyonunun bir üyesi olan Taron Simonyan, “Şu anda çözmemiz gereken bir sorun var – savaş esirlerinin ve tutuklu sivillerin dönüşü sorunu.
Başka bir konuyu tartışmamalıyız bile.
Bu yaklaşım şu anda Ermenistan’da birçok kişi tarafından paylaşılıyor ve insani bakış açısından doğal.
Bakü, sabotajcı ve terörist olarak gördüğü Ermeni tutsakları iade etmiyor.
Hâlihazırda tutuklu bulunan Ermenilerin çoğu, Hadrut’ta Rus barış güçlerinin katılımı da dâhil olmak üzere 9-10 Kasım duyurusundan bu yana esir alındı ve Bakü, yaklaşımını netleştirerek Rus tarafının mutabakatını AİHM’ye taşıyor.
11 Ocak üçlü toplantısında, Ermenistan Başbakanının sorunun çözülmediği takdirde hiçbir belgenin imzalanmayacağına dair güvencesine rağmen, toplantıyı başlatan Rusya Devlet Başkanı Putin tarafından açıklanan konu gündemde bile değildi ve Paşinyan açıklamayı imzaladı.
Putin, Nikol Paşinyan ile yaptığı özel bir görüşmede, sorunun gelecekte çözüleceğini umduğu için onu “rahatlattı”.
Esir meselesinin Bakü ve Moskova için baskı ve şantaj için uygun bir manivela olduğu aşikardır, sadece Ermenistan’a karşı değil, aynı zamanda çözülmemiş meseleleri, özellikle barış gücü görevlilerinin yetki alanını aydınlatmak için.
Kremlin uzmanları bunu zaten açıkça konuşuyor.
Bu arka plana karşı, Ermenistan’ın yaklaşımı, tutuklular konusunu tek gündem haline getirme ve diğer konuları tartışmama, uluslararası kuruluşlarla çalışma konusunda ne kadar etkilidir?
Elbette gereklidir, fakat Taron Simonyan’ın söylediği gibi, uluslararası yapılar Bakü’nün pozisyonunu etkileyemez.
Bu durumda mesele, sözde üçlü uluslararası hukuk ve insancıl hukuk belgesinin 8. maddesinin kapsamı dışındadır ve Erivan’dan uygun bir yaklaşım gerektirir.
Moskova ve Bakü’nün amacı, bu tür görüşmelerde Ermenistan’ı diğer konulardaki Ermenistan çıkarları pahasına anlaşmaları uygulamak için “kapatmak” tır.
Bu durumda, Ermenistan Ulusal Meclisi’nin yapacak çok işi var, hükümetin kukla olma durumunda, Artsakh’ın tanınması, işgali kaldırma, mültecilerin geri dönüşü, üçlü bildirgenin yasallığı, 1921 Rus-Türk anlaşması ve Moskova ve Bakü’nün çok ihtiyatlı olduğu diğer birçok konu hakkında tartışmalar başlatabilir.
Ermenistan’ın, Rusya’da ve ne yazık ki Ermeni medya alanında başarılı bir şekilde bastırılmış ve susturulmuş pek çok kozu var.
Mahkûmlar ve her türlü sorun, suçlamalar ve sorumluluklar doğru yönde ve tartışmalarla çözülebilir.
Üç taraflı bir ifade bile yazarlarına karşı çevrilebilir, sadece kendi potansiyelinizi ve fırsatlarınızı fark etmeniz ve kullanmanız gerekir.
