ANASİYASET

Savaş tehdidi dinmiyor

Bölgedeki herkes savaşa hazırlanıyor

Joe Biden ABD başkanlığını sorunsuz bir şekilde devralırsa, İran ABD’nin nükleer anlaşma görüşmelerine dönmesini bekliyor.

Diğer bir deyişle, İran’ın dış politikasının ana yönlerinden biri, ilişkilerin belli oranda normalleşmesidir.

Son zamanlarda İran, gücünü gösteren askeri tatbikatlar düzenledi.

Türkiye ve Azerbaycan’ın askeri-politik çalışmaları büyük bir faaliyetle devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan Dışişleri Bakanları İslamabad’da bir araya geldi.

Hangi kararların alındığı ve hangi anlaşmalara ulaşıldığı bilinmemekle birlikte uzmanlar, Türkiye-Azerbaycan-Pakistan üçlüsünün, bölgesel güvenliğe karşı hareket ettiğine inanıyor.

İslamabad’daki gündemde, Azerbaycan ve Pakistan ordularının askeri potansiyelini güçlendirme konusunun olduğu açıktır.

Şubat ayı başında Kars’ta, Türkiye ve Azerbaycan’ın düzenli büyük askeri tatbikatları yapılacak.

Doğal olarak neden sorusu ortaya çıkmaktadır.  Yeni bir savaşa mı hazırlanıyorlar?

İranolog Vardan Voskanyan, son savaşın sonuçlarından tüm tarafların memnun olmadığını belirtiyor.

“Türkiye memnun değil.

Açıktır ki, Türkiye çok daha büyük bir “başarı” ve Türk barış güçlerinin katılımını isterdi, ancak buna ulaşamadı.

Rus tarafı Türkleri sahanın dışına itti ve onlara yalnızca bir gözlem görevi bıraktı”,- demektedir Voskanyan.

Diplomatik dili bir kenara bırakıp, olayları kendi ismiyle andığımızda, Rusya’nın, Azerbaycan’ın iddiasına göre tamamen Azerbaycan’a ait olan bölgede artık bir askeri üssü var, onların “mantığıyla” askeri üs Azerbaycan’da bulunuyor ve yakınındaki Gence’de de Türkiye bir askeri üs kurmaya çalışıyor.

İki rakip devletin askeri üsleri birbirine çok yakın olacak.

Vardan Voskanyan’a göre Kars’ta, yani Gümrü’deki diğer Rus askeri üssünün yakınında askeri tatbikat yapılmasında aynı mesaj yatmaktadır.

Türkolog Ruben Safrastyan, Şubat ayında Kars’ta yapılması planlanan askeri tatbikatın Türkiye-Azerbaycan askeri işbirliğinin devamı olduğunu düşünüyor.

“Saldırı silahlarının askeri tatbikatlara katılması gerektiği konusunda endişeliyim.

Ermenistan’a karşı bir saldırı hazırlamayı hedeflemeleri gerekir.

Dolayısıyla, bu tatbikatlar hem hazırlık amaçlı, hem de psikolojik baskı uygulamaya yöneliktir,- demektedir Safrastyan.

Son Karabağ savaşından sonra bölgesel güçler için yeni siyasi gerçekler ortaya çıktı.

İranolog Vardan Voskanyan’a göre, Artsakh meselesi İran’ın iç siyasi söyleminde bir öncelik haline geldi.

Azerbaycan’ın geçici işgali, o bölgede teröristlerin ortaya çıkması, yıllardır mücadele ettikleri bir durumdur.

Yeni duruma değinen İranlı uluslararası ilişkiler uzmanı Saman Nayazi, Ermeni medyasıyla yaptığı röportajda şunları kaydetti:

“Bölgesel etki oluşturan ve yıkıcı hedefler peşinde koşan güçler, etkilerini ve bencil refahlarını uluslar arası yıkım ve savaşta gören güçlerdir.”

Geçtiğimiz günlerde İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Erdoğan’ın Bakü’deki bir askeri geçit töreninde yaptığı ve İran’ın Atrpatakan topraklarına yönelik emellerini ima ettiği konuşmasından dolayı Türkiye’ye bir memnuniyetsizlik notası göndermişti.

İranolog Vardan Voskanyan, tüm bunların bağlamında şöyle bir gözlemde bulunmaktadır:

“Pakistan neden işin içinde?

Türkiye’nin Erdoğan politikası üç noktaya dayanıyor: Neo-Osmanlıcılık, Pan-Türkizm, Pan-İslamcılık, yani Sünni İslam, çünkü Şii İslam’ı izleyen halklar ve devletler açıkça İran çevresinde birleşiyor.

Pakistan bu üç kilit noktadan Pan-İslamizme ve Pan-Sünnizme uyuyor.

Pakistan, komşusu Hindistan ile de sorunları olan Sünni bir ülkedir.

“Sık sık duygusal değerlendirmeler yapıyoruz, ancak gerçekte, tüm bu bağlamda, perde arkasındaki diğer oyuncuların almaları gerekeni alamadıklarını, dolayısıyla bölgesel sorunların karmaşık düğümünün çözülmeden kaldığını, dolayısıyla savaş tehdidinin gerçek olduğunu açıkça anlamalıyız”,- demektedir İranolog.

Daha fazlasını göster
Back to top button