Azerbaycan ve Nahçıvan arasında bir kara koridoru açılması durumunda, Ermenistan sadece projeden ekonomik getiri elde etmekle kalmayacak, aynı zamanda kendi ulaşım ablukasını da derinleştirecektir. Böyle bir fikir
Siyasal Bilimler Doktoru Vahe Davtyan verdi.
“Bence bu koridorun ülkemiz için işleyişine öznellik kaybı eşlik edecek.”
Bu arada, Ermenistan’ın yük taşımacılığının güvenliğini sağlaması, Türkiye-Azerbaycan ikilisinin ticaret cirosunu artıracaktır. Böylece, gerçek bir kâr payı alınmadan, tüm bunların sonucunda Ermenistan’ın rolü, Bakü ile Ankara arasında daha yakın bir yakınlaşma aracına getirilecektir” dedi.
Uzmana göre bu açıdan Erivan’ın Azerbaycan-Nahçıvan ulaşım iletişiminin güvenliğini sağlamaya hazır olması oldukça kısa vadeli bir yaklaşımdır. Her şeyden önce, Ermenistan’ın bu projeye gerçek anlamda entegre olma olasılığı nedeniyle.
Bu arada Davtyan’a göre uygulamada Ermenistan, Rusya ve Azerbaycan’ın katılımıyla gerçekleşen üçlü süreç çerçevesinde Ermenistan’ın bir geçiş bölgesi olarak bile görülmediği aşikardır.
Ermenistan’ın Rusya ile Nahçıvan’ın aynı topraklarından bağlanma olasılığını yorumlayan Davtyan, bunu ekonomik menfaat açısından saçma olarak nitelendirdi. Ona göre Ermeni kargolarının Nahçıvan’dan, Bakü dahil Azerbaycan’ın her yerine ve oradan da Kuzey Kafkasya’dan geçmesi, kargo taşıma süresini ve dolayısıyla maliyetlerini önemli ölçüde artıracaktır.
Bu açıdan uzman, Ermenistan ve Ermenistan’dan gelen kargo taşımacılığının ana hacminin “Yukarı Lars” kontrol noktası ve Gürcistan’ın Karadeniz limanları üzerinden devam edeceğine inanıyor. Öngörülerine göre Ermenistan, sırasıyla 9 Kasım ve 11 Ocak ortak açıklamalarıyla öngörülen projelerin uygulanmasından hiçbir kazanç sağlamayacaktır.
Bazı kişilerin Ermenistan’ın engeli kaldırılmasını ekonomi ve genel olarak ülke için yeni bir fırsat olarak sunmaya çalıştıklarını kaydeden Davtyan, gerçekte tüm bunlarda Ermenistan için lojistik bir yararı olmadığını vurguladı.
