Rusya, Türkiye’nin kendini aldatmasına izin vermemeli
Rusya Devlet Duma’sının BDT, Avrasya Entegrasyonu, Vatandaşlar ile İlişkiler Komitesi’nin birinci başkan yardımcısı, BDT Ülkeleri Enstitüsü Başkanı Konstantin Zatulin tarafından, “Soykırım ve I. Dünya Savaşı, Uluslararası anlaşmalar, Tarihsel paralellikler” başlıklı konferans sırasında ifade edildiğine göre, Rusya’nın Kafkasya’daki politikası, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni Soykırımı’nın tarihsel hafızasını hesaba katmaktadır.
Etkinlik, Bolşevikler ile Kemalist Türkiye arasında imzalanan Moskova Antlaşması’nın 100. yıldönümü vesilesiyle Rusya Ermenileri Birliği tarafından düzenlendi.
Zatulin, Rusya Devlet Başkanı’nın Ermeni Soykırımı konusundaki ilkeli tutumunu hatırlattı.
24 Nisan 2015’te Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı, Tsitsernakaberd Anıtı’ndaki konuşmasında, Rusya’nın bu olaylara ilişkin tutumunu açıkça sundu.
“O sırada Türkiye ile ilişkileri germemeye, Erivan’a gitmemeye ne kadar ikna ettiklerini hatırlıyorum.
Ancak, Rusya Devlet Başkanı gidip, gerçekte ne olduğunu söylemeyi tercih etti.
Şimdi de Karabağ’daki olayları yorumlayan Putin, Karabağ ihtilaf bölgesine Türk barış güçlerini göndermeye neden karşı olduğunu açıkladı.
Rusya başkanının bu pozisyonu her türlü desteği hak ediyor”,- dedi Zatulin.
Zatulin Rusya’nın, Türkiye’den tatlı konuşmalarla aldatılmaması gerektiğini düşünüyor.
Gerçeğin gözlerinin içine bakarak, Rusya’nın “aldatılmasına” izin verilmemesi gerektiğini düşünmektedir.
Rus milletvekiline göre, Soykırım konusu yalnızca tarihsel bir günah ve pişmanlık sorunu olmayıp, aynı zamanda doğrudan Rusya’yı ilgilendiren bir sorundur.
Konu, dünyada halklar arasında meydana gelen her suça “soykırım” kelimesini atfetmek için, günümüzde pek çok spekülasyon ve adım atılmasıdır.
“Sözde ‘açlıktan kırmayı’ duyduk, Dağlık Karabağ’daki olaylarda Hocalı’yı duyduk.
Ancak soykırımın sistemik tanımları vardır.
Bunlar belgelenmiş eylemler, bütün bir ulusu yok etme kararlarıdır.
“‘Açlıktan kırma’ veya Hocalı durumunda böyle bir şey olmadı”,- dedi Zatulin.
