ANASİYASET

“Büyük Turan” ordusunun hedefi

“Büyük Turan” ordusunu kime karşı kullanacaklar?

Rusya Savunma Bakanı’nın kısa süre önce Kazakistan çevrimiçi Tengrinews.kz dergisine verdiği röportajın ardından, medyanın ilgisi yeniden, Türk devletlerinin askeri-politik birlik kurma fikrine yoğunlaştı.

Sergey Şoygu, bu olasılığı ciddiye almasa da, bazı kuvvetlerin gerçekten Büyük Turan Ordusu’nu gerçeğe dönüştürmek için çalıştığını kabul etti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 30 Mart’ta Kazakistan’a iki günlük resmi bir ziyaret yapacağını hesaba katarsak, Sergey Şoygu’ya yöneltilen “Turan Ordusu” ile ilgili sorular anlam kazanmaktadır.

Sorun, Türk Savunma Bakanı’nın Kazakistan’ın başkentine yaptığı ziyaretten sonra yayılmaya başlayan, Türk devletlerinin silahlı kuvvetlerinin olası birleşmesi söylentileridir (bu ziyaret, Artsakh savaşı günlerinde gerçekleşti).

Medya o sırada General Husuli Akar’ın Kazakistanlı mevkidaşına beş Türk devletinin ordularının kaynaklarını bir araya getirmeyi ciddi şekilde düşündüğünü öne sürdüğünü bildirdi.

Savunma Bakanlığı söylentileri yalanladı, ancak bilirkişiler, hala bu konuyu tartışıyor.

“Büyük Turan” ordusu kurmanın varsayımsal planlarından bahseden Sergey Şoygu, oldukça kaçamak bir cevap vererek, fikrin çok şüpheli olduğunu ve onu tanıtan insanları politikacı olarak adlandırmanın zor olduğunu vurguladı.

Ancak Bakan, Türkiye’de gerçekten de Türk devletlerinin askeri-siyasi birliğini kurmayı hayal etmekle kalmayıp aynı zamanda “bu yönde bazı adımlar atmaya çalışan” isimler olduğunu da kabul etti.

Rusya Savunma Bakanı, neye ve kime karşı sorusunu ortaya atmakla birlikte, sorunun cevabını vermedi.

Kendimiz bir cevap bulmaya çalışmadan önce, Sergey Şoygu’nun “Rusya’da da Türkçe konuşan halklar yaşıyor, hem de oldukça fazla” dediğini hatırlatalım.

İkinci hedefin (Ermenistan’dan sonra) Rusya olması gerektiğini varsaymaya cüret ediyorum.

Bu arada, geçtiğimiz günlerde Azerbaycanlı tanınmış siyaset bilimci Zarduşt Alizade, “Büyük Turan Ordusu”nun kurulması söylentilerinin “Rusya dahil muhalifleri korkutmak” için yapıldığını ifade etti.

“Büyük Turan” yaratma fikri, her şeyden önce Rusya’ya yöneliktir, çünkü Rusya, sınırları içinde yaşayan yerli Türk halklarının sayısında dünyada ilk sırada yer almaktadır.

Rusya Federasyonu’nda Tatar, Başkurt, Çuvaş, Altay, Tivat, Hakas, Yakut, Karaçay ve Balkarların kendi devlet kuruluşları vardır. Bunlara Kırım Tatarları, Ahıska Türkleri, Karaimler, Kumikler, Nogaylar, Dolganlar, Şorlar gibi, toplam nüfusu en az 15 milyon olan 20’den fazla halkı ekleyebiliriz.

Modern Pan-Türkizmin ideologları, Türklerin Rusya nüfusunun % 16.9’unu oluşturduğunu iddia ediyor. (Rusya’da yaşayan Kazaklar, Kırgızlar, Özbekler ve Azeriler dahil).

Tüm bu insanlar, Ankara tarafından şüpheli fikirlerini gerçekleştirmek için gerekli bir araç olarak görülmektedir.

Elbette bundan açıkça bahsedilmiyor.

Ancak Türk ideologların, bazı kamuya açık konuşmalarında oldukça şeffaf ipuçları duyulmaktadır.

Birini analiz ediyorum.

Bakü’de gerçekleştirilen “Türk Şurası” organizasyon komitesi başkanı eski Türkiye Devlet Bakanı Abdulhaluk Çay, Bakü’de düzenlenen kurucu kongrede, “Dünyada yaşayan 300 milyon Türk’ün aynı dili konuşması, ortak bir ekonomiye sahip olması ve ortak bir politika izlemesi gerekir”,- diye açıklamıştı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yaptığı konuşmada bu sözlere destek verdi.

“Bunu uygulama iradesine sahibiz. Başaramazsa, gelecek nesillere karşı suçlu olacağız …”,- dedi.

300 milyon insan tek yumruk olmalı.

Lakin kim bu 300 milyon?

Bu sayı nereden çıktı?

Sonuçta, Türkçe konuşan ülkelerin toplam nüfusu 170 milyonu geçmiyor.

Bu nedenle, “Türk kardeşliğini” başlatan Ankara ve Bakü, sadece Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan ve Kırgızistan üzerinde etki kurmakla kendilerini sınırlandırmak niyetinde değiller.

Abdulhaluk Çay, 300 milyonu belirtirken, büyük bir ihtimalle, Orta Asya’nın yanı sıra Arnavutluk, Bosna, Kosova, Bulgaristan, Yunanistan, Kıbrıs, Moldova, Gürcistan, İran, Irak, Suriye, Afganistan, Moğolistan, Çin ve  tabii ki Rusya’nın bazı bölgelerini de içine katmaktaydı.

Ancak tüm bu ülkelerin Türkçe konuşan nüfusu, artı Türkiye, Azerbaycan ve Orta Asya cumhuriyetlerinin toplam nüfusu 300 milyonu bulmaktaadır.

Bu nedenle, modern Pan-Türkizmin ideologları, artık Avrupa’da Kuzey Kıbrıs’ın ayrılıkçılarının haricinde, Bosnalı Müslümanlar ve Bulgaristen ile Yunaanistan’daki Türkleri de hesaba kattıklarını gizlememektedir.

Üstelik Macarları bile, atalarının Gunlar olduğu gerekçesiyle oyuna dahil etmeyi düşünmektedirler.

Moldova’da Gagavuzlarla çalışıyorlar.

Gürcistan’da, Kvemo Kartli’de yaşayan Azerilere güveniyor.

İran’da Doğu ve Batı Azerbaycan’da yaşayan Türkler ellerinin altında.

Irak’ta ve Suriye’de Türkmenleri ayaklandırıyorlar.

Afganistan’da, yerel Özbek aşiretlerinin liderleriyle işbirliği yapıyorlar.

Çin’de, Türkçe konuşan Uygurları kışkırtıyorlar.

Moğolları genellikle kendilerinden sayıyorlar.

Ne de olsa Türklerle ortak ataları var.

Bu nedenle, en az 15 devletin vatandaşları, “Türk Kardeşliği” öncülerinin uyguladığı programlardan endişe duymalıdır.

Ancak Pan-Türkistlerin hedefindeki ülkelerin liderleri, tehdidi hala hafife alıyor gibi görünüyor.

Daha fazlasını göster
Ayrıca oku
Close
Back to top button