ANAERMENİ SOYKIRIMISİYASET

Biden Ermeni Soykırımı’nı tanımalı

Başkan Biden Ermeni Soykırımı’nı neden tanımalı?

Dünyanın dört bir yanındaki Ermenilerin, Türkiye’nin 1915’te başlayan ve 1,5 milyon Ermeni tebaasına karşı uygulamış olduğu Soykırımı her zaman olduğu gibi, her yıl Nisan ayında anarak, dünyaya yöneldiklerinde, Türkiye sinir krizi geçiriyor.

Ermeniler bunu, o dönemde Osmanlı Türkiye’sinin Ermenilere karşı işlediği soykırımın tarihsel gerçeği konusunda farkındalık yaratmak ve tüm dünyadan bir çözüm istemek için yapıyor, çünkü Türkiye Soykırım gerçeğini hala inatla inkâr ediyor.

Merhum Türk gazeteci Mehmet Ali Birand 24 Nisan 2012’de şunları yazmıştı “Her yıl olduğu gibi, Türkiye’nin 70 milyon (şimdi 80 milyon) nüfusu, başkalarının Ermeni meselesi hakkında ne söyleyeceğini bir kez daha yakından izliyor.

Washington ne diyecek?

Ermeni Soykırımı iddialarını hangi ülke kabul edecek?

Günler stres içinde geçecek ․․․

Türkiye daha önce olduğu gibi sert tepki verecektir.

Tehdit edecek, fakat bunlar beyhude olacak.”

Birand, bu açıklamayı, Türkiye’nin sorumluluğunu ve Almanya’nın Ermeni Soykırımı’na suç ortaklığını açıkça ortaya koyan Alman Dışişleri Bakanlığı’nın resmi belgelerinin Türkçe olarak yayınlanmasıyla bağlantılı olarak yazdı.

2005 yılında Almanca olarak yayınlanmasının ardından, Alman parlamentosu Ermeni Soykırımı’nın resmi olarak tanınması lehinde oy kullandı ve nihayet 2016’da kabul etti.

Kanada, “Kanada’nın ekonomik olarak zarar göreceği ve Ermenilerin işgal altındaki topraklar hakkında Türkiye aleyhine dava açacağı” bilinciyle, Türkiye’nin tehditleri altında, 2004 yılında Ermeni Soykırımı’nı resmen tanıdı.

2000 yılında Temsilciler Meclisi Başkanı’na rüşvet verildiği yönündeki söylentiler de dâhil olmak üzere, Washington’un Ermeni Soykırımı’nı tanımasına karşı Türk entrikaları şiddetli ve adice oldu.

ABD’nin bu yıl tanımasını engellemek için Türkiye’nin hilesi ne olacak?

Türk Postası analisti Aslı Aydıntaşbaş’ın sunduğu versiyona göre, Ermenistan ile sınırın Türkiye tarafından açılmasıyla ilgili bir açıklama yapılacak.

“Eleştirmenler, Türkiye’nin bariz cömertliğinin, Rus S-400 füzelerinden derhal kurtulmak yönünde kendisinden beklenen tavizleri vermeden, Washington ile kopan bağlarını onarmaya yönelik son çabalarını baltaladığını söylüyorlar”,- demektedir yazar.

Suriyeli cihatçıların Azerbaycan’ın savaşı kazanmasına yardım etmesi de dâhil olmak üzere, Azerbaycan’ın Artsakh Ermenilerine karşı başlattığı savaşa Türkiye’nin katılımı, diğer ülkeleri sanki Ermenistan ile Türkiye arasında artık bir çatışma yokmuş gibi aldatmak için kullanılabilirdi.

ABD ve İsviçre, Türkiye o zamanlar tarihi bir belge paketi olarak kabul edilen bir paketi 2009’da imzaladığında zaten başarısız oldu. Ermenistan ile ilişkileri normalleştirmeye ve ortak sınırı yeniden açmaya çağrıldılar, ancak Erdoğan’ın, Azerbaycan’ın baskısına dayanamayıp, anlaşmalardan geri adım atması nedeniyle başarısız oldu.

Ancak Aydıntaşbaş, Azerbaycan’ın artık bir engel olmadığını iddia ediyor.

Al-Monitor’a göre, adı bilinmeyen yüksek rütbeli bir Ermeni diplomat, Türk girişimlerinin, Başkan Joe Biden’ın 1915’te bir milyondan fazla Osmanlı Ermeni’sinin Soykırım’a uğratıldığını resmen tanıyan artan sayıda ülkeye katılma vaadiyle bağlantılı olduğunu iddia ediyor.

Osmanlı Türkiye’sinin 1894’ten 1915’e kadar Ermeni sivillere uyguladığı Türk kolektif devlet şiddetine, Batı’nın kayıtsızlığını herkes biliyor.

Aynı anda ve çoğu kez aynı yerlerde Asur halkına yönelik işlenen soykırım daha az biliniyor.

Benzer şekilde, 1912 ile 1923 arasında Türkiye, Anadolu’daki Pontus Rumlarını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana Kürt vatandaşlarını defalarca katletti.

Türkiye’nin Yahudi azınlığa ve diğer bazı etnik ve dini azınlıklara yönelik zulmü iyi belgelenmiştir ve Kürtlere karşı zulüm sadece Türkiye’de değil, Suriye ve Irak’ta da devam etmektedir.

Başkan Biden’in Ermeni Soykırımı’nı tam olarak tanıması, sadece diktatörlüklerle çevrili bir ülkeyi desteklemek açısından önemli değil․

Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’ne yönelik bir güven meselesidir.

Türkiye’nin Ermenileri “ırksal olarak yok etme” planı konusunda 1915’te ABD hükümetini uyaran ABD Büyükelçisi Henry Morgenthau idi.

2019’da Kongre’nin iki kanadı, ezici bir çoğunlukla Ermeni Soykırımı’nı tanıyan kararları onayladı (783 ve 780).

Senatonun özeti şu şekildedir:

“Senato, bunun Amerika Birleşik Devletleri’nin politikası olduğuna inanıyor.

  1. Ermeni Soykırımı’nı resmi tanınma ve anma ile belirtmek,
  2. Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti’nin Ermeni Soykırımı’nı veya başka herhangi bir soykırımı inkâr etme girişimlerine dâhil edilmesine yönelik her türlü girişimi reddetmek,
  3. Ermeni Soykırımı eğitimine ve kamuoyunun bilinçlendirilmesine ve ayrıca ABD’nin insani yardım sağlamadaki rolüne katkıda bulunun ve Ermeni Soykırımı’nın güncelliğini modern insanlığa karşı suçların bir gerçeği olarak sunmaya destek vermek.”

En önemlisi ise, Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’yi özgürce inkâr etmeye devam etmesine izin vermemesidir, çünkü bu yalnızca Türkiye’yi ve diğer soykırım faillerini, Türkiye’nin Kürtlere karşı yaptığı gibi kitlesel şiddet uygulamaya teşvik etmeye hizmet edecektir (sadece Türkiye’de değil, Türkiye sınırları dışında da ve son zamanlarda Artsakh’ta Ermenilere etnik temizlik yaptığı gibi).

ABD, temel insan haklarını ihlal eden ve soykırım politikalarına girişen Çin gibi ülkeleri dizginleme konusunda da daha güçlü bir konumda olacaktır.

Profesör Roger Smith Kanada Zoryan Enstitüsü Bilimsel Konseyi Başkanı, Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Derneği Kurucu Ortağı ve Eski Başkanı

Daha fazlasını göster
Ayrıca oku
Close
Back to top button