Aliyev ve Erdoğan Şuşi’de, Aliyev’e göre “tarihi Kars Antlaşması’na dayanan” bir belge imzaladılar.
Şuşi’de Erdoğan yorgun görünüyordu. Erdoğan, “Allah’a şükür Ermeni Soykırımı’nın tanınması hakkında konuşmadıkları” Biden ile görüşmesinin ardından, NATO’ya, Amerika’ya ve Batı’ya karşı çıkmayacağına dair güvence verdikten sonra, Yunanistan ile uzlaşı adımlarının ardından Şuşi’ye gitti. Sözleşme esasının revizyonu başlarsa, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünün onun sonu olabileceğini anlıyor. Ve Kars Antlaşması’ndan söz edilmesi tesadüfi değildir.
Kars Antlaşması Türkiye tarafından 1921’de Kemalistlerin gayrimeşru yönetimi altında imzalandı, ancak padişah o dönemde Türkiye’nin uluslararası kabul görmüş lideriydi. Türkiye Cumhuriyeti ancak 1923’te ilan edildi ve Kars Antlaşması, taraflar, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan, Türkiye ve Rusya- talep edilmediği için hala sorgulanmıyor.
Moskova ve Kars anlaşmaları BM uluslararası belge kayıtlarında yer almıyor. Ve yorgun Erdoğan, Kremlin’e “yasallığı” tamamen Ermenistan’a bağlı olan bu anlaşmayı hatırlatıyor. Diğer herkes sözleşmeden memnun.
Bakü gazeteleri, “Aliyev’in Rusya’nın kilit rol oynadığı tarihi Kars Antlaşması ile kıyasladığı Şuşi Bildirisi’ni imzaladıktan sonra Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin’in bölgedeki felaketleri ve düşmanlıkları önlemedeki tarihi rolünü vurguladı.” Erdoğan, sadece Azerbaycan-Türkiye-Rusya jeopolitik üçgeninden değil, 7 devletli bir platform yaratma hayalinden de bahsetti.
Bakü’de NATO üyesi Türkiye’nin Rusya’yı gücendirmemek için Azerbaycan’da askeri üsler kuracağını açıklamadığı söyleniyor. “Azerbaycan ve Türkiye ittifakı Rusya’ya karşı değildir” diyorlar.
Bakü’nün tepkileri Rusya’dan yanıt-güvence bekliyor. Bizimle misiniz?
