ANASİYASET

Ermenistan’a özel bir rol

İran’ın Güney Kafkasya politikası yeni cumhurbaşkanı döneminde daha aktif hale geliyor, Ermenistan’a özel bir rol verilmektedir

İran uzmanı Vardan Voskanyan’ın,  NEWS.am’e verdiği bir röportajda belirttiğine göre, İran’ın Güney Kafkasya’daki politikası yeni Muhafazakâr Cumhurbaşkanı İbrahim Raisi döneminde yoğunlaşıyor ve Ermenistan’a özel bir rol veriliyor.

İran’ın iç ve dış politika seyri, ülkenin dini lideri Ali Hamaney tarafından belirlenmekle birlikte, İran siyasi sistemi, reformistler ile muhafazakârlar arasındaki çatışmada çok önemli bir özelliğe sahiptir.

Voskanyan, muhafazakâr Ebrahim Raisi yönetiminde, İran’ın Batı’ya yönelik dış politikasının, keskin dönüşler olmamasına rağmen daha sertleşebileceğini açıkladı.

Bu, Güney Kafkasya’da izlenen politika için de geçerlidir.

“Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani liderliğindeki, ülkenin eski hükümeti, özellikle 44 günlük savaşın ardından muhafazakârlar tarafından, İran’ı tatmin etmeyen savaşın risklerini yönetemediği için sert bir şekilde eleştirildi.

Bu bağlamda, Tahran’ın Güney Kafkasya politikası, Ruhani’nin cumhurbaşkanlığı döneminde olduğundan daha aktif olacaktır.

İran tarafının ekonomi haricinde, jeopolitik önemi de olan tüm projeleri harekete geçirmekle ilgilendiği aşikârdır.

Bu ise, öncelikle Basra Körfezi ve Karadeniz arasındaki ulaşım bağlantılarıyla ilgilidir.

Bu programda İranlılar, Güney Kafkasya’da ortaya çıkan tüm yeni riskleri ve fırsatları göz önünde bulundurarak, Ermenistan’a özel bir rol veriyor.

İran politikası bu yönde yoğunlaşıyor.

İranlılar, uzun vadede Türkiye’nin Güney Kafkasya’daki fiili varlığının İran’ın Karadeniz de dâhil olmak üzere, kuzeydeki jeostratejik manevralarını sınırladığına inanıyor.

1828 Türkmençay Antlaşması’ndan sonra Güney Kafkasya toprakları Rus İmparatorluğu’nun kontrolüne girdi ve Türkiye’nin bu topraklarda yapacağı bir şey yok.

İran’daki siyasi konuşmalarda bundan bahsedilmiyor, fakat bu, İran analitik çevrelerinde dile getirilen çok önemli bir nokta.

İran, muhafazakârlar tarafından yönetildiğinde, Ermenistan-İran işbirliğini güçlendirmek için daha fazla fırsat yaratılıyor, ancak bunlar sadece fırsatlar olup, kullanılması gerekir.

Konu sadece İran hükümetinin dış politika seyri değil, aynı zamanda Ermenistan ve Artsakh’ın ne gibi adımlar atacağıdır.

Ermenistan, İran ve Rusya gibi, üçlü bir işbirliği formatı yaratmak açısından çok önemli bir gündem formüle etme fırsatının olduğu açıktır.

Bu bağlamda Erivan, İran ile Rusya arasındaki olası çıkar çatışmalarını istismar ederek değil, bu çıkarları birleştirerek siyasi konumunu güçlendirmeli”,- demektedir Voskanyan.

Voskanyan’a göre, İranlı analistler sözde “Şuşi Deklarasyonu”na (Aliyev ve Erdoğan imzalı) çok olumsuz bakıyorlar, özellikle “Zangezur Koridoru” ile ilgili açıklamalardan endişe ediyorlar.

Bu doğrudan İran’ın çıkarlarına aykırıdır ve Tahran bu “programı” herhangi bir şekilde engelleyecektir.

“İran, Türkiye ile Batı arasındaki bazı farklılıklara rağmen, Ankara’nın NATO üyesi olmaya devam ettiğini anlıyor.

Bu anlamda, Türkiye’nin Azerbaycan’da olduğu kadar Artsakh’ta da olası varlığı, NATO’nun Güney Kafkasya’daki varlığı açısından geniş kapsamlı hedeflere sahiptir.

Bu nedenle İran tarafı öncelikle kendi çıkarları doğrultusunda hareket edecektir.

İran’ın çıkarlarıyla örtüşen Ermenistan ve Rusya’nın çıkarlarını da hesaba katarsak, o zaman etkili bir üçlü işbirliği formatı oluşturmak için çok iyi bir fırsat var.

Bu çok önemli bir sinyal olacak.

Ermenistan ve İran’ın “sessiz” çalışma konusunda çok olumlu bir deneyimi var, bu nedenle tüm bunların bir belgede düzenlenmiş olup olmaması önemli değil.

Önemli olan, Tahran’ın da ilgileneceği bir işbirliğine sahip olmak.

Türkiye, Azerbaycan’da askeri üs kurmaya niyetlendiği durumda, İran’ın bu konuda pozisyonu oldukça sert olacaktır.

Süreçler, Ankara’nın bu noktaya geldiğini gösteriyor.

Varanda (Fizuli) bölgesinde sözde uluslararası havaalanı inşası, bir Türk üssü kurmak gibi geniş kapsamlı bir hedefe sahiptir.

Türkiye’nin NATO üyesi olduğu gerçeği göz önüne alındığında, Kuzey Atlantik İttifakı’na ait olacak bu havaalanı, hem İran’a hem de Rusya’ya karşı kullanılabilir”,- dedi Voskanyan.

Daha fazlasını göster
Ayrıca oku
Close
Back to top button