ANAEKONOMİSİYASET

Ulaşım koridorlarının açılması

Ulaşım koridorlarını açma konusundaki görüşmeleri, Rusya’nın geciktirebileceği dışlanmıyor

Siyaset Bilimi Doktoru, enerji güvenliği uzmanı Vahe Davtyan, NEWS.am ile yaptığı görüşmede, “AB, Kuzey-Güney koridorunun yararlanıcısı değildir.

Koridor baştan beri, Batı-Doğu güzergâhı üzerinde inşa edilen ve Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun, bunun ayrılmaz bir parçası olduğu, Batı destekli Avrupa-Kafkasya-Asya (TRACECA) koridoruna yanıt olarak, 2000-2002 yıllarında Rusya’nın inisiyatifi ve doğrudan katılımıyla oluşturulmuştur.

Burada, aşağıdaki siyasi konfigürasyonu ele alıyoruz.

Bir yanda Batı ve Türkiye, diğer yanda Rusya, Çin ve İran.

Sıranın sonunda yer alan Hindistan, Çin’le olan sorunlara rağmen, ulaşım koridoru açısından hala Kuzey-Güney stratejisini takip ediyor.

Sünik üzerinden Türkiye ve Azerbaycan’a bağlanacak böyle bir koridoru öncelikli Rus politikacılardan hiç duymadım.

Sözlerim, özellikle ulaşımın önündeki engellerin kaldırılması ile ilgilidir.

Bu, İcevan’dan başlayarak, Azerbaycan üzerinden Kuzey Kafkasya’ya uzanan kuzey güzergâhındaki ulaşımın engellerinin kaldırılmasını da içerebilen komple bir stratejidir.

Ancak bölgede kilit bir oyuncu olan Rusya, sorunları geciktirme niyetinde değil ve tüm oyunculara yönelik farklı bir siyaset izliyor.

Bu nedenle burada Bakü ve Moskova’nın çıkarlarının örtüştüğünü söyleyemem.

Derin süreçlere bakarsak, Kuzey-Güney’in, Rusya’nın geleneksel çıkarlarına uygun bir koridor olduğu ortaya çıkacaktır.

Tüm yasal çerçeve bunun üzerine inşa edilmiştir.

Kuzey-Güney, Baltık bölgesi, özellikle St. Petersburg ve Mumbai arasındaki bağlantıyı sağlamayı hedefliyor, Hint tarafı ile aktif müzakereler sürüyor.

Dahası, Haziran ayında St. Petersburg’dan Kuzey-Güney hattına giden ilk tren Basra Körfezi, Hint Okyanusu ve ardından Mumbai’ye hareket etti.

Bu, bu yönün zaten çalıştığını gösteriyor.

Geleneksel olarak, Ermenistan toprakları bu koridorun ayrılmaz bir parçası olarak kabul edildi ve buna göre çeşitli programlar oluşturuldu.

Ancak Ermenistan, altyapı açısından Kuzey-Güney koridoruna katılmaya hazır olmadığı için, kargo taşımacılığı Azerbaycan toprakları üzerinden gerçekleştirildi.

Yani koridora katılım açısından, Azerbaycan ile rekabete odaklanmalıyız.

Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ulaşımın, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattıyla başarıyla gerçekleştirildiğinden dolayı, Meğri koridoru mantığıyla ulaşım engellerinin kaldırılmasından bahsetmek, ticaret ve yolcu taşımacılığından bahsetmek demektir.

Meğri koridoru her şeyden önce, Nahcivan’ın askerileştirilmesi ve orada bir askeri üs kurulması amacıyla, askeri ulaşım için gereklidir.

İran bunu çok iyi anlayarak, bölgede Kuzey-Güney koridorunu teşvik etmek için aktif olarak lobi yapmaktadır.

Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ile Türkiye ve Azerbaycan arasında askeri nakliyenin ek prosedürler gerektirmesi, bu demiryolunun “Bir kuşak bir yol” projesine entegre edilmesi açısından zorluklar yaratıyor. Bunun haricinde bu yol, Avrupa TRANSECA girişimine de entegre edilmiştir”,- dedi Davtyan.

Daha fazlasını göster
Back to top button