Aliyev, jeopolitik eğilimli saldırganlığının bir sonucu olarak tam tersi bir sonuç alabilir.
“Demokratlarının Beyaz Saray’a dönüşünden sonra, güçlü bir destek kazanan Avrupa Birliği, özellikle son zamanlarda, Güney Kafkasya’ya “dönüşü” için çabalarını önemli ölçüde yoğunlaştırdı”,- demektedir “Özgür Vatandaş” sivil toplum örgütü başkanı Hovsep Khurşudyan.
“Bu durum, Ermenistan’a vaat edilen benzeri görülmemiş mali desteğin yanı sıra Avrupalı diplomatların Ermenistan’a yaptığı ziyaretlerin sayısı ve tabii ki, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un önümüzdeki ziyareti ile kanıtlanmaktadır.
Özellikle, şunu belirtmenin önemli olduğunu düşünüyorum.
AB’nin Kuzey-Güney Otoyolu projesine 600 milyon avroluk yatırım yapmaya hazır olduğunu zaten ifade ettiğini biliyoruz.
Bu tür yatırımların her zaman korunduğu iyi bilinmektedir”,- dedi Khurşudyan.
Khurşudyan’a göre, bu arka plana karşı, Minsk Grubu yakında Rusya’ya, geçen yılın 9 Kasım ve bu yılın 11 Ocak tarihli üçlü açıklamaları çerçevesinde üstlenilen taahhütlerin yerine getirilme zamanları hakkında soru yöneltecektir.
Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye’nin katılımıyla bölge genelinde ulaşım engellerini kaldıran taahhütlerin uygulanması ile Moskova’nın Artsakh’taki birçok insani sorunu çözme konusundaki yerine getirilmemiş yükümlülükleri vardır.
Bunlardan biri de Ermeni mültecilerin Şuşi’ye, Hadrut’a dönüşü ve istisnasız tüm esirlerin iade edilmesidir.
“Putin savaşı durdurdu, bu bir gerçektir.
Artsakh’a asker gönderdi, bu da bir gerçektir. Ancak ulaşımın açılması, esir ve mültecilerin geri dönüşü ile ilgili diğer yükümlülüklerini yerine getirmedi.
Hâlbuki Rus barış güçlerinin ortaya çıkması, çatışmalara son verilmesi ve diğer tüm şartları yerine getirme konusu, kesin bir görevle eşit ilerleyecekti.
Aliyev’in, Ermenilerin Şuşi ve Hadrut’taki evlerine dönüşünü asla kabul etmeyeceğini çok iyi anlayan Putin, Batı’ya ulaşım engellerini kaldırma sürecindeki ilerlemeyi göstermek için acele ediyor.
Ancak, ulaşım engelinin kaldırılmasının ayrılmaz bir parçası olarak Aliyev, bugün Putin’den, Azerbaycan’a Sünik bölgesi üzerinden Nahçıvan’a bir koridor sağlama sözünü yerine getirmesini talep ediyor.
Paşinyan ise bunu kabul etmiyor.
Sonuç olarak, vaat edileni elde edemeyen Aliyev, durumu Yeraskh yönünde ağırlaştırıyor ve engellerden sıyrılan ulaşımın önemli bir kısmının geçecek olan bölgeyi bir istikrarsızlık bölgesine çevirme imkânını gösteriyor.
Ancak, jeopolitik yönelimli savaş çığırtkanlığının bir sonucu olarak, Aliyev, uluslararası gözlemcilerin sınıra yerleştirilmesi, Ermenistan-Azerbaycan sınırının çizilmesi sürecine katılmaları şeklinde, beklediğinin tam tersini elde edebilir.
Kuşkusuz, bu tür bir katılım için hazır olunduğu, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel tarafından Erivan’da zaten dile getirilmiştir.
Bu açıdan bakıldığında, mevcut jeopolitik durum, Ermenistan için hem zorluklar hem de tehditler ve fırsatlar barındırmaktadır ve tüm bunlar, sonunda Erivan’a yönelik olarak görülmeye başlayan ilgi ile koşullandırılmıştır”,- dedi Khurşudyan.
