ANASİYASET

Azerbaycan tüm eylemleriyle her türlü diyalog fırsatını engellemeye çalışıyor. N. Paşinyan

Ermenistan Cumhuriyeti Başbakan vekili Nikol Paşinyan, bugünkü hükümetin oturumu öncesinde Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki durumu, Azerbaycan tarafının barış ve istikrara karşı eylemlerini ve Ermenistan’ın bundan sonraki adımlarını anlattı.

“Saygıdeğer meslektaşlar, sevgili vatandaşlar.

Ermenistan Cumhuriyeti ve uluslar arası kamuoyunun çabalarına rağmen, Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki durum istikrar elde etmemektedir.

Azerbaycan, saldırgan söylemini ve faaliyetlerini sürdürürken, durumun siyasi ve uzun vadeli düzenlenmesine yönelik uluslar arası toplumun tüm önerilerini cevapsız bırakmaktadır.

Bu bağlamda, ilk fırsatta eşbaşkanların himayesi altında yüksek düzeyde siyasi diyaloga yeniden başlamak konusunda AGİT eşbaşkanlarının taraflara çağrıda bulunduğu 13 Nisan açıklamasını örnek olarak sunmak isterim.

Azerbaycan’ın günümüze kadar bu çağrıya cevap vermemiş olduğunu da belirtmek isterim.

Hâlbuki Ermenistan, görüşme sürecine her zaman önerilen formatta yeniden başlamak konusunda hazır olduğunu birçok kez vurgulamıştır.

Biz, AGİT Minsk Grubu’nun eşbaşkanlarının çerçevesinin dışında kalan konularla ilgili diyalog içinde bulunma konusunda da hazır olduğumuzu birçok kez belirttik.

Buna rağmen Azerbaycan, faaliyetleriyle diyalog konusundaki tüm imkânların önünü kesmekte, faaliyetleri ve retoriğiyle 9 Kasım ve 11 Ocak üçlü açıklamalarını baltalamaktadır.

Özellikle 9 Kasım 2020 tarihli üçlü açıklamanın 8. maddesine rağmen Azerbaycan’da Ermeni savaş esirlerinin, rehinelerin ve diğer tutukluların düzmece davaları sürdürülerek, bunun sonucunda bu insanlar uzun hapis cezalarına mahkûm edilmektedir.

Son zamanlarda mahkûm edilenlerin hemen tümünün, barış gücünün sorumluluk alanı içinde ve 9 Kasım’dan sonra esir alınmış oldukları dikkate şayandır.

Bu olguyu, Azerbaycan’da barış gücüne karşı sürdürülen geniş kapsamlı antipropaganda ve Azerbaycan’ın günümüze kadar barış gücünün mazbatasını imzalanmamış olması ile birleştirdiğimizde, bunun barış gücüne, yani Dağlık Karabağ’da barışa ve istikrara yönelik gerçekleştirilen bir faaliyetler dizisi olduğu bariz olmaktadır.

Azerbaycan, bölgesel iletişimi açmak konusunu baltalamak için de faaliyetler gerçekleştirmektedir.

Ne 9 Ekim açıklamasının 9. ilgili maddesi, ne de 11 Ocak açıklamasında herhangi bir koridor ifadesi bulunmamasına ve kesin güzergâhların belirtilmiş olmamasına rağmen, Azerbaycan, kesin güzergâhlar ve yönler belirterek, koridor konusunu öne sürmeye devam etmektedir.

Bundan önce de birçok kez belirtmiş olduğum gibi, Ermenistan, uluslar arası mantıkla ilgili herhangi bir konu görüşmemiş, görüşmüyor ve görüşmeyecektir.

Azerbaycan, yukarıda belirtilen formülasyonlarla, bizim için son derece önemli bir konu olmasının haricinde, hükümetimizin öncelikleri içinde bulunan, bölgesel iletişim konusunun önünü kesmek istemektedir.

Bölgesel tüm ulaşım ve ekonomik iletişim imkânlarının açılması ve Ermenistan’ın Azerbaycan üzerinden Rusya, Orta Asya ve İran İslam Cumhuriyeti’ne ulaşım elde edebileceği gibi, Azerbaycan’ın da Ermenistan üzerinden Nahcıvan, Gürcistan ve İran’a ulaşım elde etmesi, bizim için kesin ve tartışılmazdır.

Bu projeyi gerçekleştirmek için sınırın belirli yerlerinde gümrük noktaları oluşturulacak, geçişler ise, iki taraftan da, devletlerarası sınır geçişlerinin uluslar arası, örneğin BDT’de kabul edilmiş kurallara uygun olarak, gümrük, sınır ve diğer kontroller sayesinde gerçekleştirilecektir.

Azerbaycan’ın faaliyetlerinin kesin gözden düşürme ve imha yaklaşımı gösterdiği diğer yön ise, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’dür.

Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri, gayrihukuki bir şekilde Ermenistan Cumhuriyeti bölgesinde kalmayı sürdürmekle kalmayıp (sözüm Sotk-Khoznavar bölgesiyle ilgilidir), sürekli provokativ faaliyetler gerçekleştirerek, Kolektif Güvenlik Antlaşması sistemini gözden düşürmeye çalışmaktadır.

Bunu sağlamak için de Azerbaycan, kendi provokatif faaliyetlerine paralel olarak, Ermenistan’ı sözde provokasyon gerçekleştirmekle suçlamaktadır.

Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne üye ve bu yılın Eylül ayında bu örgütün başkanlığını devralacak olan Ermenistan, KGAÖ için güvenlik tehditleri oluşturmamak ve müttefik ülkeleri, askeri faaliyetler içine çekmemek konusundaki sorumluluğunun bilincindedir.

Ben de resmen, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri tarafından herhangi bir provokatif faaliyeti dışlamaktayım.

Aynı zamanda sanıyorum ki, Azerbaycan ve bizim karşılıklı suçlamalarımızı açıklığa kavuşturmak konusunda mümkün olan çözümlerden biri, Ermenistan-Azerbaycan sınırı boyunca KGAÖ monitoring misyonunun yerleştirilmesidir ve bu durum KGAÖ faaliyetlerinin hukuki düzenlemeleri dâhilinde öngörülmüştür.

KGAÖ çerçevesinde benzer bir faaliyet yürütmenin imkânsızlığı durumunda, bizim için, AGİT Minsk Grubu eşbaşkanlığı gibi diğer uluslar arası kabul edilebilir formatlar mümkündür.

Saygıdeğer meslektaşlar, sevgili vatandaşlar.

Yeniden vurgulamak isterim ki, Azerbaycan’ın, Ermenistan’ın sınırların belirlenip, çizilmesi sürecine başlamaya karşı olduğunu gösterme denemeleri, gerçeklerle bağdaşmamaktadır.

Tersine, biz tarafız,  dahası, kendi halkımızdan benzer bir süreç başlatmak, bölgede istikrar ve barış sağlamak için mazbata aldık.

Henüz 27 Mayıs’taki güvenlik toplantısında ben, sınır belirleme ve çizme çalışmalarının başlatılmasıyla ilgili düşüncelerimizi ortaya koymuştum.

Yaklaşımımız şöyleydi: Sotk-Khoznavar kısmında Ermenistan-Azerbaycan sınırından hem Ermeni, hem de Azerbaycan askerlerinin geri çekilmesi, sınır çizgisi boyunca Rusya Federasyonu sınır muhafızlarının mevzilerinin yerleştirilmesi ve sınır çizgisinin monitoringi, ardından sınır tespit çalışmalarına başlanılması.

Bu konularda bizim hazır olduğumuzu defalarca bildirdik.

Var olan durumu hesaba katarak, Ermenistan-Azerbaycan sınırı boyunca Rus sınır muhafızlarının mevzilerinin yerleştirilmesi konusunu ele almanın elzem olduğunu sanıyorum.

Bu durum askeri çatışmalar rizikosu olmadan sınır belirleme ve çizme çalışmalarını gerçekleştirme imkânı sağlayacaktır.

Her halükârda bu konuyu Rus meslektaşlarımızla görüşmeye hazırlanıyoruz.

Saygıdeğer meslektaşlar, sevgili vatandaşlar.

Hükümetimiz, bölgemizin güvenliğini, barışını ve istikrarını sağlamak için, Ermenistan vatandaşlarından elde ettiğimiz mazbataya istinaden, tüm gerekli imkânları ele almaya hazırlanmaktadır.

Bu süreçleri gerçekleştirirken, hükümetimiz, Ermenistan Cumhuriyeti vatandaşlarından elde etmiş olduğu mazbataya uygun olarak faaliyet gösterecektir.”

Daha fazlasını göster
Ayrıca oku
Close
Back to top button