Aliyev, Ankara’nın kuklasıdır
Analistler, Aliyev’in yüksek sesle açıklamalar yapmadan önce, Ankara’nın kuklası olduğunu ve Türkiye’nin dikte ettiğini yaptığını hatırlaması gerektiğini söyleyerek, kendi kaderini tayin etme ilkesini bir öncelik olarak göz önünde bulundurarak, Artsakh ihtilafı konusunda dünyanın anlayabileceği bir dilde konuşmaya çağırıyor.
“Azerbaycan Türkiye’nin kuklası olup, Ankara’sız adım atamamaktadır.
Dilin kemiği yok, istediğini söylüyor.
Ankara olmasaydı, neler söyleyebileceğini görürdük.
Düşmanımızın Türkiye olduğunu anlamalıyız”,- demektedir siyasi analist Manvel Ğumaşyan, Aliyev’in Ermenistan’ı kınayan açıklamalarına yanıt olarak.
Azerbaycan lideri, iki gün önce, Ermenistan’ın kendi güvenliğini sağlayamadığı için, bağımsız bir devlet olarak kabul edilemeyeceğini söyledi.
“Aydınlık Ermenistan” partisinin lideri Edmon Marukyan, Ankara’nın hazırlayıp, empoze ettiği siyaseti, bir astın şevkiyle yerine getiren Aliyev’in, anlamsız açıklamalar yapmaktan kaçınmasını tavsiye etti.
“Aliyev, diğer ülkelerin egemenlik düzeyini tartışmayı göze alabilecek en son yönetici olduğunu anlamalı”,- demektedir Marukyan.
Düşman son günlerde yeni bir çalışma yöntemi benimsedi, bir Azeri eskortuna veya ordusuna bir saldırı kaydedildiğine dair duyurular yayılmakta, başka bir durumda ise, bir Azeri askeri Artsakh’taki evlerden birinde belirmektedir.
AGİT Minsk Grubu eşbaşkan ülkelerini bu yönde aktif olarak çalışmaya çağıran siyaset adamı, “Artsakh’ta Rusların yanında Fransız ve Amerikan eşbaşkanlarının olmasını başarabilirsek o sorunu çözeriz, mesele milletlerin kendi kaderini tayin hakkıdır, başka çaremiz yok”,- demektedir.
Siyasi analist Manvel Ğumaşyan’a göre sorun, Karabağ meselesi ile ne kastedildiğidir, ulusların kendi kaderini tayin hakkı mı, yoksa toprak bütünlüğü mü?
“Karabağ meselesi derken, kendi kaderini tayin hakkı açısından konuşursak, tamamen farklı bir tablomuz olacak ve dünya ne istediğimizi anlayacaktır.”
Nihayetinde, diplomatik çalışmaların haricinde, “barış istiyorsanız savaşa hazır olun”, ilkesi ile yönlendirilmemiz gerektiğini belirtmektedir Ğumaşyan.