Ermeni-Türk ilişkilerinin normalleşmesi açısından top hala Türkiye’nin sahasında ve bu yönde adım atması gereken Türkiye’dir. Haftalık Agos’un Ermenice bölümünün editörü ve yazarı Bagrat Estukyan, Erivan ile Ankara arasında geçtiğimiz haftalarda alınan sözde “olumlu sinyaller”e atıfta bulunarak böyle bir görüş dile getirdi.
İstanbul-Ermeni gazeteci, Türkiye’nin Ermenistan ile diplomatik ilişki kurmayı reddetmesi ve Türkiye’nin tek taraflı olarak sınırı kapatması nedeniyle Ermenistan’ın şu anda Türkiye ile müzakere etmesine ve özellikle pazarlık masasına oturmasına gerek olmadığını vurguladı. Dolayısıyla Ermeni tarafından hiçbir şey beklemeden bu konuda ilerleme kaydetmesi gerekir.
Erdoğan, bugünlerde Ermenistan, Azerbaycan, Rusya, Türkiye ve İran’a atıfta bulunarak beşli bir anlaşmadan bahsediyor ve Gürcistan’ın altıncı faktör olabileceğini dışlamıyor. Bu arada sorunumuz iki yönlü. Bu sorun aşağıdaki gibidir. Ermenistan’ın bağımsızlığının hemen ardından, Ermenistan Cumhuriyeti’ni resmen tanıyan Türkiye, diplomatik ilişkiler kurmayı reddetti. Yani bu anlamda top onun sahasında, o yönde bir adım atması gerekiyor.
Aynı başarı ile Türkiye, Artsakh savaşını gerekçe göstererek Ermenistan-Türkiye kara sınırını kapattı. Bizden bir şey beklemeden bu konuda ilerlemeli, çünkü o sınırlar müzakerelerle kapatılmadı, Türkiye’nin tek taraflı kararıyla kapatıldı. Bugün yeniden açılırlarsa yine tek taraflı bir karardır. Bizimle pazarlık yapacak malzeme yok. Dolayısıyla Türkiye ile müzakere etmemize ve özellikle pazarlık masasına oturmamıza gerek yok” dedi.
İstanbul-Ermeni yorumcusuna göre, Erdoğan’ın Ermeni-Türkiye ilişkileri konusundaki sözleri Ermenistan’da Türkiye’den çok daha geniş bir tepki aldı. Aynı zamanda muhatap, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Ankara’nın Ermenistan ile ilişkilerin kademeli olarak normalleşmesi için çalışmaya hazır olduğuna dair sözlerinin önceden hazırlanmış, planlanmış bir açıklama olmadığını, gazetecinin sorusuna hazırlıksız bir cevap olduğunu vurguladı.
Estukyan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söyledikleri planla ilgili değildi. Daha fazla ruh halini ifade etmiş ve 44 günlük savaşın sonunda bu havayı önceden ifade etmiş, Kafkasya’daki bu ilişkilerin ve tabii ki Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin kademeli olarak normalleşeceğini söylemiştir. Ancak şu ana kadar Dışişleri Bakanlığı’nın belirlediği net bir adım göremedik.
Bu nedenle, bu açıklamayı çok ciddiye almadık. Bu herhangi bir gelişmenin ifşası değildi, sadece ruh halinin bir ifşasıydı” dedi.
