ANASİYASET

Azerbaycan’dan devlet düzeyinde barbarlık

Yaşananlar insan tahayyülüne sığmıyor

Azerbaycanlılar, uluslararası kuruluşların çağrılarını görmezden gelerek, işgal altındaki Artsakh yerleşim yerlerindeki manastır, kilise, haçkar gibi, yüzyıllar boyunca yaratılan tarihi-kültürel Hıristiyanlık değerlerini devlet düzeyinde yok etmeye devam ediyor.

Güvenilir bilgilere göre Hadrut bölgesindeki tüm müzeler düşman tarafından yağmalanarak ateşe verildi.

Ne yazık ki, kalıntıların sadece küçük bir kısmı barbarların elinden kurtarıldı.

Stepanakert’teki Europe Hotel’in fuayesinde açılan “Geri Döneceğiz” sergisinde, 44 günlük savaş sırasında düşman işgali altındaki topraklarda topluca yıkılan manevi ve tarihi eserlerin hikâyesi anlatılıyor.

Artsakh Cumhuriyeti Kültür Mirasını Koruma Kamu Konseyi Başkanı Sergey Şahverdyan’a göre. “Bombardımana tutulan müzelerden çok az eser kurtarılabilirdi.”

Bu “buluntuların” en dikkate değer olanı, Hadrut Tarih ve Coğrafya Müzesi ile Meds Tağer’deki Mareşal Khudyakov’un Ev-Müzenin bazı parçalarıdır.

Ermeni-Hıristiyan değerleri sergisini sunanlar, “adaletin yeniden sağlanacağına ve bu eşsiz sergilerin ev sahipleriyle birlikte yerlerine geri döneceğine” inanıyorlar.

Artsakh’taki görevlerini yerine getiren barış güçlerini teşvik etmek için gelen ve Artsakh’a karşı savaş haberlerini duyunca kamuoyunda sesini yükselten, bilimsel yayınlarda Azerbaycanlıların işledikleri suçları kınayan, vandalizmin ve Ermeni karşıtı politikaların sona ermesini talep eden aydınlardan biri olan ünlü Rus mimar Nikita Shangin, “Gördüklerim ve hissettiklerimi insanın aklı almaz” dedi.

Artsakh halkına duyduğu sempati ve saygıyı gizlemeyen N. Shangin,

 “Burada yaşayan insanlar, ülkelerinin, topraklarının ve suyunun, manevi ve kültürel değerlerinin korunması için savaşmaktadır ve hiç kimsenin onların haklarını ihlal etmeye, yüzyıllar boyunca yarattıkları zengin tarihi ellerinden almaya hakkı yoktur.

Tüm bunları Facebook sayfamda da paylaştım ve tabii ki sık sık Azerbaycanlılar tarafından saldırıya uğradım.

Azerbaycan toplumu ne kadar hasta bilmiyorum.

Bunun için sıradan insanları suçlamak istemiyorum, çünkü o ülkenin yönetimi, hükümeti Ermenilere karşı kin ve düşmanlık yaymaktan suçlu.

Bazen merak ediyorum, dünya ve uluslararası toplum, bu kadar çok suç ve vahşet işlemiş, “muzaffer yürüyüşünü” engelsiz bir şekilde sürdüren bir diktatöre nasıl tahammül ediyor?

Şuşi’deki Kutsal Kurtarıcı Kilisesi’nin dönüşümüne ve çarpıtılmasına değinen mimar, burada geniş kapsamlı hedefler ve daha “karanlık işler” görüyor.

“Ermeni-Hıristiyan anıtını Ağvanlara atfetmeye çalıştığını duydum.

Başarılı olamayacaklarından eminim.

Tarihi çarpıtanlar bir gün adalete teslim edilecek.

Sadece biraz gecikiyor”,- dedi Shangin.

 David MIKAELYAN  Stepanakert

Daha fazlasını göster
Back to top button