ANASİYASET

“3+3” formatı

Tecritten çıkmak için bir fırsat mı, yoksa Ermeni çıkarlarına yönelik bir tehdit mi?

Ermeni siyaset bilimciler, Ermenistan’ın Güney Kafkasya’daki “3+3” bölgesel işbirliği platformuna katılıp katılmaması konusunda çelişkili görüşlere sahipler.

Siyaset bilimci Garik Keryan, bölgesel izolasyondan çıkmak ve Türkiye ve Azerbaycan dâhil olmak üzere, komşu ülkelerle bir arada yaşamanın bir yolunu bulmak için Ermenistan’ın “3+3” müzakere kotasına katılması gerektiğini düşünüyor.

Türkolog Ruben Safrastyan’a göre, “3+3” işbirliği platformunun, Ermenistan için, AGİT Minsk Grubu himayesindeki Ermenistan-Rusya-Azerbaycan üçlü görüşmeleri ve müzakere sürecinden daha menfidir.

Ermenistan Ulusal Bilimler Akademisi akademisyeni Türkolog Ruben Safrastyan, Ermenistan’ın “3+3” formatına katılımından bir fayda görmüyor.

Öte yandan Türkolog, Ermenistan’ın stratejik meseleleri ve öncelikle Dağlık Karabağ sorununun Minsk Grubu Eşbaşkanları formatından, farklı bir platforma taşınması için herhangi bir girişimde bulunulmadığında, “3+3″ten fazla bir zarar gelmeyeceğini düşünüyor.

Özellikle, bu platformun geleceği ve hayata geçirilmesi şaibeliyken.

Türkolog Ruben Safrastyan, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in 2020 yılında Artsakh’ta başlattıkları savaşın sonuçlarını ve bölgede şekillenen yeni statükoyu sağlamlaştırmak amacıyla “3+3” girişiminin başlatmış olduklarını ve bunun bir Türk girişimi olduğunu belirtmektedir.

Üstelik bu ilk değildir.

Safrastyan, 2008 Ağustos’unda, Güney Osetya ve Abhazya’da kısa süreli Rus-Gürcü savaşı patlak verdiğinde, dönemin Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Kafkas İstikrar ve İşbirliği Platformu” oluşturma fikriyle Moskova’ya gitmiş olduğunu, fakat Rusya’nın bunu ciddiye almadığını hatırlattı.

Ancak bugün durum değişti.

Rusya’nın bugün “3+3″e katılmayı kabul etmesinin bir diğer nedeni de Batı’yı bölgesel meselelerin dışında tutma arzusudur.

Türkiye ise, Ruben Safrastyan’a göre, bir yandan Moskova ile işbirliği yapıp, bölgedeki etkisini genişleterek, diğer yandan da bu bölgede batıyı temsil ettiği konusunda Batılı müttefiklerini ikna ederek, ikili bir oyun oynuyor.

Ruben Safrastyan’a göre, diğer büyük oyuncu İran’ın “3+3″e katılmasına gelince, bu platformda Tahran için önemli olan şey, Batı’nın olmadığı bir sürece girme ve mevzilerini güçlendirme imkânı bulmaktır.

Gürcistan’ın katılımına gelince, siyaset bilimci Garik Keryan’a göre Gürcü tarafının reddetmesinin temel nedeni, Gürcistan’ın Batı’nın müttefiki olması ve “3+3” formatında hiçbir Batılı jeopolitik aktörüm olmamasıdır.

Böylece, “3+3” formatı, Gürcistan’ın geri çekilmesinden sonra “3+3-1″e dönüşmektedir.

Daha fazlasını göster
Ayrıca oku
Close
Back to top button