ANASİYASET

Erdoğan barış güvercini mi olacak?

Kafkasya’da savaş yoluyla istediğini elde edemeyen Erdoğan, barış yoluyla bunu yapmaya çalışıyor

Moskova 14 Ocak’ta, Ermenistan-Türkiye normalleşme sürecinin temsilcileri Ruben Rubinyan ve Serdar Kılıç’a ev sahipliği yaptı

Ermenistan Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı açıklamaya göre, “yapıcı bir atmosferde gerçekleştirilen ilk toplantı esnasında temsilciler, Ermenistan ve Türkiye arasında diyalog yoluyla düzenleme sürecinin başlaması konusundaki düşüncelerini paylaşmışlardır.”

Factor.am, Halkların Demokratik Partisi milletvekili Garo Paylan ile Ermeni-Türk ilişkilerinin dördüncü girişiminden umulan neticeler hakkında konuştu.

Palyan, Türkiye’deki tüm siyasi partilerin bu süreci desteklediğini söyledi.

“Çünkü Azerbaycan, Türkiye ve Ermenistan’ın 2020 yılındaki savaştan dersler aldığını düşünüyorum.

Bu sonsuz savaşta herkesin kaybetmiş olduğunu gördüler, sadece Rusya eline koz geçirdi.

Türkiye, Güney Kafkasya’da beklediğini elde edemedi.

Türkiye üç yıl önce, Ege Denizi’nde, Suriye’de, Libya’da, Güney Kafkasya’da saldırgan çalışmalar yürütüyordu.

Türkiye şimdi dış politikasını değiştirmek istiyor, saldırgan politikası sonucunda sonuç alamadığını gördü.

Buradaki tüm siyasi partiler, bir uzlaşma süreci veya Güney Kafkasya ve diğer bölgelerde politikamız hakkında bir yol haritası gerektiğini gördüler.

Bunun en kolay yolu Güney Kafkasya’da uzlaşma sürecini başlatarak, ilişkilerinin normalleştirilmesidir.

Erdoğan’a, hikâyenin iyi sonuçlanması gerekmektedir.

O bir diktatör ve barış getiremeyecek biri olarak algılanmaktadır.

Barışı düşünebildiğini dünyaya göstermek istiyor.

Güney Kafkasya’da savaşla bir şey elde edemeyeceğini gördü ve bunu barış yoluyla yapmaya çalışıyor”,- dedi Paylan.

Son Karabağ savaşında Ermeni-Türk ilişkilerinin düzenlenmesi konusunda ise, düzenlemenin, sadece ilişkilerin düzenlenmesi ile ilgili olduğunu ve var olan sorunların çözümünü öngörmediğini belirtti.

Sadece sınırları açmak, doğrudan uçuşlar gerçekleştirmek, karşılıklı doğrudan ticaret yapmak ve diplomatik ilişkilere sahip olmak anlamına gelir.

”Bunun sadece Türkiye için değil, aynı zamanda Ermenistan için de iyi olduğunu düşünüyorum.

Sorunlar karşı ülkede bulunan elçiler vasıtasıyla ortaya konacaktır.

Bu süreçte, hiçbir fedakârlık yoktur.

Buradaki tek şey Türkiye’nin Azerbaycan ile doğrudan yola sahip olmayı istemesidir.

Bu yolların açılacağı ve Azerbaycan’a giden demiryolunun çalışacağı anlamına gelir.

Ermenistan da Azerbaycan, Türkiye, İran ve Rusya’ya giden yollarının açılmasını istiyor ve Ermenistan da bu sürecin bir sonucu olarak yararlanacak demektir.

Yani, yolların açılmasında hiçbir fedakârlık yoktur”,- dedi Garo Paylan.

Azerbaycan ve Türkiye tarafından Zangezur koridorunun açılması ve görüşmelerde bu yolun Türk-Azeri kontrolü altında olması konusunun ortaya atılması tehlikesine yönelik, bunun mümkün olmadığını belirtti.

Anlaşmada böyle bir şeyden bahsedilmediğinden dolayı, bu bir koridor olamaz.

“Ermenistan buna izin vermez.

Ben bu konunun retorik seviyesinde olduğunu düşünüyorum.

Hiçbir ülke kendi topraklarında koridor olmasına izin vermez ve buna inanmak mümkün değildir.

Sadece Türkiye ve Azerbaycan bunu bir retorik olarak kullanıyor”,- dedi Paylan.

Türkiye, Ermeni Soykırımının tanınmasına ilişkin taleplerinden feragat edip etmeyeceği veya Ermenistan’ı toprak taleplerinden vazgeçmeye zorlayıp zorlamayacağı sorusuna ise, bu konunun görüşmelere dâhil olmayacağını söyledi.

Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye ile ilişkilerinin düzenlenmesi sürecinde bir neticeye ulaşmak için Ermenistan’ın bölgesel barış imkânından faydalanarak, Azerbaycan’la olan ilişkilerinin düzenlenmesi konusunda olumlu adımlar atması gerektiği” konusunda geçenlerde yapmış olduğu açıklama ile ilgili Paylan, bu süreçteki asıl tehlikenin bu olduğunu belirtti.

“Türkiye, Erdoğan yine Ermeni-Türk ilişkilerinin normalleşmesinin, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki barışa bağlı olduğunu söylemektedir.

Bunun Azerbaycan tarafından bir koz olarak kullanılabilecek olduğundan dolayı, bir risktir, fakat aynı zamanda, bu bir fırsat olarak kabul edilebilir.

Erdoğan, milliyetçi müttefikleri ve seçmenlerini üzmemek için de bu açıklamaları yapmaktadır”,- dedi Paylan.

Daha fazlasını göster
Ayrıca oku
Close
Back to top button