Türkiye’de bir “ilk” olarak Diyarbakır Barosu yöneticilerinin TCK 301’inci maddeden yargılandığı davada mahkeme, verdiği beraat kararları ile Ermeni Soykırımı ve “Kürdistan” demenin kanunlara göre suç olmadığını kabul etti.
Diyarbakır Barosu tarafından 2016 ve 2018 yılları arasında yapılan açıklamalar ve hazırlanan raporlar nedeniyle dönemin Baro Başkanı Ahmet Özmen ve aralarında mevcut Baro Başkanı Nahit Eren’in de bulunduğu 10 Yönetim Kurulu üyesi hakkında Diyarbakır 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen yargılamada önemli bir karara imza atıldı.
Davanın temelini oluşturan gerekçelerden biri, Baro tarafından 24 Nisan 2017 tarihinde “24 Nisan/Büyük Felaket: Ermeni Halkının Acısını Paylaşıyoruz” ve 24 Nisan 2018 tarihinde “Ermeni Halkının Dinmeyen Acısını Paylaşıyoruz” başlıkları ile yayımlanan basın açıklamaları oldu. Baro, “soykırım” ifadesini kullanıldığı bu açıklamalarında yüzleşme çağrısında bulundu.
Yine Meclis Genel Kurulu’nda “Kürdistan” ifadesi kullandığı için HDP eski milletvekili Osman Baydemir’e “geçici çıkarma” cezası verilmesi üzerine 18 Aralık 2017’de yapılan “Kürdistan ifadesini cezalandırmak utançtır, kabul edilemez!” başlıklı açıklama ile bu durumun kınanması, Baro yöneticilerine suçlama olarak geri döndü.
Sözkonusu bu gerekçelerle dönemin Baro yöneticisi 11 isim hakkında TCK’nin 301. Maddesini oluşturan “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçundan 2 kez olmak üzere yanı sıra “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçunu oluşturan 216. Maddesi uyarınca iddianame hazırlanıp, 18 Kasım 2020’de yargılanmalarına başlandı.
Geçmişte şahıslara dönük benzer yargılamalarla karşılaşılsa da Diyarbakır Barosu yöneticileri hakkında TCK 301’inci Madde’den dava açılması, Türkiye’de bir ilki oluşturdu.
Bugüne dek 7 duruşmaya sahne olan yargılamanın bugünkü duruşmasında, henüz tüm sanık savunmaları tamamlanmamış olmasına rağmen sürpriz bir şekilde mahkeme heyetine esas hakkındaki mütalaasını sunan iddia makamı, sanıkların tümü hakkında beraat talep etti.
Mahkeme heyeti, savunmaların tamamlanmasının ardından açıkladığı kararında beraatlarına kararı verdiği Baro yöneticilerine ayrı ayrı 10 bin 250’şer TL vekâlet ücreti ödenmesine de hükmetti.
Heyetin, savcılık mütalaasında olduğu gibi beraat kararlarının gerekçesini 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) Madde 223 2/a bendini oluşturan “Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması”na dayandırdı.
Bu maddeye yapılan atıfla mahkeme, Ermeni Soykırımı ve “Kürdistan” ifadelerini kullanmanın kanunlara göre suç olmadığını tasdik etmiş oldu.