Şuşi ve Rus-Azerbaycan bildirileri birbirini tamamlıyor, fakat Bakü’yü tuzağa düşürebilir
Yeni jeopolitik gerçekler ve hızla gelişen olaylar, hâlihazırda imzalanmış belgelerin içeriğini de değiştiriyor.
Bu yılın Şubat ayında Rusya ve Azerbaycan, müttefik işbirliği hakkında bir bildiri imzaladı, ondan önce geçen yıl Haziran ayında Azerbaycan ve Türkiye sözde Şuşi Deklarasyonu’nu imzaladı.
Her ikisi de güvenliği sağlamak için askeri yardım sağlanmasını üstlenmektedir.
Ermenistan’ın eski Savunma Bakan Yardımcısı Artak Zakaryan’a göre, Rusya-Ukrayna gelişmeleri, Bakü’yü zor bir ikilemle karşı karşıya bırakabilir.
Artak Zakaryan, Putin ve Aliyev tarafından bu yıl Şubat ayında müttefik işbirliği konusunda imzalanan deklarasyon ile geçen yıl Haziran ayında Aliyev ve Erdoğan tarafından Şuşi’de imzalanan deklarasyonun birbirini tamamladığını, ancak çelişkiler de içerdiğini söylüyor.
Rus-Türk ilişkileri düzgün olduğu sürece bu belgeler birbirini tamamlayıcı niteliktedir ve ilişkiler gerginleştiğinde çelişkiler ortaya çıkacaktır.
Artak Zakaryan’a göre olası Rus-Ukrayna gelişmeleri durumu değiştirebilir.
“İki deklarasyon birbirini dengeliyor, fakat çelişkiler de barındırıyor.
Rusya ve Türkiye’nin birbirlerine karşı tarafsız olduğu sürece bunlar geçerli olacaktır.
Bu tutum değiştiğinde, Azerbaycan kendisini büyük ölçüde jeopolitik, daha doğrusu bölgesel bir tuzağın içinde bulacaktır.”
Rusya-Azerbaycan Müttefik İşbirliği Deklarasyonu, iki ülke arasındaki ilişkileri niteliksel olarak yeni bir aşamaya taşıyan stratejik bir belgedir.
Bir yılda geliştirildi ve 43 puan içeriyor.
Birinci nokta, Rusya ve Azerbaycan’ın ilişkilerini sınırların dokunulmazlığı, egemenlik ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı ilkesi üzerine kurduklarını vurgulamaktadır.
Belgeye göre, Moskova ve Bakü, tarafların güvenliğine yönelik tehditler olması durumunda derhal istişarelere başlamaya hazırdır.
Belge ayrıca güvenliği sağlamak için karşılıklı askeri yardım da sağlıyor.
Şuşi Bildirgesi, taraflardan birinin bağımsızlığına, egemenliğine, toprak bütünlüğüne, dokunulmazlığına veya güvenliğine yönelik bir tehdit veya saldırı olması durumunda, taraflardan birinin yardım için istişarelerde bulunacağını, BM Şartı ve ilkelerine uygun olarak karşılıklı yardımın sağlanacağını vurgulamaktadır.
Belgenin yukarıda belirtilen hükümlerini dikkate alarak, Rus tarafının Rus-Azerbaycan bildirgesine birkaç madde eklenmesinde ısrar ettiği varsayılabilir.
Türkiye-Azerbaycan ikilisi, “Şuşi Deklarasyonu”nun iki noktasına, yani karşılıklı askeri yardıma ve sözde “Zangezur Koridoru”na vurgu yapıyor.
Deklarasyon, 1921’de imzalanan Kars Antlaşması’na özel atıfta bulunuyor․
Zakaryan, Rusya’nın sözde koridor mantığına karşı olduğunu hatırlatıyor.
Ona göre Rus-Azerbaycan bildirgesi, Şuşi bildirisinden kaynaklanan olası riskleri etkisiz hale getirmek için imzalandı.
Eski Savunma Bakan Yardımcısı Artak Zakaryan, Ukrayna’nın Türkiye için Azerbaycan’dan çok daha önemli olduğuna inandığını belirterek, “Belli bir senaryoda Rusya ile Türkiye arasında çatışmalar olabilir.
O zaman Azerbaycan, NATO üyesi Türkiye ve CSTO üyesi Rusya ile askeri yardım bildirgesi imzaladığı için tuzağa düşecek”,- demektedir.