Ermeni sivil toplum örgütleri, 44 gün süren savaşta paralı asker kullanımına ilişkin raporu BM’ye sundu
BM Paralı Askerlerin Kullanımı Çalışma Grubu’nun önerisinin ardından, bir grup Ermeni sivil toplum kuruluşu, Azerbaycan ve Türkiye’nin 2020’de 44 günlük Artsakh savaşında paralı asker kullanımına ilişkin kapsamlı bir rapor hazırlayarak sundu.
Mesajda şöyle belirtilmektedir: “Bu rapor, 44 günlük savaş sırasında bir grup insan hakları savunucusu tarafından yürütülenler de dâhil olmak üzere, bir dizi çalışma ve müteakip saha çalışması temelinde geliştirilmiştir.
Sunulan deliller, Suriyeli paralı askerlerin Türkiye tarafından göreve alındığını, Artsakh Ermenilerine karşı savaşmak için Azerbaycan’a taşındığını ve uluslararası insancıl hukukun bir ihlali olan, maddi çıkar için çatışmalara katıldıklarını kanıtlıyor.
Tüm bu kanıtlar, bir grup sivil toplum kuruluşu tarafından hazırlanan “44 Günlük Artsakh Savaşı Sırasında İnsan Hakları İhlalleri” adlı olgu tespit raporunda belgelenmiştir.”
BM çalışma grubuna sunulan bu raporda sivil toplum kuruluşları, hem Ermeni askerlerin hem de aralarında savaş alanından çıkamayan yaşlıların da bulunduğu sivillerin, Dağlık Karabağ’da kullanılan paralı askerlerin kurbanı olduğunu kaydetti.
STK’ların BM çalışma grubuna sunduğu raporda, “Bakü’nün Ermeni düşmanlığı ve Ermenilere karşı nefreti yayma politikası, Azerbaycan’ın paralı asker kullanmasının, mağdurlarının haklarını korumak için önlem arama olasılığını neredeyse ortadan kaldırıyor”,- denmektedir.
Kuruluşlar, ilgili BM organlarına, hem Dağlık Karabağ hem de diğer çatışmalar bağlamında Türk-Azerbaycanlı paralı askerlerin konuşlandırılmasını soruşturmanın yanı sıra, Suriyeli paralı askerlerin alımına karışan üst düzey Türk-Azerbaycan yetkililerine yaptırım uygulamaya çağırdı.
Sivil toplum üyeleri ayrıca raporda yer alan bilgilerin Azerbaycan, Türkiye ve diğer paralı asker gönderen ülkelerden hesap sorulması ve adalete teslim edilmesi için Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne iletilmesini de önerdiler.
Sivil toplum temsilcileri ayrıca BM çalışma grubunun açıklamasında, Azerbaycan’ın asılsız iddialarına yer verilmesinden duydukları endişeyi dile getirerek, teşkilatın ve diğer uluslararası örgütlerin iki taraf arasında eşitlik sinyali vererek cezasızlık ortamını derinleştirdiğini ve mağdurlar için tazminat olasılığını eksilttiğini belirtti.