Enerji güvenliği konularında uzman, teknik bilimler doktoru Artur Avetisyan, Ermeni nükleer santralinin sadece enerji güvenliğimizin önemli bir bileşeni olmadığını, aynı zamanda hem Türkiye hem de Azerbaycan için bölgede bir bütün olarak caydırıcı bir faktör olduğunu söylüyor.
Şu anda Güney Kafkasya’da Ermeni Metsamor ve İran Busher nükleer santralleri faaliyet gösteriyor ve Türkiye nükleer santrali de gelecek yıldan itibaren faaliyete geçecek.
Avetisyan, “Ermenistan nükleer santralinin işletme süresi en iyi senaryoda 2036’da sona ereceğinden, sadece mevcut nükleer santralin güvenliğini sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda yeni bir nükleer santralin inşasını da düşünmek zorundayız.Bunu da geciktiriyoruz.” dile getirdi.
Büyüyen çatışmalar, dünyanın farklı noktalarındaki askeri operasyonlar, nükleer felaket riskleri açısından ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturuyor.
Türkiye-Azerbaycan ikilisi defalarca Ermenistan topraklarında bulunan Metsamor nükleer santraline saldırmakla tehdit etti. 44 günlük Karabağ savaşı sırasında durum aynıydı. Rusya-Ukrayna ihtilaflarının bir sonucu olarak nükleer santrallerin zarar görmesi ve yeni nükleer riskler de ortaya çıktı.
