ANASİYASET

Ararat Mirzoyan’ın konuşması

Azerbaycan güç kullanarak ve güç kullanmakla tehdit ederek talep ve emellerini gerçekleştirmeye çalışıyor

Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Ermenistan’da akredite diplomatik misyon başkanlarıyla yaptığı görüşmede bir konuşma yaptı.

“Sevgili iş arkadaşlarım,

Bildiğiniz gibi, 13 Eylül gece yarısından sonra, Azerbaycan silahlı kuvvetleri Ermenistan Cumhuriyeti’nin doğu ve güneydoğu kesimlerinde, Ermenistan Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü ihlal eden geniş çaplı bir saldırı başlattı.

Saldırı, topçu, havan ve uçaksavar füzeleri kullanılarak, sadece Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki muharebe mevzilerinde değil, Geğarkunik’in Sotk, Vardenis, Jermuk, Goris, Kapan, Artaniş ve İşkhanasar yerleşim yerlerinde ve Vayots Dzor ile Sünik bölgeleri ve sivil altyapılar yönünde gerçekleşti.

Bugün itibariyle Ermeni tarafının 105 kaybı var.

Azerbaycanlılar, yeni Ermeni savaş esirleri hakkında sosyal ağlarda videolar paylaşıyorlar.

Bu bağlamda, 44 gün savaşında olduğu gibi Ermeni savaş esirlerine uygulanan baskı, şiddet, yargısız infaz ve zorla kaybetmelerin önlenmesi için uluslararası toplumun tepkisi önemlidir.

Unutulmamalıdır ki, ortaya konan saldırganlığın öncesinde, Azerbaycan’ın aylarca süren saldırgan söylemleri ve Ermenistan Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü sorgulayan açıklamaları, egemen topraklarımıza yönelik en üst düzeydeki iddiaları ve son günlerde Ermenistan’a yönelik provokasyonları yaşandı.

Azerbaycan, üslubuna uygun olarak Ermeni tarafını büyük çaplı provokasyonlar başlatmakla suçluyor.

Elbette bölge hakkındaki bilginizin ve elinizdeki bilgilerin, hangi tarafın saldırgan eylemleri başlattığını anlamak için yeterli olduğunu düşünüyorum, ancak bu büyük ölçekli saldırganlık olayından önce meydana gelen gelişmelere dikkatinizi çekmeyi gerekli görüyorum.

2 Eylül’den itibaren Azerbaycan Savunma Bakanlığı her gün Ermeni tarafının farklı kalibredeki silahlarla Azerbaycan üslerine ateş açtığına dair yanlış bilgiler yaydı.

Bu bilgi o günlerde Ermenistan Savunma Bakanlığı tarafından birkaç kez resmen yalanlandı.

Türkiye’den Azerbaycan’a askeri kargo taşıyan uçaklar hakkında düzenli olarak bilgi aldık.

5-9 Eylül’de ise, Türkiye ve Azerbaycan hava kuvvetleri, görevi konvansiyonel düşmanın hava ve kara hedeflerini imha etmek olan ortak bir askeri tatbikat gerçekleştirdi.

Azerbaycan Savunma Bakanı, 10 Eylül’de Genelkurmay ile yaptığı görüşmede provokasyonlara derhal ve sert bir şekilde yanıt vermeye hazır olunması talimatını verdi.

Ayrıca Ermenistan sınırındaki askerlerinin tıbbi bakımını iyileştirmek için ek talimatlar verdi.

Benzer adımların mantığı, 2020’deki 44 gün savaştan önceki dönemde de kullanıldı.

Daha derin sebeplerden bahsedecek olursak, Azerbaycan’ın, Ermenistan’ın tüm şartlarını müzakeresiz kabul etmesi gerektiğini düşündüğünü belirtmek gerekir.

İlham Aliyev, 31 Ağustos’ta Brüksel’de yapılan görüşmede esasen ültimatom bir üslupla Dağlık Karabağ sorununun çözümü konusunda Ermenistan Cumhuriyeti ile konuşmayacağını, Dağlık Karabağ ve Dağlık Karabağ ihtilafı ve Artsakh Ermenileri meselesi olmadığını, bunun Azerbaycan Anayasası’na dayanarak çözülecek Azerbaycan’ın iç sorunu olduğunu söyledi.

Doğal olarak bu yaklaşım Ermeni tarafı tarafından hiçbir şekilde kabul edilemeyecek olan ve barış görüşmelerine hiç benzemeyen, yayılmacı siyasetin bir başka tezahürüdür.

Benzer bir tablo, bölgesel altyapıların ve ulaşım yollarının açılmasıyla ilgilenen üçlü komisyonun çalışmasında da oluşturuldu.

Ermenistan tarafı, kendi topraklarından geçen yollar üzerinde, ülkelerin egemenliğini ve yargı yetkisini sağlaması gereken karayolu ulaşım rejiminin netleştirilmesinden sonra, Azerbaycan’a iletişim kanalları sağlamaya hazır olduğu görüşünü defalarca dile getirdi.

Aynı zamanda, demiryolunun yeniden başlatılması konusunda varılan anlaşmanın uygulanması Azerbaycan’ın kendisi tarafından engellenmektedir.

Azerbaycan’ın bu saldırganlığı, uluslararası hukukun, BM Sözleşmesinin, Helsinki Nihai Senedinin ve uluslararası insancıl hukukun ihlalidir.

Temelde, yaratılan jeopolitik durumda Azerbaycan güç kullanarak ve güç kullanmakla tehdit ederek talep ve emellerini gerçekleştirmeye çalışmaktadır.

Azerbaycan’ın benzer davranışının, Mayıs 2021’de başlayan saldırılara uluslararası toplumun isim belirtilmeyen açıklamalarının sonucu olduğunu da üzülerek kaydetmek istiyorum.

Bu iki gün boyunca yaptıkları açıklamalarda dürüst olan tüm ülkelere teşekkür ediyor ve diğer ülkelerden de benzer adil bir tutum bekliyorum.

Ermenistan Cumhuriyeti, durumun ciddiyetini göz önünde bulundurarak, Azerbaycan saldırganlığını durdurmak ve Azerbaycan ordusunu başlangıç ​​konumlarına döndürmek için tüm diplomatik araçları kullanmaya karar verdi.

Buna göre Ermenistan, Rusya Federasyonu, KGAÖ ve BM Güvenlik Konseyi’ne başvurdu.

KGAÖ Toplu Güvenlik Konseyi’nin dün akşam gerçekleşen toplantısında, KGAÖ İzleme Misyonu ve örgütün Genel Sekreteri Stanislav Zas’ın Ermenistan’a gönderilmesine karar verildi.

Bugünkü BM Güvenlik Konseyi toplantısında mevcut durum ele alınacak.

Azerbaycan’ın, aşağıdaki noktaları bir an önce hayata geçirmesini bekliyoruz:

• Ateşin tamamen kesilmesi,

• Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin ilk mevzilerine dönmesi,

• Ermeni savaş esirlerinin serbest bırakılması.”

Daha fazlasını göster
Ayrıca oku
Close
Back to top button