Yunanistan’ın savunması Ermenistan’da başlıyor
Türkiye’nin Orta Asya’da, Batı rekabeti ve Rusya-Çin sistemine dayalı Avrasya devletlerinin yakında birleşmesini kullanarak özerk hareket edecek ve faaliyet gösterecek ayrı bir jeosistem yaratmaya çalıştığı çoktandır belliydi.
Profesör Konstantinos Grivas, Greek City Times’daki makalesinde Ermenistan’da yaşananların, Ankara’nın hedefiyle doğrudan bağlantılı olduğunu yazıyor.
Türkiye, ağırlıklı olarak Türkçe konuşan ülkelerden oluşan bu düzende fiili liderdir.
Dahası, sistemdeki en güçlü ülke olan Pakistan, büyük rakibi Hindistan’ın ve onun büyük müttefiki Çin’in gölgesinde bulunmaktadır.
Orta ve Güney Asya’daki bu birleşmenin ekseni Türkiye-Azerbaycan sistemidir.
Aralarındaki engel ise Ermenistan’dır.
Bu nedenle Ermenistan, Türkiye ve Azerbaycan tarafından bölünmelidir.
Ermenistan’a karşı kazanılan zafer ve ardından gelen jeopolitik parçalama ve uydulaştırma, Türkiye-Azerbaycan planının birliğini daha da güçlendirecektir.
Ayrıca Türkiye’ye, bölgenin geri kalanını kendi yörüngesine sokmak için ihtiyaç duyduğu yetki ve jeopolitik ağırlığı da sağlayacaktır.
Ayrıca, jeopolitik olarak Ermenistan’ı etkisiz hale getirerek Azerbaycan, Moskova’dan daha bağımsız hale gelecek ve Türkiye-Azerbaycan düzenini güçlendirerek daha fazla Türkiye’ye yönelebilecektir.
Ermenistan’ın yalnız kalmasına izin vermeyin.
Genel olarak, Bakü’nün Ankara yönetimiyle arzuladığı Ermenistan’ın parçalanması ve daha fazla jeopolitik hareketsizleştirilmesi, Orta Asya’nın Türk merkezli jeosistemin bütünlüğünü ve dış müdahalelerden bağımsızlığını güçlendirecek ve aynı zamanda Batı ile Doğu arasındaki dengeyi korumak ve her ikisine de şantaj yapmak zorunda olan bağımsız bir aktör olarak Türkiye’nin rolünü daha da güçlendirecektir.
Diğer bir deyişle, Türkiye’nin kozlarını ve ortaya çıkan uluslararası sistemdeki rolünü güçlendirecektir.
Daha güçlü bir Türkiye’nin ise, başarmak istediği “büyük numarayı” başlatması daha kolay olacaktır.
Diğer bir deyişle, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin jeopolitik hareketsizliği koşullarında Türkiye, etkili aktörlerin tepkisinden daha az korkacak ve onlarla müzakere etmek için çok daha fazla koza sahip olacaktır.
İşte bu nedenle, Yunanistan’ın savunması Ermenistan’dan başlar.
Yunan diplomasisi Ermenistan’ı desteklemek için her fırsatı bulmalıdır.
Bunun nedeni, birleşik Avrasya sisteminde izole bölgelerin olmamasıdır.
Bir bölümde vuku bulan, geri kalanını etkilemektedir.
Ermenistan’a yönelik Türk-Azerbaycan saldırısı da Türkiye’yi Yunanistan için daha tehlikeli hale getirmektedir.
Sonuç olarak, Ermenistan’ı desteklemenin, birçok ortak noktamız olan bir halka yönelik bir dayanışma eylemi olmadığını, Yunanistan’ın birleşik ve bölünmez bir jeosistemde, güvenliği ve jeopolitik faaliyeti için gerekli bir adım olduğunu belirtelim.
Daha önce yaşadığı taşralılık sendromundan son yıllarda kurtulduğunu gösteren Yunan diplomasisi ve dış politikası adım atmalıdır.
Tabiidir ki Yunanistan, Türkiye ve bu ülkenin Orta Asya’daki dostlarıyla benzer sorunları olmayan diğer Avrupa ülkelerini beklemeden bağımsız hareket etmelidir.
