Soykırım suçunun tüm unsurları mevcut
Azerbaycan’ın adımları öngörülebilir
Friedrich-Alexander Erlangen, Nürnberg Üniversitesi Hukuk Bilimleri Doçenti, Ermeni-Alman Hukukçular Birliği Başkanı Gurgen Petrosyan, Azerbaycan’ın Artsakh Cumhuriyeti, ülke nüfusu ve Ermeni milletine karşı politikasının, insanlığa karşı bir suç olduğunu, bu suçun tüm unsurlarının mevcut olduğunu söyledi.
Yol kapatarak, savaş esirlerine işkence ederek, sivilleri öldürerek insanlığa karşı suç unsuru oluşmaktadır ve uluslararası hukuk uzmanına göre, bu temelde Ermenistan Cumhuriyeti’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurması gerekiyor.
Siyasi açıdan bu konu Soykırım Sözleşmesi çerçevesinde de değerlendirilebilir, ancak bunun için 2020 44 gün savaşından başlayarak, gerekli delillerin usulüne uygun bir şekilde toplanması gerekir.
Ermeni-Alman Hukukçular Birliği başkanı, uluslararası hukuk imkânlarının yeterli olduğunu, uluslararası mahkemeyi başvurularla doldurmanın Ermeni tarafı için stratejik öneme sahip olması gerektiğini belirtiyor.
“Bir halkı veya korunan bir grubu tükenmeye zorlayan veya varlığını tehdit eden bir durumun hâsıl olması, soykırım olarak kabul edilebilir, burada kastın derecesini delillerle değerlendirmek gerekir.
Gaz arzını kesmek, gıdadan yoksun bırakmak ve abluka uygulamak, varoluş için bir tehdittir ve Ermeni tarafının soykırım niyetini öne sürmek için kullanabileceği bir imkândır.
“Soykırım” oldukça karmaşık bir suçtur, bu nedenle suçun ırksal, etnik, dini veya ulusal bir grubu kısmen veya tamamen yok etme kastına sahip olması gerekir”,- demektedir Gurgen Petrosyan.
Hukuk bilimleri doçenti, Ermeni tarafının attığı adımları, hukuki araçları kullanmakta geç kalmış olarak değerlendirerek, şimdilik “olgu sonrası” formatta hareket ederek, yalnızca olaydan sonra önleyici tedbirler aldığımızı belirtiyor.
Petrosyan, Azerbaycan tarafının adımları öngörülebilir olduğundan, Ermeni tarafının bunların hayata geçirilmesini önleyecek adımlar atması gerektiğini vurgulamaktadır.
