Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin 5 Mart’ta Dağlık Karabağ’da düzenlediği sabotaj grubu saldırısı sonucunda Dağlık Karabağ İçişleri Bakanlığı pasaport ve vize dairesinde görevli üç memur şehit oldu, biri yaralandı.
Konuyla ilgili Ermenistan Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama yayımladı.
Açıklama şöyle:
Gerçekler, bunun Azerbaycan’ın üst düzey liderliği tarafından önceden planlanmış ve talimat verilmiş bir provokasyon olduğunu kanıtlıyor. Olayın ardından Azerbaycan resmi kurumları, Ermenistan’dan Dağlık Karabağ’a silah, mühimmat ve personel sevk edildiğine dair operasyonel bilgi aldıkları ve bu operasyonel bilgiyi hayata geçirdiği yönünde yanlış bilgileri yaymaya başladı.
Azerbaycan tarafından ileri sürülen resmi varsayım saçmadır. bu hipotezi kanıtlamak için herhangi bir gerçek ve gerekçe sunmadılar ve sunamazlar. Bu, Uluslararası Adalet Divanı’nın kararından iki hafta sonra oldu. Bu kararla Azerbaycan’ın, Ermenistan’ın mayınlar döşediği iddiası ile ilgili saçma iddiaları yalanlandı.
Dağlık Karabağ polisinin elindeki video, Stepanakert’ten görev amacıyla Hin Şen ve Mets Şen köylerine gitmekte olan ve içinde dört Dağlık Karabağ İçişleri Bakanlığı çalışanının bulunduğu “UAZ” minibüsüne Azerbaycanlı sabotaj grubun saldırdığını kanıtlıyor. Üstelik videolar, “UAZ” da hizmet belgeleri ve küçük tabancadan başka hiçbir şeyin olmadığını kanıtlıyor.
Azerbaycan’ın sabotaj grubunun eylemleri terörizmdir. Yaklaşık üç aydır Laçin Koridoru’nu kapatmaya ve Dağlık Karabağ’da insani bir felaket yaratmaya yönelik eylemlere paralel olarak Azerbaycan, Artsakh’taki Ermeni nüfusunu anavatanlarında insanlık dışı yaşam koşulları yaratarak etnik temizlik nihai hedefiyle terörize etmeye devam ediyor.
BM Uluslararası Adalet Divanı’nın 22 Şubat’ta Ermenistan’ın Azerbaycan’a karşı sunduğu ihtiyati tedbir talebini kabul etmesinden sonra, Azerbaycan tarafı, mahkemenin hukuken bağlayıcı kararını uygulamak için adım atmadığı gibi, siviller de dahil olmak üzere Artsakh’ın Ermeni nüfusuna karşı yeni suçlar işledi.
28 Şubat’ta Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri, Artsakh’ın Martunu bölgesine bağlı Murişen köyünde tarım işi yapan bir sakine ateş açmıştı. Ateşkes, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından 2 Mart’ta ve 2 Mart’ı 3 Mart’a bağlayan gece Azerbaycan kontrolündeki Askeran, Martakert ve Martuni bölgelerinden de ateşli silahlar kullanılarak ihlal edildi.
Azerbaycan’ın söz konusu eylemleri, Bakü’nün bölgede barış ve istikrarın tesisi konusundaki samimiyetinin fiilen inkarıdır. Bu, Dağlık Karabağ halkının haklarının ve güvenliğinin garanti altına alınması ve bunlara uluslararası katılımın gerekliliğini bir kez daha göstermektedir.
Ermenistan Cumhuriyeti, bölgemizde gerçek barışın tesis edilmesiyle ilgilenen uluslararası topluma, ülkelere ve uluslararası kuruluşlara Azerbaycan’ın güç kullanmasını ve güç tehdidini ve ayrıca büyük çaplı askeri operasyonları kışkırtmanın bir başka tezahürünü şiddetle kınamaya ve Azerbaycan’ın kendi uluslararası yükümlülüklerini daha fazla ihlal etmesini önlemek için aktif adımlar atmaya çağırıyor.
Bu koşullar altında, Laçin Koridoru ve Dağlık Karabağ’a uluslararası bir bilgi toplama ekibi göndermek hayati bir gereklilik haline geliyor.
