İlkbaharda neden Ermenistan’ı ziyaret etmek gerekir?
National Geographic, Ermenistan’a adanmış bir yayın sundu ve okuyucularını Mart ayında Ermenistan’ı ziyaret etmeye çağırdı ve bunu dağların üzerine inşa edilmiş eski ve ıssız kiliselerle doğanın bir draması olarak nitelendirdi.
Makalede, Ermenistan’da yürüyüş parkurlarında Kafkas Dağları’nın derinliklerini keşfedebileceğiniz, yeşil kanyonlarda yükselen termal havuzlarda yüzebileceğiniz veya baharın çiçek açmasıyla renklenen şehir parklarında yürüyüş yapabileceğinizden bahsediliyor.
Yürüyüş için en iyi yer olarak, birkaç dağın arasından kuzeydeki Tavuş bölgesine uzanan Dilican Ulusal Parkı’nı ve Sünik bölgesinden ulaşılması zor Vorotan Boğazı’nı önermektedir.
Dergi ayrıca okuyucularına dünyanın en uzun teleferiğiyle ulaşılan, 9. yüzyılda inşa edilen Tatev Manastırı’nı ziyaret etmelerini tavsiye ediyor.
Spa molaları için, Arpa nehri ile ikiye ayrılan sakin bir dağ kasabası olan Jermuk’u ziyaret etmek öneriliyor
Makale, kayalıkların ve ormanların dramatik manzarasının, şehrin on yıllardır gezginleri bölgeye çeken kaplıca merkezlerine sığınmak isteyen ziyaretçilere pitoresk bir manzara sunduğunu belirtiyor.
Bir dizi otel, hidroterapi de dâhil olmak üzere, tedaviler sunmakta veya alternatif olarak dergi, okuyucularına maden sularında yüzme veya haloterapi olarak bilinen tuz mağaralarının şifalı atmosferine dalma olanağı önermektedir.
Doğayla daha fazla iç içe olmak için, sıcak mineral suyu kaynaklarının açık hava saunalarının sunulduğu yakındaki yamaçlara arabayla çıkmak öneriliyor.
Doğa severlerin Debed Boğazı’nı ziyaret etmeleri önerilmektedir.
Ormanlık bir vadiden kıvrılan Debed Nehri, Ermenistan’ın kuzeyindeki Kafkas Dağları’ndan geçiyor.
Nisan ayı başlarında, buradaki kır çiçekleri, aynı adı taşıyan geçidin yeşil çayırlarını kırmızı, sarı ve beyazla kaplamaya başlar.
Geçidin kıvrımlarını ve dönüşlerini takiben gezginler, Odzun köyünden UNESCO Dünya Mirası listesindeki Sanahin ve Hağpat manastırları da dâhil olmak üzere, bin yıllık manastırlara yürüyüş yapabilir veya ata binebilir.
Kültür severlerin, uzun yıllardır sanat insanlarını kendine çeken, Ermenistan’ın ikinci büyük şehri Gümrü’yü ziyaret etmeleri önerilir.
Avetik İsahakyan ve Dzitoğtsyan’ların ev-müzeleri de dâhil olmak üzere, tarihi şehirdeki çeşitli yaratıcı merkezlerin ziyaret edilmesi tavsiye edilir.
Doğa tutkunları ayrıca Akhuryan Nehri boyunca kürek çekmek ve geçidin yalnızlığının tadını çıkarmak için şehirden bir gezi yapmaya teşvik edilmektedir.
Kentsel rekreasyon severlerin güllerle ve geniş caddelerle dolu Erivan’ı ziyaret etmeleri önerilmekte, ziyaretçiler kafeleri ziyaret etmeye, şehrin merkezindeki kireç taşından dev bir merdiven olan Kaskad’a hayran kalmaya ve günü çok sayıda meyhanelerin bulunduğu Saryan Caddesi’nde bitirmeye teşvik ediliyor.
İlkbahar, şehrin yeşil alanlarını keşfetmek için de ideal bir zamandır.
Erivan’ın en eski ve en büyük parklarını keşfetmek veya Ağrı Dağı’nı görmek için şehrin dış mahallelerine gitmek önerilmektedir.
Daha maceracı olanlara ise helikopterle şehrin ve çevresinin manzaralarına hayran kalmaları tavsiye ediliyor.
