Artsakh’lı yetkililer Armenpress basın salonunda düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Bu açıklamaların öne çıkanlardan biri de bu: “Artsakh Ermenileri ve Azerbaycanlılar belirli bir süre Artsakh’ta yaşadılar ama birbirleriyle hiçbir zaman bütünleşmediler ve Azerbaycan’ın ortaya koyduğu “entegrasyon” denen tez hiçbir zaman gerçek olmadı, Artsakh Ermenileri ile Azerbaycan’ın entegrasyonu dışlandı.”
Artsakh Dışişleri Bakanı Sergey Ghazaryan, Artsakh’ın Azerbaycan tarafının yeniden bütünleşme konusundaki söylemine ilişkin resmi tutumunun bilindiğini hatırlatarak şunları kaydetti: “Artsakh, hayata geçerilmiş kendi kaderini tayin hakkının uluslararası alanda tanınmasına yönelik mücadelesini sürdürecektir. Minsk Grubu çerçevesinde müzakerelerin uzun yıllardır devam ettiği ve bu müzakere sürecine 3 süper gücün – Rusya Federasyonu, ABD ve Fransa – uzun yıllardır eşlik ettiği dikkate alındığında, mevcut durumdan hala sorumlu olduklarına inanıyoruz.”
Son günlerde Azerbaycan’ın yaptığı birçok provokasyonu hatırlatan Ghazaryan, “Ermeni tarafından o kadar çok gerekçe var ki, uluslararası ortaklar dahil herkes için çok açık, görünür ve anlaşılır ki, Artsakh Ermenileri ile Azerbaycan bir arada olamaz, bu basitçe dışlanır.” dedi.
Ablukanın neden olduğu tüm zorluklara rağmen, Artsakh halkının seçtikleri yola sadık olduğunu ve tüm çabayı göstereceğini ve ayrıca yurttaşların ve dünyanın her yerinden tüm ortakların bu mücadeleye aktif katılımını beklediğini belirtti.
Artsakh Devlet Bakanı Gürgen Nersisyan, Artsakh yetkililerinin sorunun kaynağını ve özünü uluslararası topluma tam olarak aktarmak için çalışacaklarını duyurdu. Nersisyan’a göre bu, Ermenistan yetkilileri, ortak yapılar aracılığıyla, mümkünse ayrıca doğrudan uluslararası aktörlerle iletişim kurarak ve sorunu sunarak Artsakh Cumhuriyeti yetkilileri tarafından yapılmalıdır.
Artsakh Devlet Bakanı, “Azerbaycan’ın yeniden entegrasyon terimini kullanması açısından, yine sorunun soyağacına ve 20. yüzyılın başından Artsakh hareketinin başlangıcına kadar meydana gelen olaylara dayanan tutumumuzu açıkça ortaya koymak gerekir. Bunun doğrudan karşı argümanı ise, evet, Artsakh Ermenileri ve Azerbaycanlılar, Artsakh’ta belli bir süre yaşadılar, ancak hiçbir zaman birbirleriyle entegre olmadılar. Bütün bu süre zarfında Azerbaycan tarafından Artsakh Ermenilerine karşı milliyetlerinden dolayı birçok suç işlendi. Ve Azerbaycan’ın ortaya koyduğu sözde “entegrasyon” tezi 20. yüzyıldan beri hiçbir zaman gerçek olmadı.” dedi.
Bunların Azerbaycan’ın uluslararası toplumu yanıltmak ve isteklerini gerçekleştirmek için uydurduğu asılsız iddialar olduğunu vurguladı. Böylece uluslararası toplumla çalışmanın önemine tekrar vurgu yaptı.
