ANASİYASET

Washington’u reddediyor

Bakü, Washington’u reddediyor

Azerbaycan’ın barış anlaşması müzakerelerinde bir sonraki adımı reddetme kararının gerekçesi şu ana kadar bilinmiyor.

Bakü, 12 Haziran’da Washington’da yapılması planlanan dışişleri bakanları toplantısına 4 gün kala ara verme ve görüşmeyi erteleme kararı almasına ilişkin resmi bir gerekçe sunmadı.

Davet eden taraf henüz yeni ayrıntılar sağlamıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki müzakerelerin bir sonraki turunun ne zaman gerçekleşeceğini henüz belirlemedi.

Ancak Azerbaycan’ın bu adımının arkasında sebepler var.

“Radiolur” siyaset bilimcilerle konuşarak bunların ne olduğunu anlamaya çalıştı.

Bakü’yü ne engelliyor, Azerbaycan nelerden kaçınıyor, ilk bakışta tercih ettiği senaryoya göre giden süreci neden askıya alıyor?

Son müzakere turları sonrasında yapılan değerlendirmelere bakılırsa, tekliflerde Azerbaycan için kabul edilemez noktalar var.

Siyaset bilimci Armen Petrosyan’a göre asıl durum şu şekilde formüle edilebilir.

Azerbaycan uzlaşmaya hazır değil.

Savaşı kazandığını, Ermenistan’ı teslim aldığını ve bu koşullarda Ermenistan’a verecek hiçbir şeyi olmadığını düşünüyor.

Ana prensip şudur.

Müzakerelerde var olan ortam, Azerbaycan’dan bazı tavizler verilmesini gerektiriyor.

Azerbaycan yüz yüze anlaşmalar yapıyor, fakat sonra bunları uygulamıyor.

Temel sorun bu.”

Azerbaycan propaganda mekanizması, ABD’nin AGİT büyükelçisi Michael Carpenter’ın, Laçin Koridoru’nun açılması, Dağlık Karabağ’daki gaz ve elektrik arzının engellenmemesi çağrısını kullanıyor.

Bakü, Washington’a gitmeme nedenleri konusunda sessiz kalıyor, ancak uluslararası toplumun ısrar ettiği gibi, Stepanakert ile haklar ve güvenlik garantileri konusunda diyalog kurmak istemediğini de gizlemiyor.

Bakü’deki anlaşmazlıkların tamamı bu değil.

“Sınır belirleme süreci ve yerleşim bölgeleri sorunu var.

Azerbaycan, sözde “enklavları” Ermenistan’ın tartışmadan iade etmesi gerektiğini düşünüyor, ancak Artsvaşen’i iade etmeyecek.

Ya da birliklerinin bulundukları mevzilerde kalması gerektiğini düşündüğü için, haritalardaki sınırları onaylamaya hazır değil.

Bahsedilenlere ek olarak, yolların açılması sonucunda, Ermenistan’ın bir koridor sağlaması gerektiği kesindir.”

Ermenistan’ın analitik sahasında ABD’nin, Aliyev’in hayır diyemediği bir müzakere sürecini yönettiğine dair bir görüş var.

Güney Kafkasya Uluslararası Kriz Grubu’nun kıdemli analisti Olesya Vardanyan da aynı görüşte.

Analiste göre, Bakü’nün müzakerelerin ertelenmesi talebi, muhtemelen Azerbaycan’ın önemli konularda henüz karar vermediğini gösteriyor.

Tarih bilimleri adayı, Azerbaycan uzmanı akademisyen Tatevik Hayrapetyan, Amerikan arabuluculuğuyla müzakere sürecindeki ikiliğe dikkat çekiyor.

“Batı formatı Bakü’ye uygun görünüyor, Artsakh tamamen Azerbaycan’a devredildi, statü sorunu yok, sadece diyalog konusu var ve bununla bağlantılı olarak Aliyev’in konuşmasını Washington memnuniyetle karşıladı.

İkincisi, Artsakh Ermenilerinden “boyunlarını eğerek gelmelerini” ve af dilemelerini talep ediyor.

Bütün bunlara karşın, Azerbaycan’ın Ermenistan’ın toprak bütünlüğüne saygı göstermesi gerekiyor, fakat Bakü’nün planları çok daha ileri gidiyor.

Siyaset bilimci Mikayel Zolyan, ABD’nin Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin müzakere sürecine ciddi bir şekilde kendini adadığı izlenimine sahip.

“Azerbaycan’ın herhangi bir belgeyi fiilen imzalamaya hazır olmadığı varsayılabilir, bu durumda asıl engelin Azerbaycan olduğu ortaya çıkmaktadır.

Şimdi Azerbaycan’ın baskılara direnmeye çalıştığını düşünüyorum, Washington’a gitmemenin bununla bir ilgisi var sanırım.

Sanırım onlar (Amerikalı arabulucular) Azerbaycan’ı müzakere masasına dönmeye zorlamanın yollarını bulacaklar.”

Siyaset bilimci Armen Petrosyan’a göre, küçük olsa da, Azerbaycan için hala manevra alanı var.

Rusya-Ukrayna savaşı, dünya düzeninin değişmesi ve bunun sonucunda uluslararası hukuk yapılarındaki kriz sürüyor.

Siyaset bilimciye göre, uluslararası toplumun geçici hoşgörüsünün ana nedenleri bunlardır.

Müzakereleri engelleyen tarafın adının açıklanacağı bir anın geleceğini söylüyor.

“Unutmayalım, Azerbaycan bir süper güç değil, sadece bölgede bazı emelleri olan bir devlet, başka bir şey değil.

Uluslararası toplumun bu tür devletleri düzene sokmak için gücü kesinlikle vardır.”

Bu arada dün akşam AB’nin Güney Kafkasya özel konularına ilişkin özel bir toplantı düzenlediği öğrenildi.

Temsilci Toivo Klaar Azerbaycan’da.

Twitter sayfasında Bakü’de bir dizi ilginç toplantı yaptığını bildirdi.

9 Haziran’da görüşmeler devam etti.

Daha fazlasını göster
Ayrıca oku
Close
Back to top button