İran, İsrail’e karşı savaşa katılmanın şartını açıkladı
Filistin-İsrail savaşında başka cephelerin açılma ihtimali açısından ABD ve İran’ın eylem ve açıklamalarını dikkate almak gerekiyor.
Lübnan’da yayınlanan “Azdak” gazetesinin genel yayın yönetmeni Şahan Kandaharyan, NEWS.am muhabirine konuştu.
“İran savaşa katılmak istemediğini açıkladı.
Tahran aynı zamanda Gazze’nin karadan işgal edilmesi durumunda, başka cephelerin de açılmasının göz ardı edilemeyeceğini ifade etti.
Ancak bunun ardından İran Dışişleri Bakanı, İsrail’in İran’a saldırmaması halinde, Tahran’ın savaşa müdahil olmayacağı yönünde yeni içerikli bir açıklama yaptı.
ABD ise bölgeye savaş uçakları ve savaş gemileri göndermenin savaşı kışkırtmayı değil, kontrol altına almayı amaçladığını kaydetti.
İran’ın etkisine rağmen, Hamas hareketi ideolojik olarak Türkiye’ye, mali olarak da Katar’a bağlı.
Bunun aksine, Lübnan’da faaliyet gösteren Hizbullah, yalnızca İran’ın askeri-politik bir varlığı olarak algılanıyor.
Şu ana kadar İsrail ile Hizbullah arasında yaşananlar sınırlı çatışmalarla sonuçlandı ve İsrail’in Gazze’ye kara işgali gerektirmeyen bir eylemde bulunması da mümkün.
Bir savaş sürüyor, öngörülemeyen olaylar olabilir, ancak şimdilik kısıtlayıcı faktörler var, diplomatik ve siyasi baskılar artıyor, iki devletli çözümü de içerebilecek bir müzakere gündemi olgunlaşıyor”,- diyen Kandaharyan, aynı zamanda, anlaşmazlığın çözümüne müdahale etme konusunda ABD’nin Çin’e ettiği teklifi de hatırlattı.
“Bu, ABD’nin soruna siyasi bir çözüm bulmaya çalıştığının yanı sıra, Çin’in Orta Doğu’da etkili bir faktör olarak oynadığı rolü de gösteriyor.
Çin’in bu soruya barışın tesis edilmesi açısından güvenlik garantilerinin önemine işaret ederek yanıt vermesi dikkat çekicidir.
Çin, Filistin devletinin kurulmasını barışın şartı olarak nitelendirdi.” diye vurgulayan Kandaharyan, İran ile Suudi Arabistan arasında diplomatik ilişki kurma sürecinin Pekin’de başladığını hatırlattı.
Kandaharyan’a göre bu, Çin’in bölgedeki nüfuzunun artması açısından önemli.