Kamu görevilerinin yargılandığı Hrant Dink Cinayeti Davası’nda mahkemenin kararını Yargıtay, bazı sanıklar açısından onamış, bazı sanıklar yönünden bozmuştu. Dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görüldü. Davaya Cumhurbaşkanı avukatı da müdahil oldu.
Yargıtay’ın bozma kararı Dink Ailesi’nin ve avukatlarının taleplerini karşılamıyordu. Dink Ailesi avukatları da geçtiğimiz aylarda Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.
Yargıtay bazı sanıklar açısından mahkumiyet kararını bozarken bazı sanıklar açısından ise onamıştı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, 7 tutuklu sanık bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşmada, sanık avukatları, Dink ailesinin avukatları ile Cumhurbaşkanlığı avukatı da hazır bulundu.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 62 sanık yönünden temyiz incelemesi yaptığı dosyaya ilişkin kararını 21 Haziran’da açıklamıştı.
Eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’e “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapisleri onayan Daire, diğer sanıklar hakkındaki “tasarlayarak kasten öldürme”, “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım”, “silahlı terör örgütüne üye olma”, “silahlı terör örgütüne yardım” suçlarından verilen mahkumiyetlerin bazılarını onarken bazı sanıklar hakkında verilen cezaları ise az bularak bozmuştu.
Daire bu kapsamda bozma hükmü kurduğu sanıklar eski subay Muharrem Demirkale, eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, Osman Gülbel, Yavuz Karakaya, Bekir Yokuş, Hasan Durmuşoğlu, Faruk Sarı, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, Okan Şimşek, Gazi Günay, Veysal Şahin, Volkan Şahin, Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Özkılınç yönünden dosyayı yerel mahkemesine göndermişti.
Duruşmada Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin bozma ilamının okunmasının ardından sanıklara söz verildi. Sanıklar, bozma ilamına uyulmamasını talep etti.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık eski astsubay Yavuz Karakaya, davaya yargılanmasının cinayet tarihinde İstanbul’da görevli olmasından kaynaklandığını belirterek, “Adil ve eşit yargılanmadım. Günah keçisi haline getirildim. Suça iştirakimi ortaya koyan tek bir tanık, tape kaydı, ihbar yok. Ben tutuksuz yargılanıyorken bir anda en üst seviyeden ceza aldım ve tutuklandım. Tutuksuz yargılanıyorken dosyaya hangi delilin girmesiyle tutuklandığımı bilmiyorum. Yıllar sonra suçlu ilan edildim sonra geriye doğru delil arandı. Sentetik deliller ortaya kondu.” ifadelerini kullandı.
Dink Ailesi avukatları: “Taleplerimizle ilgili bir şey denmemiş”
Duruşmada söz alan Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen, “Usul ve esasa ilişkin 131 sayfalık delil klasörü var. Ama Yargıtay 3. Ceza Dairesi bunları görmemiş, bizi müdahil olarak yok saymış, taleplerimizle ilgili hiçbir şey dememiş. Biz de Yargıtay’ın bu kararına ilişkin hiçbir şey demiyoruz” dedi.
Müşteki Cumhurbaşkanlığının “Anayasayı ihlal” suçu yönünden zarar görme ihtimali olduğu gerekçesiyle davaya katılma talebini kabul eden heyet, sanıklar Gazi Günay, Hasan Durmuşoğlu, Muharrem Demirkale, Okan Şimşek, Osman Gülbel, Veysal Şahin ve Yavuz Karakaya’nın tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
Heyet, taraflara dosyalarının ayrılması talebiyle ilgili beyanda bulunmaları için 1 aylık süre verilmesine, celse arasında yapılan değerlendirmenin ardından dosyanın, mütalaasını hazırlamak üzere savcılığa gönderilmesine karar verdi.
Sanık Faruk Sarı hakkındaki yakalama kararının beklenmesini kararlaştıran heyet, duruşmayı 10 Ocak 2024’e erteledi.