Azerbaycan’da yarın olağanüstü cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Uzmanlar Aliyev’in yeniden seçileceğinden eminler, çünkü aday gösterilen diğer altı adayın hiçbiri gerçek bir muhalif değil, hatta bunu gizlemiyorlar. Uzmanlar, Azerbaycan’da bir yıl önce erken seçim yapılmasının Aliyev’in yıkıcı politikasını sürdürme niyetiyle açıklandığını belirtiyor.
Siyaset bilimci Gurgen Simonyan’a göre, Azerbaycan’da olağanüstü cumhurbaşkanlığı seçimleri olarak adlandırılan şeyin aslında bir iç siyasi sahneleme. 7 Şubat’ta yapılması beklenen olağanüstü seçimlere değinin uzman “Radiolur” ile yaptığı görüşmede Aliyev’in asıl amacının Azerbaycan’ın saldırgan politikasını hayata geçirmek olduğunu açıkladı.
“Bunlar ön seçim olacak, adı seçim ama gerçekte bu, Aliyev’e siyasi gerçekleri belli bir süre uzatma fırsatı verecek” diyen uzman, saldırgan söylemiyle Aliyev’in, bölgede uygulayacağı saldırgan politika konusunda vatandaşlarını ikna edeceğini belirtti. “Böylece gelecekteki yıkıcı politikasını yürütmenin temelini oluşturur.” dedi.
Azerbaycan’da 7 Şubat’ta yapılması planlanan olağanüstü cumhurbaşkanlığı seçimleri uluslararası gözlemcilerin katılımı olmadan yapılacak. Avrupa Parlamentosu zaten Azerbaycan’a gözlemci göndermeyeceğini açıklamıştı.
Açıklamada, “Avrupa Parlamentosu seçim sürecini gözlemlemeyeceği için süreç veya sonuçları hakkında yorumda bulunmayacak.” denildi. Almanya’nın AKPM delegasyonu üyesi Federal Meclis milletvekili Frank Schwabe, olağanüstü cumhurbaşkanlığı seçimlerine ve gözlemcilere değinerek, bunların çoğunun sahte gözlemci olduğunu belirtti.
“Azerbaycan’daki 512 uluslararası “gözlemcinin” çoğu, ülkenin cumhurbaşkanı tarafından sipariş edilen ve maaşı ödenen sahte gözlemcilerdir. Şu ana kadar Avrupa Konseyi’nin 30 gözlemcisi ülkeyi terk etmedi. AGİT’in bu sahtekarlığa ortak olmaması gerekir” diye yazdı ve Azerbaycan’daki bazı Almanya temsilcilerine de rüşvet verildiğini açıkladı.
Azerbaycanlı yetkililerin AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi’nin kısa süreli gözlemcisi İsviçreli Nick Guger’in ülkeye girişini yasakladığı haberi bugün zaten yayıldı. “Turan” ajansı, Azerbaycan sınır muhafızlarının Bakü havaalanında Guger’in pasaportuna el koyduğunu ve üç saat sonra onu İstanbul’a uçarken sınır dışı ettiğini yazıyor. Azerbaycan medyası, İsviçreli gözlemcinin daha önce Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’a yönelik eylemlerini eleştirdiğini belirtiyor.
Gugen Simonyan: “Bu bir sirktir ve kendine saygısı olan hiçbir ülke veya kuruluş o ülkeye gözlemci göndermez. Belarus’tan, Kazakistan’dan, belki Türkiye’den, belki Rusya’dan gözlemciler olacak ve o gözlemciler orada yaşayan vatandaşların iradesini değil Aliyev’in iradesini kaydedecekler.”
Azerbaycanolog Garnik Davtyan, uluslararası gözlemcilerin de 2018 seçimlerini gözlemlemediğini belirtiyor. Bu ülke Seçim Kanunu’nda reform yapmamış, bu da gerçek muhalefetin seçimlere katılması için olumsuz bir ortam yaratmış, kendilerini muhalefet adı altında sunan partiler ise sahte muhalefettir, çünkü zaten Aliyev’e olan hayranlığını açıkça ifade etmektedirler.
“Tüm gerçekler, küçük diktatör Aliyev’in Azerbaycan’da bir kez daha seçileceğini kanıtlıyor. Demokrasi ya da gelişmekte olan ülkelerin saflarına geçme konusunda hiçbir fikrim yok. Temel amacı iktidarı sürdürmektir. Ve gözlemcilerin sınır dışı edilmesi, gözlemcilerin gelmemesi veya Azerbaycan’a karşı sürekli dile getirilen eleştirel görüşler onu hiç ilgilendirmiyor, çünkü bugün Azerbaycan için jeopolitik durum komşuluk çerçevesinde şekillenmiştir. Bir yandan gaz satıyorlar, diğer yandan uzun dillerini uluslararası topluma gösteriyorlar.”
Analist, uluslararası tepkinin Azerbaycan’a karşı uzun zaman önce yapılan açıklamalardan ve atılan adımlardan başlaması gerektiğine inanıyor.
