Uzmanlar, son yıllarda Türkiye’nin ekonomik gücüne ilişkin fikirlerin sarsıldığına inanıyor. Türk lirası sürekli değer kaybediyor, enflasyon oranları artıyor ki bu da birçok analize göre Erdoğan’ın politikasının bir sonucu. Rusya yanlısı politikasının yol açtığı zararlardan bahsediyoruz.
Türkolog Musagh Khudaverdyan, “Radiolur” ile yaptığı görüşmede, Türkiye ekonomisinin zor bir dönemden geçtiğini ve bunun Erdoğan’ın beceriksizliğine atfedildiğini söylüyor. Türk medyası, Türk lirasının yeni bir rekor kırdığını, döviz kurunun dolar başına 30 lirayı aşarak tarihi minimum seviyeye ulaştığını yazıyor.
Devalüasyon, Türkiye Merkez Bankası Başkanının istifası üzerine gerçekleşti.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı verilere göre, Türkiye pazarında fiyat artışları kaydedilirken, özellikle giyim fiyatlarının yüzde 16,5 oranında arttığı, yiyecek ve içeceklerin yaklaşık yüzde 14 oranında pahalılaştığı, fiyat artışlarının yaşandığı kaydedildi. hizmet sektöründe de kayıtlıdır.
“Türkiye’nin ekonomik krizle karşılaşması ilk kez değil. Siyasi anlamda Erdoğan ile Batı arasındaki gerginlik Türkiye’de ekonomik krize yol açabilir. Erdoğan’ın son yıllardaki Rusya yanlısı politikası, Batı’nın ciddi anlamda ülkenin Rusya yönelimine doğru ilerlediği konusunda endişelenmeye başlamasına yol açtı. Ekonomik krizin de Batı ile ilişkilerdeki sıkıntıdan kaynaklandığını söyleyebiliriz. Elbette bu, Türkiye-Batı ilişkilerinin tamamen dondurulabileceği anlamına gelmiyor, hayır.”
Mushegh Khudaverdyan, sonuçta Türkiye’nin Batı ile ilişkilerde önemli olan bir NATO üyesi ülke olduğunu unutmamamız gerektiğini açıklıyor. Ona göre Erdoğan gerileyen bir siyasetçi ve ülkenin Rusya’ya yönelik siyasi yönelimini değiştirmesi onun için zor olacak. Khudaverdyan’a göre Erdoğan’dan sonra iktidara gelecek kişi, dış politikanın Batı’ya yönünü mutlaka değiştirecek.
10 yılı aşkın süredir Türkiye ekonomisinin durumunu gözlemleyen Ekonomist Tatul Manaseryan, Radyolur’a verdiği röportajda Türk lirasının son 4 yılda iki kez aşırı değerlendiğini kaydetti.
“Devalüasyon iki haneli ya da bu durumda üç haneli rakamlarda oluyor ve bu sadece ekonomiye değil, siyasi açıdan da çok ciddi hasarlara neden oluyor. Sadece ülke içinde değil, dış politika açısından da ağırlık azalıyor. Bu durumda bankaların faaliyetlerinin sekteye uğrayacağını göz ardı etmiyorum. Türkiye’de bankaların kapatıldığı emsaller yaşandı ve bu durum Azerbaycan’ı da etkiledi. Manat aşırı değerlendi ve yine sadece döviz noktaları değil, bankalar da birkaç gün boyunca kapatıldı.”
İktisatçıya göre Türkiye’deki yaklaşımlar değişmezse o zaman ülkenin GSYİH’sı düşebilir, bu Türkiye’nin emellerinden vazgeçilmesiyle alakalıdır. Manaseryan’a göre Türk etkisi konusunda yanlış bir kanıya varmışlardı.
İktisatçıya göre Türkiye’nin ciddi düşünmesi ve idealist arzularını analiz etmesi gerekiyor, aksi takdirde o ülkede çöküş kaçınılmazdır.