Barış gündeminin varlığı ya da yokluğu, Ermenistan’ın varlığı ya da yokluğu ile eşdeğerdir
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sınır çizme çalışmalarının ne zaman başlayacağını belirtmekte zorlanmakla birlikte, bu çalışmaların fiilen Tavuş bölgesinden başlayacağını da göz ardı etmiyor.
Paşinyan, olası değişikliklerle ilgili talimat vermiş olduğunu kabul etti.
Başbakan bugün düzenlediği basın toplantısında 3,5 saat bu konulara değindi.
Kendisine dış politika ve güvenlik konularından, iç siyasi konulara ve Anayasa değişikliğine kadar iki düzineden fazla soru soruldu.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan’a karşı uluslararası mahkemelerde açılan davalardan vazgeçilme ihtimalinin bulunduğunu doğruladı ve bu konunun müzakerelerde görüşüldüğünü kaydetti.
Ermeni tarafının hangi durumda bu adımı atacağı konusunda net bir yaklaşımı var.
“Bu, aslında barış anlaşmasının hükümleri üzerinde anlaşmaya varıldığında ve her iki tarafın da bunları imzalamaya hazır olduğu açıkça görüldüğünde, en sonunda görüşülecek bir konudur.
Bu durum mantıklıdır, çünkü barış anlaşması imzalayan taraflar, artık neden birbirlerine karşı hukuki savaş sürdürsünler?
Her iki tarafın da böyle bir çözüme gitmesini dışlamıyorum.
Konu sadece Ermenistan’la ilgili değil.
Barış anlaşmasını imzalamamaları durumunda, Ermenistan açısından gündemimizi ve söyleyeceklerimizi ilerletmek açısından da önemli bir faktördür.”
Ermenistan, Azerbaycan’a yönelik AİHM’ye 4 uluslararası şikâyet sunmuş olup, bir şikâyet de Birleşmiş Milletler Uluslararası Adalet Divanı’nda incelenmektedir.
Azerbaycan, Ermenistan’a karşı uzmanlara göre zayıf ve perspektifsiz iki dava sunmuştur.
Paşinyan, müzakere odasındaki atmosferin pek de “olumlu” olmadığını söylüyor.
İlişkilerin düzenlenmesine ilişkin esasların belirlenmesi ve Azerbaycan’ın Ermenistan’ın toprak bütünlüğünün tanınmasına ilişkin sözlü beyanat vermesinin ardından dahi, tarafların bu formülasyonlardan ne anladığı konusunda netlik bulunmuyor.
Ermenistan’ın ne anladığı sorusuna Paşinyan, görsel bir yanıt hazırlamıştı.
Basın toplantısında, SSCB’nin çöküşünden sonra tespit edilen ve Azerbaycan’daki anklavın da küçük bir parçayla dâhil olduğu Almatı deklarasyonuna uygun 29.800 kilometrekarelik Ermenistan haritasının bir modelini sundu.
Basın toplantısı sırasında başbakan defalarca haritadan yararlandı, haritayı gösterdi ve açıklamalarda bulundu.
“Ermenistan budur ve şudur.
İdari sınırın ötesinde Azerbaycan, berisinde ise Ermenistan var.”
Azerbaycan’ın, Ermenistan’dan Azerbaycanca isimleriyle talep ettiği köylerin hangi tarafta olduğu henüz belli değil.
Başbakan sadece, Tavuş bölgesinin idari sınırları içindeki herhangi bir köyün Azerbaycan’a devredilmesinin söz konusu olmadığını açıkladı.
Ancak o bölgede değiştirilecek yollar var, çünkü şu an için ulaşımın bir kısmı Azerbaycan topraklarından geçiyor.
Paşinyan, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sınır tespitinin, Tavuş bölgesinden başlayacağını düşünüyor.
“Tavuş bölgesinden herhangi bir yerleşimin devredilebileceği yönündeki iddialar kabul edilemez ve saçmadır.
Lakin bu haritayı ele aldığımızda, görüyoruz ki, örneğin Voskepar köyü bölümündeki yolun bir kısmı de jure Ermenistan hattını kesiyor ve sonra tekrar Ermenistan topraklarına giriyor.
Daha önceki görüşmelerde, bu konuyu şu şekilde çözme yaklaşımı vardı.
Yolun o kısmını elimizde tutalım, başka bir yerden ona eşdeğer toprak verelim, fakat sonra, şimdi ben kendim de buna gerek olmadığı sonucuna vardık, çünkü bu ek belirsizlikler yaratıyor.
Birkaç küçük parça var, zararı yok, farklı bir şekilde yeniden inşa edeceğiz.
Ben bu konuda talimat verdim bile ve yakında oraya gidip, köylerimizde yaşayanlara ne düşündüğümü ve neden böyle düşündüğümü açıklayacağım.”
Ne ve neden, diğer soruların cevaplarında ayrıntılı olarak anlatıldı.
Başbakan’a göre, barış gündeminin varlığı ya da yokluğu, Ermenistan’ın varlığı ya da yokluğu sorunuyla eşdeğerdir.
Paşinyan, “barış gündeminden hiçbir koşulda vazgeçilmemesi gerektiğine” inanıyor ve basın toplantısında elinde tuttuğu haritanın, bizim savunma stratejimiz olduğunu düşünüyor.
Paşinyan, “haritada ifade edilenlerin tamamen ve tartışmasız şekilde meşru olduğunu” ve meşruluğun “bizimkiler de dâhil” tüm iştahları kapatması gereken faktör olduğunu söylüyor.
“Değişen küresel dünyada, bu küresel değişimlerle birlikte değişme becerisine sahip olan ve kendini değiştirme, bakış açısını değiştirme, algısını değiştirme veya en azından soru sorma ve soruların yanıtlarının peşine düşme gücüne sahip olan devletler, sorular geçerli olacaktır.”
Başbakan, Azerbaycan’ın talepleriyle hiçbir şekilde bağlantı kurmadan, yeni bir Ermenistan Anayasası geliştirilmesi önerisini böyle açıklıyor.
Yeni bir anayasa hazırlandığı konusunda dün yayılan haberlerin aksine, henüz bir konsept ya da proje olmadığını, sadece konunun görüşülmesine yönelik bir önerinin bulunduğunu, ancak kamuoyunun bilgili ve hazır olduğunu düşündüklerinde referandum yapılacağını söyledi Paşinyan,
Basın toplantısında ayrıca Edmon Marukyan’ın özel görevli büyükelçilik makamından ayrılması ve gerekçelerine de değinildi.
Marukyan, dış politika ve müzakere sürecindeki teslimiyetçi politika nedeniyle hükümetle anlaşmazlıklar yaşadığını iddia ederken, Paşinyan buna başka bir boyutta karşı çıkmaktadır.
Başbakan, suçlamalara yanıt vermeden, Marukyan’ın çalışmalarından kendisinin memnun olmadığını, kendisini bu konuda bilgilendirdiğini ve herhangi bir talimat vermediğini belirtti.