Ermenistan, AB’nin mümkün gördüğü ölçüde Avrupa Birliği’ne yaklaşmaya hazır. Ermenistan tarafının Ermenistan-AB ilişkilerine dair defalarca dile getirdiği yaklaşım budur. Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Arjantin televizyon kanalı “Todos Noticias”a verdiği röportajda bu konuya bir kez daha değindi. Ancak Ermenistan’ın NATO üyeliği konusunun gündemde olmadığını açıkça belirtti.
Uluslararası uzman Davit Karapetyan, Ararat Mirzoyan’ın Arjantinli “Todos Noticias” ile yaptığı röportajı analiz ederek, “Ermeni-Rus ilişkileri derin bir kriz yaşıyor ve Rus tarafının tehditlerini bile dile getirecek düzeye düşmüş durumda ama bu, Ermenistan’ın NATO üyeliği meselesinin önemli olduğu anlamına gelmiyor.” ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanı, Ermenistan’ın yalnızca Kuzey Atlantik İttifakı ile işbirliği yaptığını, Afganistan ve Kosova’da barış güçlerinin bulunduğunu söyledi.
“NATO’ya katılmaktan söz edilemez, çünkü biz şu anda KGAÖ’nün bir üyesiyiz ve bu anlamda NATO’ya katılmaktan bahsetmek faydasız, çünkü Ermenistan’a hiçbir zaman üyelik teklif edilmedi, bunu kimse hayal bile edemez. Ermenistan genel olarak NATO’ya katılabilir. Absürtlük türüne ait olduğunu düşünüyorum.”
Bununla birlikte Ararat Mirzoyan, Ermenistan’ın Rusya ile aynı dili konuşmadığını, Moskova ile ilişkilerde var olan sorunların gizlenmesinin mümkün olmadığını açıkladı. Siyaset bilimci Robert Ghevondyan’a göre Rusya ile gergin ilişkiler koşullarında KGAÖ’den çekilme NATO üyeliği şartına bağlanmamalı.
“KGAÖ’den ayrılma sürecine NATO’ya katılmanın eşlik etmesi söz konusu değil. Ermenistan defalarca NATO’ya katılma arzusu olmadığını ifade etti; en azından son zamanlarda bağlantısız bir devlet olmak istediğini defalarca ifade etti ki bu da Mirzoyan’ın açıklamasıyla tutarlıdır.”
Ancak uluslararası uzman Davit Karapetyan’a göre Rusya bölgeden ayrılmayacak ve Rusya-Ermeni ilişkilerinde yaşanan kriz koşullarında ya Moskova ile ilişkilerin yükseltilmesi ya da oturup netleşip anlaşılması gerekiyor. hangi yükümlülükler yerine getirilecek, hangileri yerine getirilmeyecek.
“Ermenistan-Rusya ilişkilerinin krize girdiği herkesçe ortadadır. Hatta Rus tarafının sözlerinde bile tehditleri görüyoruz. Dış politikada çeşitlendirme yapıldığını görüyoruz, Batı’ya bakıyoruz ve bu da Rus tarafında öfkeye, öfkeye, kıskançlığa neden oluyor. Rusya tarafı da yumuşak güç kullanarak, kolektif Batı’nın Ermenistan’a herhangi bir güvenlik garantisi sağlayamayacağını, bunun yalnızca kendilerinin tekelinde olduğunu söylemeye çalışıyor. Ve bu haliyle, aktif ve bariz gerçek, Rus ordusunun Ermeni-Türk ve Ermeni-İran sınırını koruduğu 102. Rus üssü olmaya devam ediyor.”
Uluslararası uzmana göre Rus ordusunun Yerevan’ın isteği üzerine ülke topraklarından çekilmesi Ermenistan’ın başka sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden olacak.
Mirzoyan ayrıca Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerindeki zorluklara ve zorluklara değindi, ancak Azerbaycan ile barış anlaşmasına varılmasının mümkün olabileceğine dair umudunu da dile getirdi. bunun için de toprak bütünlüğünün karşılıklı olarak tanınmasının ve sınırların 1991 Almatı deklarasyonuna dayalı olarak belirlenmesinin iyi bir önkoşul olduğunu vurguladı. Ancak Bakü, bugün barışa her zamankinden daha yakın olduklarını belirtiyor.
Bu bağlamda Robert Ghevondyan, barış anlaşmasının başka, gerçek barışın başka şey olduğunu açıklıyor.
“Bir şey imzalansa bile bu barış anlamına gelmeyecektir, çünkü taraflar ve toplumlar birbirlerini affetmemiş, birbirleriyle barış içinde yaşama isteklerini dile getirmemişlerdir. Uzun zamandır Azerbaycan’da böyle bir istek yoktu, çünkü Aliyev ve hükümeti Azerbaycan toplumunu Ermeni karşıtlığıyla beslemiştir ve Ermeni karşıtlığı o toplumda kimlik oluşumunun bir parçasıdır.”
Uzmana göre bu koşullar altında barış anlaşması barış anlamına gelmeyecek, sadece Azerbaycan’ın provokasyonlarının nispeten az olacağı anlamına gelecektir.