İran ile Azerbaycan arasında ciddi bir çatışma gelişiyor
İran-İsrail ilişkileri giderek gerginleşiyor.
İran’ın İsrail’e misilleme yapmasının ardından, İsrail artık İran’a misilleme yapma hakkına sahip olduğunu açıkladı.
Uzmanlar bunun gerçekten de üçüncü dünya savaşının başlangıcı olabileceğine inanıyor.
Onlara göre İran’ın saldırıları daha çok propaganda niteliğindeydi ve İsrail’e ciddi zarar verme amacı taşımıyordu.
İran, İsrail’in misilleme yapması halinde daha sert bir karşılık sözü verdi.
İran Dışişleri Bakanı, Washington’a Tel Aviv’i dizginleme çağrısında bulundu.
İran bölgedeki gerilimi artırmaya çalışmıyor.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Amir Abdullahian, gerilimi artırabilecek şeyin İsrail’in eylemleri olduğunu söyledi.
İran’ın yürüttüğü “Doğru Söz” operasyonunun ardından bu mesajı ABD’ye ilettiklerini vurguladı.
Bazı uzmanlara göre İsrail’in İran’ı şimdi vurması, İran’ın çok daha ciddi silahlarla karşılık vereceği anlamına gelecek ve bu da şüphesiz bölgede büyük bir savaşa yol açacak.
Ancak bazı uzmanlara göre uluslararası oyuncular gerilimin devam etmesini istemiyor.
Onlara göre özellikle ABD, güçlerini Rusya-Ukrayna çatışması üzerinde yoğunlaştırabilmek için, Ortadoğu’daki durumu kontrol altında tutmak istiyor.
İranolog Garik Misakyan, “Resmi açıklamalara ve Bakanlar Kurulu toplantısına bakıldığında, İsrail tarafından İran topraklarına yönelik bir saldırı olmazsa bu gerilimin devam edeceğini düşünmüyorum.
İran ile İsrail arasındaki vekâlet savaşı da her zamanki gibi devam edecek.
Ayrıca ABD’den bölge devletlerine kadar, diğer aktörlerin hiçbirinin bu aşamada savaşa ihtiyacı yok.
Hatta İran’ın saldırısı sırasında ABD, İsrail’in kendisini savunmasına ciddi şekilde yardım etmiş olsa da, İsrail’den durumu daha da kötüleştirmemesini talep ediyor”,- dedi.
Ancak İranlı kaynaklar, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun İran’ın nükleer tesislerindeki uzmanlarının faaliyetlerini durdurarak, ülkeyi terk ettiğini bildiriyor.
Uluslararası siyaset uzmanı Grigor Balasyanyan, bunun İran’ın nükleer tesislerinin İsrail’in hedefi olabileceği anlamına geldiğini belirtiyor.
“İran için bunlar hayati önem taşıyor, bu nedenle İslam Cumhuriyeti bu tesisleri korumanın haricinde (ve bunu zaten nükleer tesislerin yakınına çok sayıda uçaksavar sistemi konuşlandırarak yapıyor) İsrail’in nükleer tesislerine de saldıracak.”
Saniyeler içinde sert bir tepkinin geleceği zaten İran’dan en üst düzeyde duyuruldu.
Yani durumun giderek gerginleştiğini belirten uzmanlar, İran’ın komşu ve ciddi bir müttefik-ortak olduğu dikkate alındığında, bunun Ermenistan için de büyük bir tehlike oluşturduğunu belirtiyor.
Bugün İran, yüzlerce yıllık Ermenistan-İran sınırının kendisi için “kırmızı çizgi” olduğunu defalarca ilan ettiği için, Sünik’in Ermenilerin elinde kalmasının ciddi bir garantörüdür.
Bu arka plana karşı, bazı İsrail medyasının Tel-Aviv ve Bakü hükümetleri arasında Azerbaycan-İran sınırının Azeri kesiminde İsrail’e üç hava üssü sağlanması yönünde müzakerelerin devam ettiği bilgisini yayması dikkat çekicidir.
Uzmanlar bunun, toprakları işgal altında olan Artsakh’tan sağlanacağı anlamına geldiğini belirtiyor.
Akademisyen Grigor Balasanyan, 44 gün savaşının hemen ardından Varanda’daki havalimanı inşaatını anlatıyor.
“Amacın İran sınırına yakın bir yere inşa etmek olduğu, böylece gerekirse İran’a karşı kullanılabileceği ortaya çıktı.
Uzmanlar 4 yıl önce bu konuda uyarmıştı.”
İran tarafı uzun süredir Azerbaycan’ın işgal altındaki Artsakh’ta İsrail insansız hava araçları ve savaş uçaklarına yer sağladığını iddia ediyordu.
İsrail’in İran’a yönelik olası saldırısının buradan başlayabileceği kaydedildi.
Bu arada İran medyası, Tahran’ın Azerbaycan cumhurbaşkanını işgal altındaki Artsakh topraklarındaki İsrail tesisleri ve üslerinin İran’ın füze saldırılarının hedefi olabileceği konusunda uyardığını yazdı.
Grigor Balasanyan, bunun gerçekleşmesi halinde Sünik yakınlarındaki bölgelerde çok ciddi İran-Azerbaycan çatışmalarının beklenebileceğini söylüyor.
“Her halükarda İran ile İsrail arasında doğrudan bir askeri çatışma olacak.
Zamanlama konusunda ne zaman olduğunu söylemek zor olacak, fakat olaylar oldukça hızlı gelişiyor ve biz de her türlü olaya hazırlıklı olmalıyız ve eylemlerimizin ne olacağını anlamalıyız.
Ermenistan Cumhuriyeti’nin ve Ermenilerin çıkarları adına şu veya bu jeopolitik merkezin telkin ve iknalarına boyun eğmeyelim.”
Bu bağlamda İran’ın Ermenistan Büyükelçisi’nin son basın toplantısında yaptığı açıklamalar oldukça dikkat çekiciydi.
Büyükelçi Sobhani, Ermenistan’da akredite olan bazı Batılı ülkelerin büyükelçiliklerini doğrudan Ermenistan’daki İran karşıtı faaliyetler ve toplum içinde propaganda yapmak ve tek taraflı bilgi yaymakla suçladı.
İran büyükelçisi ayrıca 44 gün savaşında Ermeni askerlerinin İsrail silahlarıyla öldürüldüğünü hatırlattı.
Bölgede barış konusunda çifte standartla propaganda yapılmasının yanlış olduğunu vurguladı.
