ANASİYASET

Ermenistan ile İran arasındaki ilişkiler

Avrupa, Ermenistan ile İran arasındaki ilişkilerin kimseye karşı olmadığını anlamalı

AKPM Ermeni heyetinin bir üyesi olan Armen Gevorgyan, AKPM’nin 18 Nisan bahar oturumunda “Gazze’deki insani felakete tepki ve İran’ın İsrail’e saldırısı sonrasında Orta Doğu’da artan gerilim” konulu görüşme sırasında yaptığı konuşmada Avrupa’nın, Ermenistan ile İran arasındaki ilişkilerin kimseye karşı olmadığını anlaması gerektiğini ifade etti.”

“Sevgili iş arkadaşlarım,

Ermenistan, Konsey ülkeleri arasında Orta Doğu’ya en yakın olanıdır, dolayısıyla orada olan ve olabilecek her şey son derece önemlidir ve ülkemi etkilemektedir.

Bölge ülkelerinde yüz binlerce Ermeni’nin yaşamasından dolayı da oldukça kaygılıyız.

Bölgede olup biteni ve bunun nasıl sonuçlanabileceğini Ermenistan’da doğru anlamak yeterli değil.

Dünyanın en karmaşık bölgelerinden birinde müttefiklerimiz, ortaklarımız ve komşularımızla dürüst ilişkilerin kırmızı çizgilerini çizmeliyiz.

Bu, uluslararası düzenin çöktüğü bir dönemde, Ermenistan’ın kendisini jeopolitik izolasyon içinde bulmaması açısından da önemlidir.

Kırmızı çizgi Ermenistan’ın güvenliğinin bütünlüğüdür.

Türkiye ve Azerbaycan, sözde “Ermeni meselesini” sürekli olarak Ermenileri tarihi vatanlarından sürerek çözmeye çalışıyor.

Geçtiğimiz yüz yılda bu Nakhicevan’da oldu, şimdi de Karabağ’da.

Ortadoğu’daki yeni savaş, Türk koalisyonunun saldırgan politikasını hızlandıracaktır.

Ermenistan, kendi ulusal çıkarlarını rasyonel bir şekilde ilerletmek için stratejik sorumluluk üstlenmeli ve istikrarlı bir jeopolitik ortak olmalıdır.

Kendimizi savunabilmek ve yeni bir gerilimi önleyebilmek, herhangi bir saldırganı caydırabilecek araçlara sahip olmak için buna ihtiyacımız var.

Ermenistan’ın bir diğer kırmızı çizgisi ise İran’la olan 44 kilometrelik sınırıdır ki, bu sınır şu anda Ermenistan için istikrar ve güvenlik kaynağı olmakla kalmayıp, aynı zamanda kalkınma fırsatı da teşkil etmektedir.

Avrupa, Ermenistan ile İran arasındaki komşuluk ilişkilerinin kimseye karşı olmadığını anlamalıdır.

Ortaklarımızın Ermenistan-Türkiye sınırının açılmasına katkıda bulunamaması, Ermenistan-İran sınırındaki durumun kötüleştiği anlamına gelmemelidir.

Bölgedeki Ermeni cemaatlerinin refahı da önemli bir kırmızı çizgidir.

Suriye’deki savaş sırasında orada yaşayan Ermenilerin ne gibi varoluşsal zorluklarla karşı karşıya olduğunu gördük.

Bugün Ermeniler Lübnan’da, Suriye’de, Irak’ta, İran’da vardır, fakat tarihi ve kültürel miraslarını koruma konusundaki gerçek zorluklarla yalnızca İsrail’de yüzleşmeye başladılar.

Uluslararası topluma, Kudüs’ün Ermeni mahallesi çevresinde yaşanan olumsuz olayların önlenmesi için acil ve kararlı adımlar atmaya çağrıda bulunuyorum.

Bu, Kutsal Topraklardaki Ermeni toplumunun kültürel mirasının korunması ve haklarının korunması yönünde acil bir çağrıdır.

Sayın Başkan,

Konuşmamı bitirirken, Avrupa’nın da kendi kırmızı çizgilerini belirlemesi gerektiğini vurgulamak istiyorum.

AB Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell’in belirttiği gibi, bu, “Orta Doğu çatışmasının bir sonucu olarak “geri kalanlar Batı’ya karşı” ittifakının güçlenmesini önlemek için gereklidir.”

Daha fazlasını göster
Ayrıca oku
Close
Back to top button