ANASİYASET

Adalet Bakanlığı: Süreç toprak değişikliğiyle değil, devlet sınırlarının yeniden üretimi ve konumuyla ilgilidir

Ermenistan Adalet Bakanlığı, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sınır konusunda dolaşan bir takım sahte tezlere atıfta bulunarak konuyla ilgili bir açıklama yaptı.

“Komisyonlar arasında imzalanan protokol ve uygulanan sürece göre, Ermenistan’ın egemen topraklarının herhangi bir kısmının başka bir devlete hiçbir şekilde devredilmesi söz konusu olamaz.” dedi.

“Ermenistan Cumhuriyeti topraklarında herhangi bir değişikliğin yalnızca referandum yoluyla yapılmasının zorunlu şartı ile ilgili olarak şunu söyleyebiliriz ki evet, Anayasa’nın 205. maddesine göre Ermenistan Cumhuriyeti topraklarındaki değişikliklerle ilgili konular referandumla çözüldü. Ancak, Ermenistan’ın hukuki bölgesinin 1991 yılında SSCB’nin dağılmasından sonra oluştuğunu vurgulamak önemlidir. Almatı Bildirgesi ve Minsk Anlaşmasının belirlediği ilkelere dayanmaktadır. Devam eden süreç toprak değişikliğiyle değil, devlet sınırlarının yeniden üretimi ve konumuyla ilgilidir. “Devlet Sınırı” Kanununun 1. maddesinin 2. fıkrasına göre Devlet sınırı, Ermenistan Cumhuriyeti’nin uluslararası anlaşmaları ve Ermenistan Cumhuriyeti kanunları ile belirlenmektedir. Kanunda devlet sınırının referandum yoluyla belirlenmesinden bahsedilmiyor ve bu durumda Ermenistan’ın devlet sınırının belirlenmesine esas olan uluslararası anlaşmalar 1991 Almatı Bildirgesi ve Minsk Anlaşması’dır.” denildi.

Sınır belirleme sürecinin, Sovyetler Birliği’nin dağıldığı dönemde var olan, yasal olarak gerekçelendirilmiş harita ve belgelere dayanılarak yürütüldüğü belirtiliyor. O haritalara göre Sovyet Ermenistan’ına, dolayısıyla Ermenistan Cumhuriyeti’ne ait olan herhangi bir bölgenin başka bir ülkenin yönetimine “teslim edilmesi” meselesi tartışılmadı ve tartışılamaz.

Daha fazlasını göster
Ayrıca oku
Close
Back to top button