Ermenistan ile Avrupa Birliği arasındaki yakınlaşma sürecinin alternatifi yok
Stratejik ortağımız Rusya ile bizim hatamız olmaksızın ilişkilerimizin gerilediği andan itibaren Batı, AB ve ABD ile bağların güçlendirilmesi bir zorunluluk haline geldi.
Siyaset bilimci Davit Stepanyan, “Armenpress” ile yaptığı görüşmede, Ermenistan ile Avrupa Birliği arasında gelişen ilişkilere değinerek bu görüşü dile getirdi.
“Biz hukuken konvansiyonel Rus güvenlik mimarisinin sınırları içinde olsak da, fiili olarak ülkemiz her türlü güvenlik mimarisinin dışında kalmıştır, bu nedenle Azerbaycan’la sorunların çözümü yolunda AB ile işbirliği bizim için önceliklidir.
5 Nisan’da Brüksel’de varılan anlaşmalar bizim için son derece memnuniyet verici, başka alternatifimiz yok”,- dedi Stepanyan.
Siyaset bilimciye göre bu ilişkilerde güvenlik bileşeninin güçlendirilmesi açısından yapılanlar (silah temini, eğitmenlerin desteklenmesi, ordunun öncelikle Batı teknolojileri ile modernizasyonu) son derece önemlidir.
“İran ve İsrail’in son dönemdeki karşılıklı füze saldırılarından, günümüz jeopolitiğinde modayı Batı teknolojilerinin belirlediği açıkça görüldü.
İran’ın 300’ün üzerinde balistik füze ve insansız hava aracı fırlatmasına rağmen çoğunun havada vurulması nedeniyle hedefe ulaşamaması, Batılı savunma teknolojilerinin tartışmasız üstünlüğünü kanıtladı.
Bu tür teknolojilere ihtiyacımız var ve ordumuzun güçlenmesini istiyorsak, yalnızca Batı teknolojilerine ihtiyacımız var.
Mesela Fransız lejyonlarının Ermenistan’a gelip, bizi düşmanımızdan kurtaracağına dair hiçbir yanılsamam yok, ancak bize Avrupa askeri üniversiteleri de dâhil olmak üzere, teknoloji, eğitmen ve askeri eğitim alma fırsatı verilmesi gerçeği bizi kurtaracak.
Kesinlikle ülkemizin savunma kabiliyetini artıracağız”,- diye konuşan Stepanyan’a göre, Avrupalı gözlemcilerin Ermenistan’daki faaliyetleri de önemli bir güvenlik bileşenidir ve onların varlığı şüphe götürmez şekilde olumlu bir adımdır.
“AB gözlem misyonunun görev süresi hâlihazırda iki yıl uzatıldı.
Hükümetimiz gözlemcilerin görev süresini iki yıl daha uzatmak istiyor.
Ermenistan-Azerbaycan sınırının tespiti durumunda o izleme grubunun misyonuna gerek kalmayacak gibi görünüyor, ancak Azerbaycan ile sınır çizilip çizilmeyeceğine bakılmaksızın bu taahhüdün çok önemli olduğunu görüyoruz.
Yine de gözlemcilerin Ermenistan’da çalışması gerekiyor, onların gelişinden sonra Ermenistan-Azerbaycan sınırında büyük çaplı bir gerilimin yaşanmadığı da bir gerçek”,- dedi Stepanyan.
Siyaset bilimci, Ermenistan-AB ilişkilerindeki yakınlaşmanın üçüncü bir ülkeye, özellikle İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik olmadığını da sözlerine ekledi.
“Ülkemizin egemenlik ve bağımsızlığına düşman olanların Ermenistan’da yaydığı son derece tehlikeli bir söylemdir.
Ne yazık ki bazı durumlarda bu kişiler Ermeni soyadlarına da sahiptir.
İran bizim için dost bir ülkedir ve her halükarda Batı ile ilişkilerimizin herhangi bir tezahürü İran’a ve onun çıkarlarına yönelik olmamalıdır (ve değildir).
Ülkemizin yönetimi İran yönetimiyle sürekli olarak doğrudan temas halindedir ve iki ülke arasında belirgin bir sorun yoktur”,- diye belirtti siyaset bilimci.
