Dilican belki de Ermenistan’ın en huzurlu şehridir
“Dilican belki de Ermenistan’ın en huzurlu şehridir.
Orada kimsenin sokaklarda acelesi yok.
İnsanlar işe gitmek için acele etmiyor, yürüyorlar.
Giden otobüsün peşinden koşmaz, gezinirler.
Dilican’da gün batımından sonra birisinin fazla coşkuyla “günaydın” demesine insanlar şaşırır”,- diye yazmaktadır Rus Snob portalı.
“…Dilican’daki teraslar geniştir, çünkü şehir misafirleri sever.
Turistlere yemek ikramı yapılır.
Bayramlarda Dilicanlılar onlarca davetliyi ağırlarken, davet etmeyi unuttukları kişiler de gelir.
Yerel halkın her şeyi sağlayamaması nedeniyle, konuklar genellikle battaniye ve yastıkları yanlarında götürür.
Tatil partiyle başlar.
Tesadüfen sofrasının kurulduğu bir avlunun önünden geçerseniz, orada birkaç gün kalabilirsiniz.
Dilican, günün herhangi bir saatinde sanki henüz tamamen uyanmamış gibi yaşıyor.
Köpekler bile, öğle yemeğinden sonra sanatoryumdaki hastalar gibi uykulu ve düşünceli bir şekilde yoldan geçiyorlar.
Dilican’ın köpekleri, kedilere has alışkanlıklar benimsemiş.
Gündüzleri çok uyuyor, geceleri ise koro halinde havlıyor ve şehri sağır ediyorlar.
Dilican’da çakallar ve diğer vahşi hayvanlar dağlardan indiğinde köpeklerin ses çıkardığına dair bir şehir efsanesi var.
Köpeklerin şehirdeki önemi, bazı kafelerde onlar için toplanan yiyecek dolu kutulardan da anlaşılıyor ve 2022’de Dilican’ın merkezine yerleştirilen reklam afişlerinin her birinde, üzerinde adı bulunan yerel köpeklerden birinin tasviri vardı.”
“Dilican’da yaşıyorum”.
“Başka bir olay daha, Dilican’da sokak köpeklerine saygı duyulduğunu kanıtlıyor.
Bir yıl önce reklam afişlerindeki köpek görselleri değiştirildi, yerine ünlü Ermenilerin fotoğrafları yer aldı.
Linda’nın asılı olduğu yerde Charles Aznavour’un bir resmi ve Sevo adında bir köpeğin resmi yerine Katolikos’un portresi belirdi.
Dilican yoğun ormanlarla kaplıdır.
Özgün topraklarıyla birlikte, şehrin etrafında esen rüzgârlar beyaz üzüm için neredeyse ideal bir iklim yaratıyor.
Uzmanlar bunu Fransa’daki Loire Vadisi’nin iklimiyle karşılaştırıyor.
Ermenistan’ın güney bölgelerinde harikulade şarapların üretildiği kırmızı üzüm çeşitleri yetiştirilirken, Dilican’ın kuzeyinde ise “Lalvar” beyaz üzüm çeşidi iyi yetişiyor.
Bu üzümden hafif bir şarap olan Tus yapılır (Dilican’ın bulunduğu Tavuş eyaleti, eski zamanlarda bu şekilde anılıyordu).
Bu şarap yüksek asiditeye, çiçek tonlarına ve tropik meyve aromasına sahiptir.
Sevan’da yetişen ve her zaman baharatlarla tatlandırılan “İşkhan” alabalığından daha az yoğunlukta bir tada sahip Siga balığıyla mükemmel uyum sağlar.”