Erdoğan’ın partisinin yerel yönetim seçimlerindeki yenilgisinin sonuçlarının ortasında, Türkiye’nin siyasi alanı değişimin eşiğinde
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki iktidardaki “Adalet ve Kalkınma” partisinin Türkiye’deki yerel seçimlerdeki tarihi yenilgisinden iki aydan fazla bir süre sonra, ülkenin siyasi alanında ittifakların daha geniş bir şekilde yeniden düzenlenmesi meydana gelebilir ve bu da olası katılıma ilişkin spekülasyonlara yol açabilir.
Turkish Minute’un haberine göre, bu olay daha çok ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi ile ilgilidir.
Geçtiğimiz birkaç yılda Türkiye, kötüleşen bir ekonomi, yüksek enflasyon ve işsizliğin yanı sıra, zayıf bir insan hakları siciline maruz kaldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin bastırıldığı, muhaliflerin siyasi nedenlerle hapse atıldığı ülkede ekonomiyi kötü yönetmek, devletin kasasını boşaltmak ve tek adam yönetimi kurmakla eleştiriliyor.
Erdoğan ve AKP’si, aşırı sağcı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve diğer küçük milliyetçi ve İslamcı partilerle olan ittifakı sayesinde geçen yılki parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmayı başardı.
Seçimden sonra Erdoğan, eski Goldman Sachs ekonomisti Mehmed Şimşek’i maliye bakanı olarak atadı, bu da cumhurbaşkanının alışılmadık politikalarını tersine çevirerek, düşük gelirli halkı, ülkenin karşı karşıya olduğu ekonomik zorlukların yükünü taşımaya zorladı.
Bu durum, pek çok AKP taraftarının hayal kırıklığını ve CHP’nin ortak muhalefet adayı eski CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, partinin mevcut genel başkanı Özgür Özel’e yenilmesinin ardından gerçekleşen liderlik değişikliğini de beraberinde getirdi.
Bu durum, yapılan seçimlerde CHP’nin 47 yıl aradan sonra iktidarı yenmesine yol açtı.
Salı günü Erdoğan, son 18 yıldaki ilk ziyareti olarak, ana muhalefet partisi CHP’nin genel merkezini ziyaret etti.
Türkiye’nin iki büyük partisi arasındaki son yakınlaşma trendinin bir parçası olan ziyaret, CHP lideri Özel’in 2 Mayıs’ta AKP genel merkezine yaptığı ziyaretin ardından gerçekleşti.
CHP kaynaklarına göre 90 dakikalık toplantıda Türkiye’nin ekonomik sorunları da dâhil olmak üzere, birçok konu ele alındı.
Erdoğan’ın yeni atanan kabinesi ilk yılını tamamlarken ekonomik zorluklar yoğunlaştı.
Maliye Bakanı Şimşek’in görev yaptığı dönemde, enflasyon yüzde 38’den yüzde 76’nın üzerine çıktı.
Bu bağlamda iktidardaki AKP ile MHP arasındaki ittifakın istikrarı risk altında.
İttifakın dağılacağı yönündeki spekülasyonlar daha da yaygınlaştı.
MHP’nin paramiliter kanadı “Bozkurtlar”ın eski lideri Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili MHP lideri Devlet Bahçeli’nin son açıklamaları krizi daha da derinleştiriyor.
Bahçeli, özellikle bazı AKP gruplarına çağrıda bulunarak statükodan duyulan memnuniyetsizliğin devam etmesi durumunda daha geniş muhalefet tarafından desteklenen bir AKP-CHP ittifakının tercih edilebileceğini öne sürdü.
Bu açıklamalara rağmen Bahçeli, MHP’nin Cumhur İttifakı’na olan bağlılığını ve Erdoğan’a desteğini yineleyerek, ittifaka olan bağlılıklarının sarsılmaz olduğunu vurguladı.
CHP lideri Özel, AKP ile mevcut ittifaktan memnuniyetsizlik olması halinde, Bahçeli’nin “Türkiye ittifakına” katılabileceği görüşünü dile getirdi.
Medya kuruluşu, Erdoğan’ın partisinin yenilgisi ve ardından gelen siyasi çalkantının daha geniş kapsamlı sonuçlarının önemli olduğuna dikkat çekiyor.
AKP-MHP ittifakı içinde yaşanan kriz, Türk siyasetinde bir belirsizlik ve olası değişim dönemini işaret ediyor.
Uzmanlar, Erdoğan’ın, MHP’nin çekirdek sadıkları aracılığıyla sahip olduğu kontrolsüz gücü dizginlemeye çalışarak, ölümünden sonra potansiyel rakipleri olmayan bir geleceğin liderini seçebileceğini düşünüyor.
Yayın, Ankara çalkantılı bir döneme girerken bu siyasi manevraların sonuçlarının muhtemelen Türk yönetiminin geleceğini şekillendireceğini belirtmektedir.
