ANAERMENİ SOYKIRIMISİYASET

Bir Mültecinin Anıları

Lia Babayan’ın kitabı, Ermeni Soykırımı’nın ABD tarafından tanınmasına önemli katkı sağladı

1990’lı yıllarda Bakü’de Ermenilere karşı nasıl katliamlar yapıldığını kendi gözleriyle gören ve günümüzde Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Lia Babayan, bu katliamlar sonucunda evini terk eden binlerce Ermeni’den biri.

Ailesini, pogromları, mülteci olmasını, zorlu çocukluğunu ve ABD’de yeni bir hayat kurmasını anlattığı “Liminal, Bir Mültecinin Anıları” adlı kitabını yayınlayan Babayan’ın bu kitabı, yayınlandıktan sonra ABD yönetiminde büyük ilgi gördü ve Ermeni Soykırımı’nın ABD tarafından tanınmasında büyük öneme haiz oldu.

Lia Babayan, “Armenpress” ile yaptığı röportajda, kitabın Amerikan okullarındaki öğrenciler tarafından da çalışılması ve müfredata dâhil edilmesi sayesinde kanıtlandığı gibi, çalışmasının Amerikalı okuyucular ve eğitimciler üzerinde de büyük bir etki yarattığını belirtti.

Yazar, kitabın 2018’de yayımlandığını, bundan bir yıl sonra Lia’nın hem Senato, hem de Temsilciler Meclisi üyelerine yaşadıklarını sunmak üzere ABD Kongresi’ne davet edildiğini belirtti ve birkaç yıl önce ABD’nin Ermeni Soykırımı’nı tanımasında bu sürecin önemli rol oynadığını vurguladı.

Yayınlanan bu kitabın yaratılış hikâyesiyle ilgili soruya Lia Babayan, aslında bir kitap yazıp, yayınlama amacında olmamış olduğunu belirtti.

“Kitap yazmayı ya da kitap yayınlamayı düşünmüyordum.

11 yaşımdayken günlük tutmaya başladım.

İlk başta burada, Ermenistan’da 3 yıl eğitim aldım, ardından Amerika Birleşik Devletleri’ne taşındık.

1990’lı yıllarda Yeğvard’da yaşıyorduk, içinde barındığımız okulda okudum.

Depremden sonra insanların hem yaşaması, hem de kalacak yer bulmasının çok zorlaştığı bir dönemde, yaşayacak yerimiz olmadığını bilen yerel okul müdürü bize okul deposunda yaşamamızı teklif etti.

O okulda da Ermenice okuyup yazmayı öğrendim”,- diyen Lia, ailesi ABD’nin Idaho eyaletine taşındığında, orada Ermenice bilen çok az Ermeni bulunduğunu ekledi.

Sözlerine göre, bu eyalete taşınan diğer Ermeniler de, ya Bakü’den, ya da 1990’larda Dağlık Karabağ’dan gelen ve yaklaşık 300 Ermeni’den oluşan mültecilerdi.

“11 yaşımdan itibaren bir Amerikan okulunda okumaya başladım, okuma-yazmayı öğrendim.

Bakü’deki katliamlar sırasında, balkonumuzdan görünen devasa mitinglerin tam ortasındaydık ve günlüğüme ailemin bana anlattığı her şeyle, gördüğüm ve hatırladığım her şeyi yazmaya başladım.

Teyzeme ne olduğunu, nasıl öldürüldüğünü, ailemize dair her şeyi.

Tüm bunları yazmaya başladım”,- dedi ve o notların, anıların kitaba dönüşeceğini o zamanlar düşünmediğini vurguladı.

Lia’ya göre çocukluğunda sadece kendisinin ve ailesinin neden yaban ellerde bulunduğunu ve hayatlarına ne olduğunu anlamak istiyordu.

“Günlüklerim aracılığıyla bir tür anlam ya da bir tür teselli buldum.

18 yıl sonra bu tür birçok günlüğümün olduğunu gördüm.

Büyükannem bana bir kitap yazmamı söyledi.

‘Çocuklarınızın, Amerika’ya nasıl geldiğinizi bilmesi için yazın’ dedi.

Çünkü Amerika’da her göçmenin kökleri farklıdır, fakat ilk nesilden sonra bu kökler ve kimlikler yavaş yavaş unutulur ve yavaş yavaş yeni kökler yaratılır.

Köklerini, tarihlerini bilmeyen pek çok Amerikalı var”,- diyen Lia, tüm bunların sonucunda kitabı oluşturmaya başladığını sözlerine ekledi.

Lia Babayan, “Liminal, Bir Mültecinin Anıları” kitabının yayımlanması ve Ermeni Soykırımı’nın ABD tarafından tanınmasında rolü ve önemi olduğuna ilişkin, ABD’de yaşayan Ermeni diasporasının uzun süredir uğraştığını ve zor yıllar sonucunda çeşitli eyaletlerin Ermeni Soykırımı’nı tanımış olduğunu, ancak çeşitli siyasi nedenlerden dolayı Amerikan hükümetinin bunu yüksek düzeyde tanımak için acele etmediğini belirtti.

“Fakat öyle bir an oldu ki, ABD Senatosu Dışişleri Komitesi, komite başkanı Jim Rich (Idaho Eyaleti) liderliğinde, Ermeni Soykırımı’nın oylamaya kabul edilmesi yönündeki kararı hazırlandı.

Ondan önce her 2 yılda bir, her 4 yılda bir, Ermeni diasporasının çeşitli temsilcileri elbette böyle bir kararı oylamaya sunmaya çalıştılar, fakat bu karar ancak Senatör Rich döneminde kabul edildi.

Onunla tanışmak için ABD Kongresi’ne davet edildim.

Oturup konuştuk.

Bakü’den Idaho’ya gelen mültecileri biliyordu.

Kendisine 1915 yılındaki Ermeni katliamlarını anlattım.

Dedelerimizin Kıbrıs’tan kaçmak zorunda kaldıklarını ve bunun sonucunda Bakü’ye geldiğimizi söyledim.

Bütün bunları kendisine sundum”,- diye hatırlatan Lia, Senatör Rich ile yaptığı görüşmede Ermeni Soykırımı’nın sadece bir anlatı olmadığını, aynı zamanda Hıristiyanlara yönelik soykırımla da ilgili olduğunu, dolayısıyla sadece Ermeni oldukları için değil, aynı zamanda Hıristiyan oldukları için Ermenilerin öldürüldüğünü vurgulamış olduğunu belirtti.

“Sadece ben değil, Idaho’daki Ermeni diasporasının diğer temsilcileri de ondan bu konuyla ilgilenmesini istedi.

O da, kararı yürürlüğe koymak ve oylamaya sunmak için bu işe girişti.

İki üç kez denedi, fakat tasarı kabul edilmedi.

Pes etmedik, yine de aradık, bizim eyaletimizdeyken görüştüm.

Diaspora olarak çok çabaladık, çok denedik”,- diyen Lia Babayan, Ermeni Soykırımı kararını unutmadığı ve kabul edilmesini sağladığı için Senatör Rich’e çok minnettar olduğunu vurguladı.

Senatörle yaptığı görüşmenin ayrıntılarını hatırlatan kitabın yazarı, “Jim Rich bana bunun Ermenilerle ilgili bir karar olduğunu, siyasetle çok ilgili olduğunu, Türkiye ile ilişkileri ilgilendirdiğini söyledi.

Kararı geçirmemizin çok zor olacağını, fakat denememiz gerektiğini söyledi ve sonunda bunu yaptık.

Bu onun pes etmediği andı.

Muhtemelen bizden biraz sıkılmıştı, çünkü kendisini defalarca arayıp süreci sorduk”,- diye açıkladı Babayan.

Kitabının rolü ve önemine, ABD’nin Ermeni Soykırımı’ndaki rolü ve önemine değinen Lia Babayan, bu sürecin olumlu sonuçlanmasının tamamen kitabına bağlı olduğunu söylemek istemediğini belirtti.

“Kitap kapıyı açtı, çünkü sadece olanları anlatıyor, hiçbir çelişki yok, siyaset yok, bu benim ailemin Idaho’ya nasıl geldiğine dair bir hikâye.

Orada uzaydan düşmedik değil mi?

Sana bir şey daha söyleyeceğim.

Senatör için asıl önemli olan, gezegenin diğer tarafında meydana gelen Soykırımın Idaho eyaletinin tarihiyle nasıl bir ilgisi olabileceğiydi”,- diyen Lia, senatörün bu tasarıyı Kongre’ye sunarak, kararın kabul edilmesinin hangi koşullarda ABD için önemli olduğunu açıklaması ve netleştirmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

“Çeşitli arşivleri araştırdık, hem Ermeni lobisi, hem de çeşitli Diaspora grupları bu konuda bize çok yardımcı oldu.

Tüm bu arşivleri, eski gazeteleri araştırmamıza yardım ettiler, bunun sonucunda 1915’te bir katliam olduğunu, ebeveynleri Soykırım sırasında öldürülen binlerce çocuğun Idaho eyaletinde Ermeni yetimleri olarak evlat edindiğini öğrendik.

Bu yetim çocuklar Idaho’ya getirildiler, orada büyüdüler, orada kök saldılar.

Daha sonra oradan da hayatlarını kurdukları Kaliforniya eyaletine gittiler.

1990’larda Ermenistan ve Bakü’den Idaho’ya yerleşen insanlar da vardı”,- diye açıkladı Lia Babayan.

Faaliyetleri ve Ermeni mültecilerin hikâyeleri ve anılarından da oluşacak yeni bir kitap yayınlayıp yayınlamayacağını anlatan Lia Babayan, şu anda bir projesi olduğunu, buna göre “Liminal, Bir Mültecinin Anıları” kitabının bir belgesel filme dönüştürüldüğünü belirtti.

“En son 2005 yılında Ermenistan’daydım.

Şimdi o filmi çekiyoruz.

Ayrıca okuduğum okulun bulunduğu Yeğvard’a da gittik.

Ermenistan’ın farklı yerlerine gidiyoruz, insanlarla konuşuyoruz, kiliseye gidiyoruz, çocukluğumun geçtiği yerleri ziyaret ediyoruz.

Elbette yaşadığımız, Ermenilere yönelik katliamları gördüğümüz Azerbaycan’a gidip orada film çekemeyiz.

İşte bu yüzden kayıtlara burada, Ermenistan’da başlıyoruz”,- diyen kitabın yazarı, belgesel filmin aynı zamanda Bakü’de geçirilen yılları fotoğraflar, belgeler ve diğer materyallerle sunduğunu da sözlerine ekledi.

Düşüncesini sonlandıran Lia Babayan, sürekli yazdığını söyledi.

Şu anda üzerinde çalıştığı yeni bir kitabın ise soykırımla alakası yok, başka bir proje.

“Ben resim de yapıyorum.

Hayatımızı, Ermeni kültürünü, mültecilerin hayatını projelerimde tutmaya çalışıyorum.

Bir kitap, bir resim, bir film aracılığıyla insanlar için farklı konseptler yaratmaya çalışıyorum”,- dedi Lia.

Daha fazlasını göster
Back to top button